Başbakan 'Ermenileri sınırdışı ederim' sözüm çarpıtıldı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye'de kaçak olarak yaşayan 100 bin Ermeni'nin sınırdışı edilebileceği'ne ilişkin sözlerinin çarpıtıldığını dile getirdi.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Merkezi tarafından düzenlenen ‘Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katıldı. Erdoğan ülkede bulunan kaçak Ermeni vatandaşlarla ilgili geçtiğimiz günlerde söylediği sözlerin çarpıtıldığını savunurken, “Ermenileri sınır dışı etmek ile, kaçak çalışan Ermenileri sınır dışı etmek arasında birbiriyle asla bağlantı kurulamayacak kadar derin bir anlam farkı var” dedi. Uluslar arası basında özellikle ‘Kaçak’ kelimesinin çıkarılarak art niyetli yaklaştığını savundu.
ERDOĞAN YİNE KÖŞE YAZARLARINA ÇATTI: “SİZ TÜRKİYE’NİN AVUKATLIĞINI YAPIN ÖNCE”
Ermeni açıklamasıyla ilgili kendini eleştiren ve özür dilemesi konusunda yayın yapan köşe yazarlarını eleştiren Erdoğan, “Bize insaniyet dersi vermeye kalkanlara sesleniyorum, ülkemin köşe yazarlarına sesleniyorum, Avukatlığınızı lütfen doğru yapın. Siz Türkiye’nin ve Türk milletinin avukatlığını yapın önce. Biz kimden özür dileyeceğimizi çok iyi biliriz” dedi.
“BEN ROMAN VATANDAŞLARIMDAN, DEVLET ADINA ÖZÜR DİLİYORUM”
Roman açılımına değinen Başbakan Erdoğan, “Bu ülkede 10 yıllardır vatandaşlık hukukundan dahi bu vatandaşlar istifade edememişlerdir. Bu tespiti de yapacağız. Eğer özür dilenmesi gereken varsa, benim Roman vatandaşlarımdır ve ben onlardan bu devlet adına özür diliyorum” diye konuştu.
NEVRUZ KUTLAMALARI
Konuşmasında herkesin Nevruz Bayramını kutlayan Başbakan Erdoğan, bayramda herkese belli sorumlulukların düştüğünü belirtti. Erdoğan, “Siyasi partilerin kendilerini inkar ederek, terör örgütünü, özgürlük ve barış için adres göstermesini, terörist başını özgürlük ve barışın adresi olarak göstermesinin, kendileri inkar anlamına geleceğini buradan hatırlatmak istiyorum” dedi.
ERDOĞAN’DAN AYTAÇ DURAK DEĞERLENDİRMESİ: “AKP VE CHP’NİN REDDETTİĞİ KİŞİYİ MHP ADAY GÖSTERDİ”
Hakkında yolsuzluk iddiaları gündeme gelen ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla MHP’den istifa eden Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın bir önce ki dönem AKP’den belediye başkanı ancak son seçimlerde aday göstermediklerini hatırlatan Erdoğan, “Ne kadar isabetli bir karar verdiğimiz şimdi ortaya çıktı. Her şeyden önce, bir insan genel başkanıyla konuştuğu zaman, o sözünü tutmuyorsa, yani doğru konuşmuyorsa onun AK Parti çatısı altında yeri olamaz” dedi. Kendilerinin aday göstermediği Durak’ın MHP tarafından aday gösterilmesini eleştiren Başbakan Erdoğan, “Biz ona söyledik, ‘Seninle yollarımız ayrıldı’ İlk gittiği yer neresi oldu? CHP. CHP’de kabul etmedi. Ondan sonra gittiği yer neresi oldu? MHP. Yani AK Parti ile CHP’nin reddettiği kişiyi MHP aday gösterdi. Şimdi bugün o kişiyi, istifasını isteyerek, hatasını telafi etmeye çalışıyor” diye konuştu.
“DÜNYA BARIŞINA KATKIDA BULUNACAKSAK, LÜTFEN KENDİMİZE ÇEKİ DÜZEN VERELİM”
Filistin’in içinde bulunduğu duruma dikkat çeken şunları söyledi:
“Gazze’de insanlık dramı devam ederken, 5 bin civarında aile hala çadırlarda yaşarken, 14 ay oldu. Hani ses? Ne Birleşmiş Milletlerin, ne Amerika’nın. Hiçbirinin ciddi manada bir yaklaşımı yok. Eğer adil olacaksak, eğer dünya barışına katkıda bulunacaksak, lütfen hep birlikte kendimize çeki düzen verelim.”
“BUNLAR MİLLETTEN YANA DEĞİL, İLLETTEN YANA”
Geçtiğimiz günlerde Ankara’daki toplu ulaşım araçlarındaki fiyatlara karşı yapılan eylemleri işgal olarak değerlendiren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Otobüsler bedava olacakmış, trenler bedava olacakmış. Dünyanın neresinde var böyle bir şey? Benim bildiğim yok. Belediye zaten bunlardan kar etmiyor, zarar ediyor. Ama burada bunu belli bir zarara kadar sübvanse edebiliyor, ama bunun tamamını sübvanse etmesi demek belediyenin batması demek. Yarın asıl verilmesi gereken hizmetler ortadan kalkar. Artık sen o belediye otobüslerini çalıştıramazsın, maaşını bile ödeyemezsin personelin. Bu komünist düşünce var ya, bu komünist mantık var ya, zaten o yaşadığı ülkeleri geçmişte onları iflas ettirdi, ondan sıyrıldılar onlar, ondan kurtuldular, ama bizde ki komünistler hala bundan kurtulamadı. Bunlar milletten yana değil, illetten yana.”