Bakan Şimşek, 2010 Yılı İlk Çeyreği Rakamlarını Değerlendirdi

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD, Çin ve Avrupa'da imalat sanayindeki artışın, küresel ekonomideki toparlanmanın hız kazanacağına dair görüşleri güçlendirdiğini belirterek, "Bu veriler geçmişe yönelik verilerdir. Benim görebildiğim kadarıyla, 4. çeyrekteki toparlanma çok güçlüydü. 1. ve 2. çeyrek biraz daha yumuşak olacak. Ama tabii ki Türkiye büy

Bakan Şimşek, 2010 Yılı İlk Çeyreği Rakamlarını Değerlendirdi
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 yılı makroekonomik göstergeleri ve 2010 yılı Ocak-Mart ayları gerçekleşmelerini Maliye Bakanlığı'nda yapılan toplantıyla açıkladı. Bakan Şimşek, makroekonomik gelişmelerden bahsederek, "Son dönemdeki veriler küresel ekonomideki toparlanmanın başta Asya ülkeleri olmak üzere güçlenerek devam ettiğini göstermektedir. Alınan mali ve parasal tedbirler sonucunda dünya üretimi ve ticareti canlanmıştır. Küresel ticaret hacmindeki artışın özellikle ihracata yönelik imalat sanayini olumlu etkilediği görülmektedir. Son dönemdeki Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Avrupa'da imalat sanayindeki artış, küresel ekonomideki toparlanmanın hız kazanacağına dair görüşleri güçlendirmiştir. Aslında bu veriler geçmişe yönelik verilerdir. Benim görebildiğim kadarıyla, 4. çeyrekteki toparlanma çok güçlüydü. 1. ve 2. çeyrek biraz daha yumuşak olacak. Ama tabii ki Türkiye büyüme konusunda diğer ülkelerden ayrışacak. Krize karşı alınan tedbirler, birçok ülkede bütçe açıklarının ve kamu borç stokunun artmasına yol açmıştır" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE KRİZDEN ÇIKMAYI KENDİ İMKANLARIYLA BAŞARMIŞTIR"

Türkiye'de ekonomik kriz nedeniyle 2009 yılında bir daralmanın yaşadığını söyleyen Şimşek, "Aldığımız maliye ve para politikası tedbirleri ve güçlü bankacılık sektörü, sağlam likidite yönetimi sayesinde krizde makroekonomik ve finansal istikrarı koruduk. Türkiye bunu kendi imkanları, politikaları ve uygulamaya koyduğu programla başarmıştır. Türkiye ekonomisi 2009'un son çeyreğinde beklentilerin de üstüne çıkarak yüzde 6 büyümüştür. Bu büyüme oranı, krizin etkilerinden hızla kurtulduğumuzu göstermektedir. Son çeyrekte neredeyse tüm Avrupa ülkeleri daralırken, Türkiye'nin yüzde 6 seviyesinde büyüme göstermesi umut verici bir gelişmedir. Henüz kriz öncesi döneme dönmüş değiliz. O düzeylere gelmemiz zaman alacaktır. Ancak Türkiye ekonomisi hızla toparlanmaktadır. Türkiye bu krizden göreceli olarak daha az etkilenmiştir. AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye 2009'da en az daralan ülkelerden birisi olmuştur. Göstergeler ışığında, 2010 ilk çeyreğinde çift haneli bir büyüme rakamının şaşırtıcı olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

"HÜKÜMET SAĞLADIĞI SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR SAYESİNDE FAİZ ORANLARINI TEK HANEYE İNDİRMİŞTİR"

Türkiye verilerinden bahsederken, Türkiye'nin güçlü ve hızlı bir şekilde krizden çıkacağını ifade eden Şimşek, "Türkiye'de işsizlik oranı 2009 Aralık ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yarım puanlık azalışla yüzde 13,5'e inmiştir. Ancak istihdam piyasası ekonomik toparlanmayı geç takip etmektedir. Hükümet sağladığı siyasi ve ekonomik istikrar sayesinde faiz oranlarını tek haneye indirmiştir. TL cinsinden iskontolu senetlerin faiz oranı 2002'de yaklaşık yüzde 63 iken, şu anda yüzde 8 civarındadır. Faiz oranlarının yüzde 20 dolaylarından mevcut düzeylerine inmesi sayesinde önümüzdeki 2 yıllık dönemde yaklaşık 15 milyar tasarruf etmiş olacağız. Faiz yükündeki azalma sayesinde eğitime, sağlığa, yatırımlara daha çok kaynak aktarma imkanını elde ediyoruz. 2002 yılında bütçemizde vergi gelirlerinin yüzde 86'sını sadece faiz giderlerini ödemek için kullanıyorduk, 2009 yılında yüzde 31 seviyelerine indirdik.2010 yılında da faiz ödemelerinin bütçemiz üzerindeki yükünü azaltmak temel önceliğimiz olacaktır" diye konuştu.

2010 yılı Ocak-Mart dönemine ilişkin rakamları basın mensuplarıyla paylaşan Bakan Şimşek, şunları kaydetti: "2010 yılı Mart ayında bütçe açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32 azalarak 5,9 milyar TL olmuştur. Bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 34 artarak 17,5 milyar TL, bütçe giderleri ise yüzde 7,4 artarak 23,4 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. 2010 Mart ayı vergi gelirleri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,5 artarak 14,5 milyar TL, faiz hariç bütçe giderleri yüzde 10 oranında artarak 19,1 milyar TL olmuştur. Şimdi burada şunu açıkça vurgulamakta yarar görüyorum. Hem Mart ayı hem de Ocak-Mart ayı rakamlarında bunu göreceksiniz. Biz harcamaları kontrol altına almış durumdayız, gelirlerimiz ise gerek ekonomideki toparlanma, gerekse idaremizdeki vergi tahsilatındaki etkinlikteki artış, gerekse bu sene ve geçen sene aldığımız tedbirler sayesinde vergi gelirleri bekleneninde ötesinde artmaktadır. 2010 yılı Ocak-Mart dönemi bütçe açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41 azalarak 11,3 milyar TL olmuştur. 2009 yılı Ocak-Mart dönemi yaklaşık 1 milyar TL faiz dışı açık verilmişken, 2010 yılında yaklaşık 3,7 milyar TL faiz dışı fazla verilmiştir. 2010 ilk çeyreğinde bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,6 artarak 57 milyar TL olurken, bütçe giderleri yüzde 2,9 artarak 68,4 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25,6 artarak 47,9 milyar TL, faiz hariç bütçe giderlerdi ise yüzde 10,4 oranında artarak 53,4 milyar TL olmuştur. 2010 yılı Ocak-Mart dönemi bütçe gerçekleşmelerine baktığımızda bütçe iyileşmeleri açıkça görülmektedir. İlk 3 aylık sonuçlar 2010 yılı bütçe dengesini ve faiz dışı denge hedeflerimize rahatlıkla ulaşacağımızı gösteriyor."

KAMU TAŞITLARI KANUN TASARISI TASLAĞI

Kamu Taşıtları Kanun Tasarısı Taslağı hakkında da bilgi veren Bakan Şimşek,  söz konusu Kanun Tasarısı Taslağı ile mevcut kanunun kapsamının genişletildiğini ve mevzuat dayanıklılığı giderilerek günümüz ihtiyaçlarına uygun bir kanun tasarısı hazırladığını belirtti. Bakan Şimşek, taşıt yönetiminde ilişkin temel ilkelerin belirlendiğini, taşıt edinme süreçlerinin sadeleştirildiğini ve hizmet alımı yoluyla taşıt edinimine ilişkin somut kriterlerin belirtildiğini kaydetti.  2009 yıl sonu bütçe gerçekleşmeleriyle makroekonomik gerçekleşmelerin Orta Vadeli Programın muhafazakar olduğunu belirten Şimşek, "Bu gerçekleşmeler aynı zamanda 2010 yılı bütçe hedeflerini de gerçekçi ve ulaşılabilir olduğunu göstermektedir. 2009 yılı içinde bulunduğumuz koşullara rağmen kontrol edebildiğimiz ve yönetebildiğimiz bir yıl oldu. 2010 yılında da mali disiplini sürdüreceğiz. Gelişmeleri takip ederek gerekli her türlü tedbiri zamanı geldikçe alacağız" ifadelerini kullandı. 

Basın mensubunun ilk çeyrekte çift haneli büyüme rakamı ile ilgili sorusuna Şimşek, "Baz yılı etkisi çok açık. Geçen senenin ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisi çok ciddi bir daralma yaşadı. Bu yılki büyümede onunda etkisi büyük olacak. Onunla birlikte, ihracat performansına, sanayi üretimine baktığımızda, sanayi üretimi Ocak ayında yüzde 12, Şubat ayında yüzde 18 artmış. Bütün ekonomik verilerde çift haneli büyüme söz konusu. Türkiye ekonomisi çift haneli büyürse şaşırtıcı olmaz. Benim asıl vermek istediğim mesaj, Türkiye krizden güçlü ve hızlı bir şekilde çıkıyor. Biz bunu daha önce de söyledik. Türkiye'nin temelleri sağlamdır. Bir şokla karşı karşıya kaldı. Türkiye krizden çıkış sürecinde diğer ülkelerden ayrışabilir. Mesela bu faktörlerden birisi, bankalarının güçlü olmasıdır. Hane halkının borç yükünün düşük olmasıdır. Üç aşamalı bir büyümeden bahsetmiştim. Önce stoklarda bir erime yaşanmıştı. İkincisi de hane halkının faizlerin düşmesiyle tüketimin toparlanacağı söylemiştim. Üçüncüsü de, yatırımların toparlanacağıdır. Aşağı yukarı Türkiye büyümesi o yönde şekilleniyor. Amerika ve Avrupa ilk çeyrekte dördüncü çeyrek büyümesini yakalayamayacağı öngörülüyor. Ben burada bir ayrışma olacağını düşünüyorum. Türkiye'nin ayrışacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"UZUN VADEDE YAPILAN ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİN TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ AÇACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Anayasa değişikliği paketinin ekonomiye etkileri konusunda ise Şimşek, şunları söyledi: "Ben aslında uzun vadede yapılan Anayasa değişikliklerinin Türkiye'nin önünü açacağını düşünüyorum. Temel hak ve özgürlükleri iyileştiriyoruz. Türkiye'nin demokratik standartlarının yükseltilmesi için çaba söz konusu. Muhtemelen bazı yapısal reformların gerçekleştirilmesi olası hale geliyor. Kamu Personel Kanunu Türkiye'nin önünü açar, bu düzenlemeler belki daha iyi şekilde yansıtılabilir diye düşünüyorum. Ben Anayasa değişikliklerinin ekonomi üzerinde kalıcı herhangi olumsuz etki yapacağını düşünmüyorum, tam tersine Türkiye ekonomisinin uzun vadede yapılan değişikliklerden büyük fayda göreceğine inanıyorum. Çünkü demokrasiyle kalkınmanın at başı götürülmesi gerektiğine inanıyorum."

Geçen yıl faiz dışı açık 1 milyar TL iken bu yıl yaklaşık 3,7 milyar TL fazla, bütçe açığının 15 milyar olarak açıklanıp, Maliye Bakanlığı'nın 11,3 milyar TL açıklaması yorumu sorusuna ise Şimşek şöyle cevap verdi:
""Kamu borç stokunda geçen sene 6 puanlık bir artış söz konusuydu. Biz, kamu borç stoku Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranını yüzde 39'a indirmiştik. Geçen sene yüzde 45,5'a çıktı. Aslında gelişmiş ülkelerle  karşılaştırıldığında, bizdeki artış onların üçte biri, dörtte biri oranındadır. Türkiye bu konuda da iyi bir performans göstermiştir. Yüzde 45,5'lük AB tanımlı kamu borç stoku oranı bizi memnun etmiyor, her ne kadar Maastricht kriterlerinin çok altındaysa da. Biz ortaya koyduğumuz performansla, bütçe disipliniyle, biz çok hızlı şekilde bu rakamı aşağı doğru çevirmek istiyoruz. Bu sıkı tedbirlerden ve ekonomik düzelmeden kaynaklanıyor. Orta vadeli programın gerçekleştirilebilir olması için ciddi tedbirleri hem bu sene başında hem de geçen sene Temmuz ayında aldık."