Zülfü Livaneli kusura bakmasın ama...

Mustafa Kemal Atatürk'ün hayat hikayesinin, çocukluk arkadaşı ve yaveri Salih Bozok'un gözünden anlatıldığı “ Veda” filmi, İnternethaber'in sahibi ve aynı zamanda köşe yazarlığı yapan Hadi Özışık tarafından rezalet olarak nitelendirildi.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hayat hikâyesinin anlatıldığı “ Veda” filmi, 26 Şubat tarihinde sinema severlerle buluştu.

Zülfü Livaneli’nin yazıp yönettiği filmin bütçesi yaklaşık olarak 7,5 milyon TL’yi buldu. Film için hazırlanan kostümlerin maliyeti ise 200 bin TL değerinde. Filmin arşivlerdeki tarihi görsel ve yazılı kaynaklardan yararlanılarak tasarlanan kostümleri Baran Uğurlu imzasını taşıyor. Uğurlu üstüne basa basa Türkiye’de ilk kez bir sinema filmi için toplamda bu kadar çok kostüm ve aksesuar hazırlandığını söylüyor.

VEDA FİLMİ İÇİN YAPILAN HAZIRLIKLAR

- Film için 52 terzi, üç şapka ustası, altı ayakkabı ve lostra ustası çalıştı.

- 4 bin kişi için 12 bin parça kostüm ve aksesuar 15 atölyede, üç ayda hazırlandı.

-Kostümler gerçeği yansıtabilsin diye eskitildi.

-Bedevi kostümleri için Mardin ve Suriye’den arşiv fotoğrafları temin edildi, romanlardan ve dokümanlardan yararlanıldı. Kumaşlar Hatay ve Suriye’den temin edildi.

-Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ile işbirliği yapıldı. Filmde kullanılan danteller vakfa ait atölyelerde işlendi. Ayrıca vakfın dükkanı Nahıl’a gelen müdavimler anneannelerinden, ninelerinden kalan elbiseleri kostüm ekibi ile paylaştı. Kadın kostümleri o elbiselerden çıkarılan kalıplarla hazırlandı. 1200 kg makyaj malzemesi geldi, gerçek saçtan 150 peruk yapıldı

-“Veda” filmi kostümlerinin genelinde Rokoko dönemin renklerinden kahve, toprak
ve haki tonları yer aldı.

-Kostümler, çekim yerleri İzmir, Ayvalık, Antalya’ya iki kamyonla taşındı.

-Filmin makyaj sorumlusu Vittorio Sodano, saç sorumlusu Aldo Signoretti’ydi. “Veda” için Türkiye’ye 1200 kg. makyaj malzemesi getirildi. Bu proje için gerçek saçtan 150 adet peruk yapıldı.

-Makyaj ve saç ekibi için iki mobil kuaför ve makyaj salonu, bir adet makyaj laboratuarı özel olarak tasarlandı ve üretildi.

İşte o Sadi Özışık’ın köşe yazısı:

VEDA!
 
Atatürk'ün hayat hikayesini anlatan Veda filmi, Zülfü Livaneli kusura bakmasın ama kelimenin tam anlamıyla rezalet.

Atatürk'ü canlandıran sanatçı Sinan Tuzcu, Zeybek oynayabilmek için, üç ay boyunca eğitim almış.

Almaz olaymış!

Zeybek'i kavramış olması tamam da...

Filmde Atatürk'ün o korkunç hali neydi öyle?

Salih Bozok, Atatürk'ün korkunç bir görüntü sergileyerek Zeybek oynadığını söylemiş olamaz. O halde, sanatçı Sinan Tuzcu'nun o külhanbeyliği, omuz sarkıtması ve en önemlisi gözlerini küçük çocukları korkutacak kadar açması niye?

Zülfü Livaneli bu görüntüleri hiç mi görmedi?

Atatürk, filmin bir bölümünde öngörüde bulunuyor Cumhuriyet'i kurmadan önce. Sinan Tuzcu olacakları öyle bir anlatıyor ki, elinde sigarası, bakışları gerçekten korkutucu. Atatürk bu ülkenin selameti için mücadele etti. Filmdeki gibi, öç almak veya kendi egosunu tatmin etmek adına kurmadı bu Cumhuriyet'i.

Atatürk'ü farklı yansıtmış Veda.

Fikriye ve Latife'ye olan ilgisi mesela.

Sinan Tuzcu, daha çok aşk, meşk filmlerinde sergilediği tavırlarını Veda'ya taşımış. Atatürk'ün Fikriye'ye bakışı, duruşu, sonra da yerinden kalkıp elini omuzuna koyması... Bu sahnenin öncesine baktığımızda, Fikriye'nin kafasındaki örtüyü çıkaran Atatürk sanki Fikriye'yi elde etmek için arkadaşlarıyla birlikte zemin hazırlamış gibi.

İğrenç bir rakı sofrası!

O gece evinde Fikriye ile memleketi kurtaran Atatürk, ertesi gün İzmir'e gidiyor ve Latife ile karşılaşıyor. Fikriye'deki bakışların aynısı bu kez, Latife'nin üzerinde.

Sonra da şöyle bir ifade:

"Fikriye şarktı, Latife ise garp."

Atatürk'ün Fikriye'yi bırakıp Latife'ye gitmesi için ucuz bir bahane!

Atatürk gerçekten bunları yapmış mıydı?

Ha bir de Fikriye'nin intihar sahnesi var.

Köşk yıkılıyor, Atatürk yerinden kımıldayamıyor.

Hayır hayır!

Atatürk bu değil...

Bizim okuduğumuz, bizim inandığımız, bizim Atamız dediğimiz Atatürk bu değil. Zülfü Livaneli istediği kadar yaptığı filmle övünebilir, ama sinemadan çıktığımızda, "Mutluluk"taki kadar güzel sözler duymadım Livaneli filmi için.

Özeti şu:

Veda bir Livaneli filmiydi.

Ama filmin senaryosu Livaneli'ye yakışmamıştı.

Atatürk ise yukarıda belirttiğim gibi, o bildiğiniz Atatürk değildi.

Üzgünüm Zülfü Bey, "Mutluluk" duymadım Veda'da...