Müslüman Kardeşler'in Kurucusu Hasan El Benna'nın Oğlu Ve Torunu İha'ya Konuştu

Yaklaşık 80 ülkede faaliyet gösteren dünyanın en geniş tabanlı İslami Cemaati olarak bilinen Müslüman Kardeşler'in kurucusu Hasan El Benna'nın oğlu Ahmed Seyfulislam El Bennaile torunu Sena, ailesi ve özel yaşamı ile ilgili İHA'ya açıklamalarda bulundu

  Yaklaşık 80 ülkede faaliyet gösteren dünyanın en geniş tabanlı İslami Cemaati olarak bilinen Müslüman Kardeşler ' in kurucusu Hasan El Benna ' nın oğlu Ahmed Seyfulislam El Bennaile torunu Sena , ailesi ve özel yaşamı ile ilgili İHA ' ya açıklamalarda bulundu .
5 kız ve bir erkek olmak üzere toplam 6 çocuk babası olan El Benna ' nın tek oğlu olan Ahmed Seyfulislam el Benna ' nın eşi Türk , Türk vatandaşı olan çocukları da Türkçe konuşuyor . El Benna ' nın hayatının filme alınması ve Türkiye ' yle ilişkileri gibi konularda konuşan Ahmed Seyfulislam El Benna ve kızı Sena , Hasan El Benna hakkında çevrilen dizi ile ilgili soruları yanıtladılar . Ahmed Seyfulislam El Benna , " Son günlerde Mısır ' da topluma mal olmuş şahsiyetlerle ilgili çok sayıda film ve dizi çevrildi . Bu
konudaki son örnek ' Kral Faruk ' adlı diziydi . Bazı insanlar Şehid İmam Hasan El Benna ' nın hayatını anlatan dizi çekmek istiyor . El Benna topluma mal olmuş bir şahsiyet . Bu konuda bizim her hangi bir çekincemiz bulunmuyor . Böyle bir insanın hayatı hakkında dizi ve film çekilmesi normal bir olay . Hasan El Benna tarihi bir şahsiyet olması hasebiyle araştırmacılara , tarihçilere ve okuyucularına mal olmuş bir insan . Bu sebepten dolayı onun hayatını , faaliyetlerini araştırmaları ve değerlendirmeleri bütün
insanların en doğal hakkıdır . Ancak bu hakkın sınırları var . Bu sınırları kanunlar ve toplum tarafından kabul edilen prensipler tarafından çizilmiştir . Bu şartların ilki tarafsızlıktır . Kötü niyet beslenmemelidir . İkincisi özel hayattır . Şahsın özel hayatı ve ailesine dair sırları ele alınmamalı saygılı olunmalıdır . Üçüncüsü gerçekçiliktir . Araştırmacının şahsi kanaati değil bilimsel gerçekler yansıtılmalıdır . Topluma mal olmuş şahsiyetler ile ilgili gerçek dışı bilgilerin ifade edilmesi dini ve ahlaki
kurallara aykırıdır " şeklinde konuştu .
Dizinin çekiminden önce senaryoyu okumak isteyebileceğini belirten Benna , " Böyle önemli bir şahsiyetin evlatları olarak kendisine aile ve neseb bağı ile bağlı olan bizlere , belki bu dizideki bazı yanlış bilgiler zarar verebilir . Belki Hasan El Benna ' nın şahsiyetine de zarar verebilir . Eğer bir ailenin babası , büyük babası ve her hangi bir akrabası ile ilgili bir film veya dizi çekilecekse , o şahıs ile akrabalık bağı bulunanlar , varsa ailesi önceden senaryoyu görme hakkına sahiptir . Belki senaryoda büyük
hatalar yapılmış olabilir . Gerçeği ifade etmeyen bölümler olabilir . Daha da önemlisi senaryoda şahsı lekeleyici ve karalayıcı bilgiler olabilir . Doğru olan çekimden önce senaryonun tarafımızdan görülmesidir . Biz bunu istiyoruz . Eğer senaryo gerçekleri ifade ediyorsa hiç bir itirazımız olmaz kabul ederiz . Eğer senaryonun için yalan yanlış bilgilerle doldurulmuşsa tabi ki çekimin engellenmesi gerekir . İşin garip tarafı da burada zaten . İyi niyet , senaryonun bize gösterilmesini gerektirir . Belki daha fazla
bilgi vererek kendilerine yardım dahi ederiz . Ben burada bir iyi niyet eksikliğinin bulunduğu kanaatindeyim . " dedi . Ailesi ve Türkiye ile ilgili de açıklamalarda bulunan El Benna , " Ben çok az Türkçe biliyorum . Ama kızım Sena Türkçeyi çok güzel konuşuyor . " dedi . Hasan El Benna ' nın torunu ve Ahmed Seyfulislam El Benna ' nın da kızı olan Sena El Benna da , Türkçe olarak kendisinden bahsetti . Dedesi Hasan El Benna ile ilgili konuşan Sena El Benna , ' Hasan El Benna , modern şartları dikkate alan , İslam ' ın aslına
sadık , ölçülü ve entelektüel bir mantıkla yeni bir ekol oluşturdu . Müslüman kimliğini çok uyumlu ve tutarlı bir şekilde bu ekolün içine yerleştirmeyi bildi . Onun ekolünde milliyetçilik , İslam ve Arap kimliği birbiri ile çatışmıyor tam tersine bir birini tamamlıyor . Bu ekol zamanla bütün dünyada kabul görerek yayıldı . Ben İslami yazarları okuduğum zaman onun tesirini hissediyorum . Onun yazıları Batı ülkelerinde üniversite ve enstitülerde inceleniyor . Ancak İslam dünyasında yazıları Batı ' daki gibi
incelenmiyor . Resmi tarih kitaplarında 1940 ' lardaki gerçekler yeni nesillere aktarılmıyor . Müslüman Kardeşler ve Hasan El Benna ' nın İngiliz sömürgecilere karşı mücadelesine tarih kitaplarında yer verilmiyor . Ama objektif tarihçiler bu gerçekleri ifade ediyor " şeklinde konuştu .
Akıcı Türkçe ' sini aile içinde öğrendiğini belirten Sena El Benna , " Biz Türkçeyi aile içinde öğrendik . Annem ve rahmetli büyükannemden öğrendim . Kahire ' deki Türk Kültür Merkezinde bir müddet Türkçe kursu almaya başlamıştım ancak çok uzun sürmedi . Türk edebiyatına düşkünüm . Özellikle de Yunus Emre ve Mehmet Akif Ersoy gibi şairlerin şiirlerini okuyarak Türkçemi geliştirdim . Pratikte zorlanmıyorum ancak , Türkçe kitap okurken biraz zorlanıyorum . " dedi . Türkiye ile ilişkileri hakkında da konuşan Sena , " Biz
genelde yaz tatillerini Türkiye ' de geçiriyoruz . Türk kültürünü yakından tanıyoruz . Türkiye ' de akrabalarımız , tanıdıklarımız çok . Ancak uzun süre Türkiye ' de kalmadığımız için yine de Türkiye ' yi çok yakından tanımıyoruz sanki . Evimiz İstanbul ' un Fatih semtinde olduğu için Fatih çevresini biliyorum , genelde tramvaya biniyorum . İstanbul dışına hiç çıkmadım . " dedi . Mısır ' da Türkiye ' nin tanınmasıyla ilgili de konuşan Sena , " Kültür Merkezlerine bu konuda çok iş düşüyor . Özellikle de bu dönemde buradaki insanlar
Türkiye ' den gelen her şeye açık . Mesela bu gün açılan Kahire kitap fuarında Türkiye ' nin daha etkili rolübün olmasını isterdim . Kitap fuarına Mısır halkının bütün tabakalarından insanlar geliyor . Fuarında düzenlenen sempozyumlarda Türkiye ' yi fazla göremiyoruz . Neden Türkiye daha fazla kültürel faaliyetlere katılmıyor . Türk yemekleri , geleneksel hüviyeti daha fazla sunulmalıd5 lekeleyici ve karalayıcı bır diye düşünüyorum . Size bir ayrıntı söyleyeyim . Arkadaşlarım bana ' Türk vatandaşı olduğun için çok
şanslısın . ' Diyor . Sebebi ise ; ' Biz de böyle güzel bir ülkenin vatandaşı olmak isterdik diyorlar . Özellike Gazze konusunda Erdoğan ' ın duruşuna herkes çok sevindi . O günlerde herkes beni tebrik ediyordu . İnsanlar bundan sonra Türkiye bizi/İslam alemini temsil edebilir diye ümitlendi . Suudi Arabistan kralının Erdoğan ' a ödelış bilgilerle doldurulmuşsa tabi ki çekimin engellenül vermesi de çok sevindiriciydi . '
Ahmed Seyfulislam El Benna , 1946 yılından itibaren Müslüman Kardeşler ' in bütün faaliyetlerine katılmaya başladı . 1965 yılında tutuklandı ve bir yıl ev hapsine mahkum edildi . 1969 yılında tekrar tutuklanan Ahmed Seyfulislam El Benna , askeri mahkemede yargılanarak 10 yıl ağır hapse mahkum edildi . Cezasının dört yılını tamamladıktan sonra serbest bırakıldı . 1987 yılında Seyyide Zeyneb bölgesinden milletvekili seçildi . 1992 yılında avukatlar sendikası başkanlığına seçildi . Mısır hükümetinin sendikalardan
elini çekmesinden sonra yapılan ilk seçimle 25 bin oy alarak neredeyse bütün avukatların oylarıyla ' oy birliği ' ile tekrar başkan seçildi . Eşi Türk olan El Benna ' nın İki kızı ve iki oğlu var .
Sena El Benna ise , Kahire Üniversitesi Siyasi ve İktisadi Bilimler Fakültesini birincilikle bitirmiş ve halen aynı fakültede asistan olarak görev yapıyor . Master tezini Kahire ' deki Amerikan Üniversitesi ' nde hazırlıyor . Bu yıl ikinci bir üniversitede paralel olarak eğitim yapmak için El Ezher Üniversitesi İslam Hukuku Fakültesine kayıt yaptırmış . Halen aynı fakültenin birinci sınıfında öğrenim görüyor . Kuran hafızı . Arapça , Türkçe ve İngilizce biliyor .