MHP: Türkiye'de herşeyin çivisi çıktı

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Deniz Bölükbaşı, Türkiye'nin bugün maalesef her şeyin çivisinin çıktığı, sap ile samanın birbirine karıştığı karanlık bir kaos döneminden geçtiğini ileri sürerek, ülkenin, her alanda derinleşen bu kriz ortamından çıkabilmesinin tek yolunun erken seçim olduğunu söyledi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Deniz Bölükbaşı, Türkiye'nin bugün maalesef her şeyin çivisinin çıktığı, sap ile samanın birbirine karıştığı karanlık bir kaos döneminden geçtiğini ileri sürerek, ülkenin, her alanda derinleşen bu kriz ortamından çıkabilmesinin tek yolunun erken seçim olduğunu söyledi.

Bölükbaşı, bir konferans için geldiği Mersin'de, ülkenin siyasi gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Suphi Öner Öğretmenevi'nde, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır ile birlikte düzenlediği toplantıda, AK Parti Hükümeti'ne yüklenen ve Anayasa değişiklik paketini değerlendiren Bölükbaşı, Türkiye'nin bugün maalesef her şeyin çivisinin çıktığı, sap ile samanın birbirine karıştığı karanlık bir kaos döneminden geçtiğini ileri sürerek, "Her alanda yaşanan krizler giderek derinleşmekte, ekonomik kriz, siyasi kriz ve bütün unsurları ile oluşan devlet krizi, Türkiye'nin geleceği açısından herkesi çok ciddi endişelere sevk edecek niteliktedir. Bugün yaşanan ekonomik krizin, siyasi krizin ve devlet krizinin özü ve özeti; aslında Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti krizidir. Türkiye'nin bu kriz ortamına sürüklenmesinin sorumlusu olanlar, ancak demokratik yollardan seçim sandığı ile tasviye edildikten sonra ülke, bu krizleri aşarak yaralarını saracak ve her alanda yeni bir toparlanma sürecine girecektir. O bakımdan MHP, emanetin sahibi olan Türk milletinin hakemliğine gecikmeksizin gidilmesinin, Türkiye'nin geleceğini kurtarmak bakımından yegane çıkar yol olarak düşünmektedir" dedi.

Bugün içinde bulunduğumuz noktada, Türkiye'nin bir seçim sürecine girdiğini savunan Bölükbaşı, "Sayın Başbakan, her ne kadar seçimlerin zamanında yapılacağını söylese de seçimlerden kaçmak için her gayrimeşru yola başvurmaya hazır olsa da seçim sandığı yakın bir gelecekte Türk milletinin önüne gelecektir. Bugün yaşanan anayasa değişikliği süreci, ya Meclisten dönecek ya da eğer bir referanduma giderse milletten dönecektir. Her iki durumda Türkiye'yi bekleyen erken bir genel seçimdir" diye konuştu.

Anayasa değişiklik paketi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Bölükbaşı, "Anayasa değişikliği sürecinde Sayın Başbakana hakim olan mülahazaları 3 başlıkta toplamak mümkündür. Bunlardan birincisi; 8. yılına giren AK Parti yıkım dönemi sonrası Türkiye'nin en önemli sorunları olan açlık, sefalet ve fukaralık konularının tartışılmasının önlenmesi. İkincisi, AK Parti dönemindeki yolsuzlukların, kanunsuzlukların, vurgun ve soygunun hesabının verileceği günün geleceğini bilen Sayın Başbakan ve arkadaşları, adalet önünde hesap vermekten kurtulmak. Türk milletinin çok iyi anlaması gereken üçüncü amaç ise; etnik bölücülüğün meşru bir faaliyet haline gelmesini sağlamak ve Başbakanın 'Demokratik Açılım, Kürt Açılımı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' gibi sahte isimlerle pazarlamaya çalıştığı PKK açılımının hayata geçirileceği somut adımlar atabilmek için anayasal zemini hazırlamaktır. Bunun açılımı şudur; bugün Anayasamız mevcut haliyle Türkiye Cumhuriyeti, devleti ve milleti ile bölünmez bir bütündür, resmi dili de Türkçedir. Bu Anayasanın değişmez hükmüdür. Bu hüküm ortada durduğu müddetçe; Sayın Başbakan, PKK açılımı ile amaçladığı asıl amacı olan Türkiye'de etnik temelde bir azınlık yaratarak Türk milli kimliğini değiştirmek, yeni Türk milleti tanımını hayata geçiremeyecektir. Bunu yaparsa anayasa suçu işlemiş olacaktır. Anayasa değişikliği süreci ile bunu anayasa suçu olmaktan çıkarmak istemediktedir. Yine bu bölünmez bütünlükle ilgili hükümler durduğu müddetçe, Türkçeden başka dillerin Türk eğitim sistemine alınması mümkün değildir. Sayın Başbakan anayasa değişikliği ile bunu yapabileceği bir alan oluşturmak istemektedir".