Ahmet Reyiz Yılmaz: 'Lozan, Avrupa'nın Türklere Attığı En Büyük Kazıktır'

Milliyetçi ve Muhafazakar Parti (MMP) Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, 'Lozan büyük bir aldatma ve büyük bir kayıptır. Lozan, Avrupa'nın Türklere attığı en büyük kazıktır' dedi.

Ahmet Reyiz Yılmaz: 'Lozan, Avrupa'nın Türklere Attığı En Büyük Kazıktır'
Yazılı açıklama yapan Yılmaz, partisinin dış politikasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Yılmaz, "Çok açık ve net söylüyorum: Ne Amerika tanırım ne de kokuşmuş Avrupa. Milletimden yetkiyi alır almaz Misak-ı Milli sınırlarına geri dönme konusunda zerre kadar tereddüt göstermem. Dış Türklerin yaşadığı topraklarla beraber anavatana eklenmesi ile ilgili her türlü Siyasi ve Askeri manevra ajandamızda olacak. Milliyetçi ve Muhafazakar Parti dış politika programı Misak-ı Milli üzerine kuruludur. 80 yıldır sınırının dışına bir siyasi lider zorlaması ile hareket yapan ve Türk milletine son 300 yılda tek toprak kazanımı sağlayan bunun haricindeki zamanını ve mesaisini içerde harcayan bir ordu değil daha atak sınırının hemen diğer yanındaki Türkleri toprakları ile Türkiye'ye katacak bir ordu ile yeni stratejiler geliştirilecek. Savunma yapan anlayıştan çıkan gerektiğinde atak yapan bir dış politika izleyerek hakkımız olan toprakları geri almakta tereddüt etmeyecek askeri anlayış ile Türkiye'yi yöneteceğiz. Lozan büyük bir aldatma ve büyük bir kayıptır. Lozan da çalınan toprakları geri alacak güce çok fazlasıyla sahibiz" dedi.

Ahmet Reyiz Yılmaz, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Müslüman Türk milletine yalanlar üzerine kurulu bir tarih dayatıldı. Lozan Türklere Avrupa'nın attığı en büyük kazıktır. Türkler tarih boyunca üzerinde yaşadığı en küçük toprak parçası olan bugünkü sınırlarına Lozan sayesinde hapsedilmiştir. Bu sınırlar yetersiz. Nüfus çok fazla toprak ise çok azdır. Sınırımızın yanı başlarında çok fazla Müslüman Türk unsuru vardır. Türkiye artık sınırlarını nasıl büyüteceği üzerine siyasi ve gerekirse askeri senaryolar kurmak zorundadır. Cumhuriyet tarihi ne yazık ki milletimizi elindeki ile yetinme ve içeride yaşamaya mahkûm etmiştir. Artık Yurtta sulh cihanda sulh ile memleket yönetemezsiniz. Savaşanın kazandığı savaşmadan güce sahip olunamayan ve güce sahip olmadan da barışı tesis etmeye muktedir olamayacağınız bir dünyada yurtta sulh cihanda sulh sözü bir felsefi ütopyadan öteye geçememiştir. Sınırlarımızda petrol ve gaz sahaları üzerinde yaşayan ve Türk nüfusa sahip bölgeler referanduma zorlanmalı gerekirse askeri seçeneklerle yeniden vatan toprağına eklenmelidir."