Chp'li Anadol'dan Çarpıcı 'Paket' Yorumu
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Deniz Feneri davasının AK Parti'nin hukuk anlayışını turnasol kağıdı gibi ortaya çıkardığını belirterek, "AK Parti'nin adaletini yansıtan bir Anayasa ile Türkiye'ye yeni bir deli gömleği giydirilmek isteniyor
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Deniz Feneri davasının AK Parti'nin hukuk anlayışını turnasol kağıdı gibi ortaya çıkardığını belirterek, "AK Parti'nin adaletini yansıtan bir Anayasa ile Türkiye'ye yeni bir deli gömleği giydirilmek isteniyor. 12 Eylül Anayasası'ndan kurtulmadan AK Parti Anayasası tehlikesiyle millet karşı karşıya" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Anadol, Meclis'te CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'le birlikte Deniz Feneri davasında yaşanan gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenledi. Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiğini belirten Anadol, yoğun biçimde hukuk tartışması yapıldığını ifade etti. Hukukla demokrasinin etle tırnak gibi olduğuna işaret eden Anadol, evrensel hukuka sahip olmayan bir ülkenin, çağdaş normlarda demokratik bir rejime de
sahip olmasının mümkün olmadığını vurguladı. Türkiye'nin bunun sancılarını yaşadığını ifade eden Anadol, evrensel hukuk kurallarının en önemlerinden birinin hukuk kurallarının genelliği ilkesi olduğunu kaydetti. Bir hukuk kuralının ülkenin her yerinde ve herkese uygulanacağını belirten Anadol, Deniz Feneri olayının AK Parti'nin hukuk anlayışını turnasol kağıdı gibi ortaya çıkardığını savundu.
Mahkumiyetle sonuçlanan Almanya'daki birinci Deniz Feneri davasının gerekçesinde, asli faillerin Türkiye'de olduğu ve Türkiye'den gelen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından bazılarının bu paraları kurye olarak Türkiye'ye getirdiklerinin açıklandığını hatırlatan Anadol, Türkiye kendi toprakları üzerinde kendi vatandaşlarından oluşan asli faillere bir şey yapmayınca Alman savcılığının soruşturma açmak zorunda kaldığını ve ikinci Deniz Feneri davasının açıldığını söyledi. Türkiye ile Almanya arasında adli
yardıma ilişkin ikili anlaşma bulunduğuna dikkat çeken Anadol, bu anlaşma çerçevesinde Almanya'nın Türkiye'den adli yardım talep ettiğini, bir savcı ve polis göndererek bu asli faillerin ifadelerini almak istediğini söyledi. Bu asli faillerin Zekeriya Karaman ve Zahid Akman olduğunu kaydeden Anadol, iktidar tarafından gerekçe göstermeksizin Akman ve Karaman'ın ifade vermesinin engellendiğini öne sürdü. Anadol şöyle konuştu:
"Türkiye üniter bir devlettir. Üniter devletin özelliği hukuk kurallarının genelliği ilkesini uygulamasıdır. Hukuk kuralları ülkenin her yerinde ve herkese uygulanır. Tek hukuk sistemi vardır. Cumhuriyet döneminde ilk kez parçalı hukuk sistemine AK Parti sayesinde ulaştık. Türkiye'de bir Habur hukuku var, bir Silivri hukuku var, bir de Deniz Feneri hukuku var."
İktidar yetkililerinin Türkiye'de herkese dokunulabileceğini söylediklerine işaret eden Anadol, "Hadi milletvekili dokunulmazlığından kaçtınız. Anayasa taslağı yapıyorsunuz kaç maddelik. İçinde milletvekili dokunulmazlığı yok. Bıraktık bunları. Zahid Akman'ın ne dokunulmazlığı var, Zekeriya Karaman'ın ne dokunulmazlığı var? Zahid Akman'ı adli yardım anlaşmasına rağmen Alman savcısının önünden kaçıran zihniyet, şu Anayasa tartışmalarında demokratikleşme getirdiğini kimseye söyleyemez, söylese de
inandıramaz. Şu günlerde kapı kapı dolaşarak tek adam diktatörlüğü, yürütmenin emrine verilecek yargı için destek isterlerken evvela şu hırsızlık dosyasının üstüne gitmek zorundadırlar. Yoksa iki elimiz bu iktidarın yakasında olacaktır" şeklinde konuştu.
Anadol, hiçbir gerekçe belirtmeden Akman ve Karaman'ı adaletin elinden kaçıran zihniyetin adaletsiz bir anlayışın sahibi olduğunu ve yandaş adalet yaratmak istediğini ileri sürdü. Anadol, bunun hesabını sonuna kadar soracaklarını belirtti.
CHP Kırklareli Milletvekili Dibek de, Deniz Feneri davasında yaşanan son gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Adalet Bakanlığı'na 2009 yılı sonunda verdiği soru önergesine iki gün önce cevap geldiğini hatırlatan Dibek, bu cevaptan Alman makamlarının 2009 Nisan ayında Adalet Bakanlığı'na talepte bulunduğunun ve Akman ve Karaman'ın ifadelerinin alınması talebinin reddedildiğinin anlaşıldığını söyledi. Dibek, Adalet Bakanlığı'nın Alman makamlarına hiçbir 'ret' gerekçesi de sunmadığını bildirdi. Dibek, bu sabah
yeni bir soru önergesiyle bu ifadelerin alınmasına neden izin verilmediğini sorduğunu hatırlatarak, Adalet Bakanlığı'ndan bu sorunun cevabını bekleyeceklerini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Anadol, Dibek'in açıklamalarının ardından yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
"AK Parti'nin adaleti de bu. AK Parti'nin adaletini yansıtan bir Anayasa ile Türkiye'ye yeni bir deli gömleği giydirilmek isteniyor. 12 Eylül Anayasası'ndan kurtulmadan AK Parti Anayasası tehlikesiyle millet karşı karşıya. Deniz Feneri davası, bütün hukuksal tartışmaların turnasol kağıdıdır."
(CC-Y)
CHP Grup Başkanvekili Anadol, Meclis'te CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'le birlikte Deniz Feneri davasında yaşanan gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenledi. Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiğini belirten Anadol, yoğun biçimde hukuk tartışması yapıldığını ifade etti. Hukukla demokrasinin etle tırnak gibi olduğuna işaret eden Anadol, evrensel hukuka sahip olmayan bir ülkenin, çağdaş normlarda demokratik bir rejime de
sahip olmasının mümkün olmadığını vurguladı. Türkiye'nin bunun sancılarını yaşadığını ifade eden Anadol, evrensel hukuk kurallarının en önemlerinden birinin hukuk kurallarının genelliği ilkesi olduğunu kaydetti. Bir hukuk kuralının ülkenin her yerinde ve herkese uygulanacağını belirten Anadol, Deniz Feneri olayının AK Parti'nin hukuk anlayışını turnasol kağıdı gibi ortaya çıkardığını savundu.
Mahkumiyetle sonuçlanan Almanya'daki birinci Deniz Feneri davasının gerekçesinde, asli faillerin Türkiye'de olduğu ve Türkiye'den gelen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından bazılarının bu paraları kurye olarak Türkiye'ye getirdiklerinin açıklandığını hatırlatan Anadol, Türkiye kendi toprakları üzerinde kendi vatandaşlarından oluşan asli faillere bir şey yapmayınca Alman savcılığının soruşturma açmak zorunda kaldığını ve ikinci Deniz Feneri davasının açıldığını söyledi. Türkiye ile Almanya arasında adli
yardıma ilişkin ikili anlaşma bulunduğuna dikkat çeken Anadol, bu anlaşma çerçevesinde Almanya'nın Türkiye'den adli yardım talep ettiğini, bir savcı ve polis göndererek bu asli faillerin ifadelerini almak istediğini söyledi. Bu asli faillerin Zekeriya Karaman ve Zahid Akman olduğunu kaydeden Anadol, iktidar tarafından gerekçe göstermeksizin Akman ve Karaman'ın ifade vermesinin engellendiğini öne sürdü. Anadol şöyle konuştu:
"Türkiye üniter bir devlettir. Üniter devletin özelliği hukuk kurallarının genelliği ilkesini uygulamasıdır. Hukuk kuralları ülkenin her yerinde ve herkese uygulanır. Tek hukuk sistemi vardır. Cumhuriyet döneminde ilk kez parçalı hukuk sistemine AK Parti sayesinde ulaştık. Türkiye'de bir Habur hukuku var, bir Silivri hukuku var, bir de Deniz Feneri hukuku var."
İktidar yetkililerinin Türkiye'de herkese dokunulabileceğini söylediklerine işaret eden Anadol, "Hadi milletvekili dokunulmazlığından kaçtınız. Anayasa taslağı yapıyorsunuz kaç maddelik. İçinde milletvekili dokunulmazlığı yok. Bıraktık bunları. Zahid Akman'ın ne dokunulmazlığı var, Zekeriya Karaman'ın ne dokunulmazlığı var? Zahid Akman'ı adli yardım anlaşmasına rağmen Alman savcısının önünden kaçıran zihniyet, şu Anayasa tartışmalarında demokratikleşme getirdiğini kimseye söyleyemez, söylese de
inandıramaz. Şu günlerde kapı kapı dolaşarak tek adam diktatörlüğü, yürütmenin emrine verilecek yargı için destek isterlerken evvela şu hırsızlık dosyasının üstüne gitmek zorundadırlar. Yoksa iki elimiz bu iktidarın yakasında olacaktır" şeklinde konuştu.
Anadol, hiçbir gerekçe belirtmeden Akman ve Karaman'ı adaletin elinden kaçıran zihniyetin adaletsiz bir anlayışın sahibi olduğunu ve yandaş adalet yaratmak istediğini ileri sürdü. Anadol, bunun hesabını sonuna kadar soracaklarını belirtti.
CHP Kırklareli Milletvekili Dibek de, Deniz Feneri davasında yaşanan son gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Adalet Bakanlığı'na 2009 yılı sonunda verdiği soru önergesine iki gün önce cevap geldiğini hatırlatan Dibek, bu cevaptan Alman makamlarının 2009 Nisan ayında Adalet Bakanlığı'na talepte bulunduğunun ve Akman ve Karaman'ın ifadelerinin alınması talebinin reddedildiğinin anlaşıldığını söyledi. Dibek, Adalet Bakanlığı'nın Alman makamlarına hiçbir 'ret' gerekçesi de sunmadığını bildirdi. Dibek, bu sabah
yeni bir soru önergesiyle bu ifadelerin alınmasına neden izin verilmediğini sorduğunu hatırlatarak, Adalet Bakanlığı'ndan bu sorunun cevabını bekleyeceklerini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Anadol, Dibek'in açıklamalarının ardından yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
"AK Parti'nin adaleti de bu. AK Parti'nin adaletini yansıtan bir Anayasa ile Türkiye'ye yeni bir deli gömleği giydirilmek isteniyor. 12 Eylül Anayasası'ndan kurtulmadan AK Parti Anayasası tehlikesiyle millet karşı karşıya. Deniz Feneri davası, bütün hukuksal tartışmaların turnasol kağıdıdır."
(CC-Y)