Dives'ten Chp'ye Çarşaf Tepkisi
Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES) Genel Başkanı Lokman Özdemir, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Kadın Kolları üyelerinin giydikleri çarşafları parçalayıp yerlere atarak ayaklarıyla çiğnemesi ile ilgili olarak, 'Çarşaflı kadınlara rozetler takarken bu kadınlar neredeydi?' dedi
Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES) Genel Başkanı Lokman Özdemir, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Kadın Kolları üyelerinin giydikleri çarşafları parçalayıp yerlere atarak ayaklarıyla çiğnemesi ile ilgili olarak, "Çarşaflı kadınlara rozetler takarken bu kadınlar neredeydi?" dedi.
Bulvar Caddesi üzerinde bulunan şube binasında bir basın açıklaması yapan DİVES Genel Başkanı Lokman Özdemir, 3 Mart 1924 tarihinde halifeliğin kaldırılmasını kutlamak amacıyla bir araya gelen CHP Mersin Kadın Kolları üyelerinin yanlarında getirdikleri çarşafları parçalayıp ayaklarıyla çiğnemesine tepki gösterdi. CHP'li kadınların bunu yaparken başka inançlara tahammülsüzlüklerini de açık bir şekilde ortaya koyduklarını ifade eden Özdemir, "29 Mart yerel seçimlerde CHP halkın inançlı kesimlerinin oyunu
almak için mitinglerde çarşaflı kadınlara rozetler takarken bu kadınlar neredeydi?" dedi.
Bunun sadece oy avcılığından ibaret olduğunu ifade eden Özdemir, CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın Elmadağ İlçe Belediye Başkanı ziyaretinde yanlarına gelen CHP'li Mustafa Önal'ın hacca gitme arzusunu belirtmesi üzerine sarf ettiği sözlere de değindi. Sav'ın, "Boş ver, Araplara para kaptırma, bakarsın Muhammed seni bırakmaz, yanına alır" dediğini de hatırlatan Özdemir, "CHP Genel Sekerleri istifa etseydi veya ihraç etseydi bu saygısızlık olmazdı. Yine CHP'li Onur Öymen'in 1938'deki Dersim katliamından söz
ederken, yaklaşımının ne kadar insan haklarıyla demokrasiyle solla bağdaştığını kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz. Bu anlayış, halkları birbirine kırdırtmaktan öte neye hizmet eder? Her dinin veya her inancın kriterleri var ve o kriterlere göre yaşamak ister. İslam dininde örtünme var, isteyen istediği gibi örtünmek konusunda özgür olmalıdır. Hiç kimse engel olmamalıdır" diye konuştu.
AK Parti Aydın İl Başkanı'nın Başbakan Erdoğan'ı peygamber ilan ettiğini de iddia eden Özdemir, "Bu yaklaşım İslam dinine bir hakarettir. Kendilerini her şeyin sahibi olarak lanse ediyorlar. Seçim öncesi din, adalet, hukuk ve barış gibi kavramları kullanarak iktidar olacaksın, sonra da, 'İslami bir parti değiliz' diyerek ve de barışın önünü açmayarak tutuklamalarla, çocuklara yaşlarının birkaç katı oranında ceza vererek, halkın iradesiyle seçilen bölge belediye başkanlarını kelepçeleyerek tutuklanmasını
sağlayacaksın. Bunun adına da ahlaki siyaset diyeceksin. Bu yaklaşım barışa, demokrasiye hizmet etmeyen bir yaklaşımdır. Kendi iktidarlarını korumak için halkın inancı, kültürü, dili ve kimliği üzerinden siyaset yapılmaktadır. Bu yaklaşımlar ve anlayışlar, halkların bir arada kardeşçe eşitçe yaşamasına olanak sağlamamaktadır" ifadelerini kullandı.
Bulvar Caddesi üzerinde bulunan şube binasında bir basın açıklaması yapan DİVES Genel Başkanı Lokman Özdemir, 3 Mart 1924 tarihinde halifeliğin kaldırılmasını kutlamak amacıyla bir araya gelen CHP Mersin Kadın Kolları üyelerinin yanlarında getirdikleri çarşafları parçalayıp ayaklarıyla çiğnemesine tepki gösterdi. CHP'li kadınların bunu yaparken başka inançlara tahammülsüzlüklerini de açık bir şekilde ortaya koyduklarını ifade eden Özdemir, "29 Mart yerel seçimlerde CHP halkın inançlı kesimlerinin oyunu
almak için mitinglerde çarşaflı kadınlara rozetler takarken bu kadınlar neredeydi?" dedi.
Bunun sadece oy avcılığından ibaret olduğunu ifade eden Özdemir, CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın Elmadağ İlçe Belediye Başkanı ziyaretinde yanlarına gelen CHP'li Mustafa Önal'ın hacca gitme arzusunu belirtmesi üzerine sarf ettiği sözlere de değindi. Sav'ın, "Boş ver, Araplara para kaptırma, bakarsın Muhammed seni bırakmaz, yanına alır" dediğini de hatırlatan Özdemir, "CHP Genel Sekerleri istifa etseydi veya ihraç etseydi bu saygısızlık olmazdı. Yine CHP'li Onur Öymen'in 1938'deki Dersim katliamından söz
ederken, yaklaşımının ne kadar insan haklarıyla demokrasiyle solla bağdaştığını kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz. Bu anlayış, halkları birbirine kırdırtmaktan öte neye hizmet eder? Her dinin veya her inancın kriterleri var ve o kriterlere göre yaşamak ister. İslam dininde örtünme var, isteyen istediği gibi örtünmek konusunda özgür olmalıdır. Hiç kimse engel olmamalıdır" diye konuştu.
AK Parti Aydın İl Başkanı'nın Başbakan Erdoğan'ı peygamber ilan ettiğini de iddia eden Özdemir, "Bu yaklaşım İslam dinine bir hakarettir. Kendilerini her şeyin sahibi olarak lanse ediyorlar. Seçim öncesi din, adalet, hukuk ve barış gibi kavramları kullanarak iktidar olacaksın, sonra da, 'İslami bir parti değiliz' diyerek ve de barışın önünü açmayarak tutuklamalarla, çocuklara yaşlarının birkaç katı oranında ceza vererek, halkın iradesiyle seçilen bölge belediye başkanlarını kelepçeleyerek tutuklanmasını
sağlayacaksın. Bunun adına da ahlaki siyaset diyeceksin. Bu yaklaşım barışa, demokrasiye hizmet etmeyen bir yaklaşımdır. Kendi iktidarlarını korumak için halkın inancı, kültürü, dili ve kimliği üzerinden siyaset yapılmaktadır. Bu yaklaşımlar ve anlayışlar, halkların bir arada kardeşçe eşitçe yaşamasına olanak sağlamamaktadır" ifadelerini kullandı.