Ak Parti Genişletilmiş Balıkesir İl Danışma Meclisi Toplantısı

AK Parti Balıkesir İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı pazar günü yapıldı

Ak Parti Genişletilmiş Balıkesir İl Danışma Meclisi Toplantısı
AK Parti Balıkesir İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı pazar günü yapıldı. Toplantıda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur, tek partili dönemde Türkiye'nin içe kapanık yıllar geçirdiğini söyledi. Uğur, "AK Parti olarak Türkiye'nin demokrasi açığını kapatmaya çalışıyoruz" dedi. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun hükümet aleyhindeki sözlerine de tepki gösteren Edip Uğur, "Bu meclis yasa da yapar, Anayasa da yapar" dedi.

AK PARTİ TEK BAŞINA İKTİDAR OLMALI
DSİ 25. Bölge Müdürlüğü'nün Çayırhisar'daki sosyal tesislerinde düzenlenen genişletilmiş il danışma meclisine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğur, milletvekilleri İsmail Özgün, Ayşe Akbaş, Ali Osman Sali ve Cemal Öztaylan, AK Parti İl Başkanı Adil Çelik, 22. Dönem Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu, İGM Başkanı Mehmet Akif Okur, İGM Üyeleri, ilçe ve belde başkanları, belediye başkan ve meclis üyeleri, kadın ve gençlik kolları ile çok sayıda partili katıldı.
Danışma meclisinin açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Adil Çelik, "Partimizin icraatlarının kalıcı olması için 2011 genel seçimlerinde AK Parti'nin mutlaka tek başına iktidara gelmesi zorunluluğu var. Ak Parti'nin misyonu varsa budur" dedi. Türkiye'de insanların, "Çevremiz düşmanlarla dolu. Bu kadar demokrasiyle idare edin" diye kandırılarak demokrasinin önünün kesildiğini ileri süren Adil Çelik, Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla birlikte Başbakanı yabancı devlet adamları karşısında 'el pençe' duran bir ülke olmaktan kurtulduğunu söyledi. Ergenekon'un avukatlığını yapanların topraktan fışkıran silahları, cesetleri, asit kuyularında yakılan insanları görmezlikten geldiğini belirten Adil Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Bir daha böyle günler yaşamamamız için AK Parti'nin çok büyük bir misyonu var. Özal ve Menderes'in yaptığı hizmetler kalıcı olamadı. Milletin gözünün içine baka baka yapılanları bozdular yine başa dönüldü. AK Parti'nin omuzlarında büyük bir yük var. AK Parti'nin icraatlarının kalıcı olması için 2011 genel seçimlerinde mutlaka tek başına iktidara gelmesi zorunluluğu var. AK Parti'nin bir misyonu varsa, budur. AK Parti biz bir şey yapmasak da milletin gönlündeki aks-i seda ile oy alacaktır, fakat AK Parti il teşkilatı olarak biz bunun üzerine ne koyabiliriz? Bunu düşünmeliyiz. Partili arkadaşlar neme lazımcılık yaparsa hepimiz kaybederiz. 2009 yılı rakamlarına göre Balıkesir'de vergisi ile elektrik faturası ile bütün gelirleriyle eski parayla söylüyorum, 1 katrilyon 163 milyon TL toplanmış, Balıkesir için harcanan ise 1 katrilyon 319 milyon TL Balıkesir'den toplananların üzerine de ekleme yapmışız. İşte şehre böyle sahip çıkılır."

İNÖNÜ İLE TEK PARTİ VE TEK ADAM DÖNEMİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Balıkesir Milletvekili Edip Uğur, Başbakan Erdoğan'a yönelik, 'tek adam iktidarı kuruyor', 'sivil dikta kurmak istiyor' eleştirilerine sert tepki gösterdi. Uğur, Atatürk döneminden başlayıp Adnan Menderes'in iktidara gelmesine kadar olan dönem ile ilgili ilginç bir eleºtiride bulunarak, "O dönemde dahi demokrasimizde bu denli ilerleme olmamıştır" diyerek tek adam rejimi uygulandığını söyledi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Balıkesir Milletvekili Edip Uğur, "1923 yılından 2010'a gelirken, 87 yıllık süreçte 60 cumhuriyet hükümeti kuruldu. İlk 9 hükümetin icraatında Atatürk fiilen işbaşındaydı. Sonra 1950'ye kadar Milli Şef İnönü'nün tek parti hükümetleri Türkiye'yi yönetmiştir, Atatürk'ün vefatını müteakip İnönü'nün 1950 serbest seçimlere kadar 'Tek Parti ve Tek Adam' olarak devletin başında bulunduğunu unutmamak gerekiyor. Evet, arkadaşlar, Menderes'e kadar bu ülkede ne yapılmışsa devlet tarafından yapılmış, her şey devlet eliyle gerçekleştirilmiş. Ülke yıllarca içe kapalı olarak tek parti ve tek adam tarafından yönetilmiştir. Bu yıllar bir bakıma 'Egemenlik kayıtsız şartsız devletindir' yıllarıdır. Çok partili hayata geçmek, hür seçimleri gerçekleştirebilmek hiç kolay olmamış, ancak, vatandaşımızın sarsılmaz kararlılığı ile sağlanabilmiştir. Vergi, asayiş, askerlik söz konusu olunca ortaya çıkan devlet-millet ilişkisinin siyasi alana doğru genişlemesi ve halkımızın yönetimde söz sahibi olabilmesi için çok uzun zaman gerekmiştir. Bazen zaman bulunmuş, bu defa vatandaşa önderlik edecek bir lider ortaya çıkmamıştır" diye konuştu.

"MÜZİĞE BİLE ONLAR KARAR VERDİ"
Tek partili dönemde Türkiye'nin içe kapalı yıllar yaşadığını iddia eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edip Uğur, Adnan Menderes öncesi dönemde kısa bir süre uygulanan radyolarda Türk Sanat Müziği çalınmasının yasaklanmasına da gönderme yaptı. Edip Uğur, "İçe kapalı yıllarda her türlü sanayi, ticaret ve ziraat faaliyeti devlet tekelinde olduğundan her türlü sanayi, ticaret ve ziraat faaliyeti, devlet tekelinde olduğundan her şey bürokratik anlayışın keyfiliğine kalmış. O yıllarda hiçbir ilerleme olmamıştır. Hatta o dönemde öyle zamanlar, öyle anlayışlar hakim olmuştur ki vatandaşın neye, nasıl inanacağı, ne okuyup hangi müziği dinleyeceği dahi devletin müsaadesine tabi olmuştur. Bin 300 yıl Arapça okunan ezanı devlet eliyle Türkçeye çevirdiler mesela. Bazı yayınları bulundurmak, 'zararlı ve suç' addedilip karakollarda insanlar eziyete maruz kaldılar. Hapishanelerde inletildiler. Ben biliyorum, çuvallar içinde kitaplar, jandarma korkusuyla toprağa gömülmüş, çürütülmüştür" dedi.

SABİH KANADOĞLU'NA SERT TEPKİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Balıkesir Milletvekili Uğur, Balıkesir Barosu'nun düzenlediği konferansta konuşan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nu sert şekilde eleştirdi. Kanadoğlu ve onun gibi hukukçuların devletçiliği kutsadıklarını söyleyen Edip Uğur, "Yurdu dolaºan, Balıkesir'e de uğrayıp devletçiliği adeta kutsayan bir takım hukukçuların başta Belediye Başkanı olmak üzere MHP'lilerce avuçları patlayana kadar alkışlamalarını anlamak mümkün değil. Nasıl? Bir tezgah kimleri nasıl bir araya getirebiliyor görüyorsunuz. Bunları görmemek için kör olmak lazım. Bu hukukçulara söylenecek sözümüz var. Hukukçu kimliğini kullanan bu zevatın, yani Kanadoğlu ve arkadaşlarının yegane özelliği, AK Parti'ye muhalif olmalarıdır. CHP'nin siyaset misyonerleri gibi görev yapan bu insanlar, hukukçu kimliğini sadece kullanıyorlar. Bunun iyi teşhis edilmesi lazımdır. Gerçek hukukçular, önce hakka ve hukuka saygılı olur. Ama bunlar hukukçu sıfatlarıyla meclisin Anayasa yapamayacağını dahi söyleyebiliyorlar. Oysa yasa yapan tek kurum Büyük Millet Meclisi'dir. Gerektiğinde yasa da yaparlar, Anayasa da. Biz geldik, bunların iktidarı söndü arkadaşlarım. 'Türkiye'nin demokrasi açığını kapatmaya çalışıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi gerektiğinde yasa da yapar, Anayasa da yapar'' dedi. Uğur'un sözleri uzun süre alkışlandı.

AÇILIM
Edip Uğur, AK Parti olarak 81 ilin 80'inde milletvekili çıkardıklarını hatırlatarak CHP ve MHP'nin ise bölge partisi' olduklarını iddia etti. Türkiye'nin tarihte büyük çalkantılara sahne olmuş bir coğrafyada bulunduğunu belirten Uğur, ''Dünyanın merkezinde oturuyoruz. Para trafiği de burada dönüyor. Türkiye bu muazzam varlığın ortasında çok yükselebilir. Ama önce demokrasimizi onarmalıyız. Cari açık, dış ticaret açığı, hepsi kolayca kapatılabilir. Önemli olan, demokratik açığımızı kapatmak'' diye konuştu.
Demokratik açılımdan da söz eden genel başkan yardımcısı Edip Uğur, demokratik açılımın, bir bölge için değil tüm ülke için olduğunu ifade ederek, ''Egemenlik kayıtsız şartsız devletindir dönemi geride kaldı. Türkiye'nin demokrasi açığını kapatmaya çalışıyoruz. Bir zümre, bir grup, bir bölge adına değil, Edirne'den Ardahan'a, hepimiz için bunları istiyoruz. Biz, bütün sorunlarımızın çözümünü demokraside görüyoruz" diyerek, açılımın temelinin demokrasi açığının hızla kapatılması olduğunu ifade etti.

56 KİŞİ AK PARTİ'YE KATILDI
Edip Uğur, Balıkesir'deki bir konferansa katılan Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun, ''Bugünkü meclisin anayasa değişikliği yapamayacağına" ilişkin sözlerine de tepki gösterdi. Sabih Kanadoğlu ve beraberindekileri, "CHP yandaşı kadrolu muhalifler" diye niteleyen Uğur, "'Bunlar hukukçu falan değil, CHP yandaşı kadrolu muhaliflerdir. Hukukçu kimliğini kullanan Kanadoğlu ve arkadaşlarının yegane özelliği AK Parti'ye muhalif olmaları ve AK Parti düşmanlığıdır" dedi.
AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısının sonunda AK Partiye katılan 56 kişiye parti rozetleri takıldı. Milletvekillerinin rozetlerini takıp tebrik ettiği yeni partililer salonu selamlarken meclis toplantısı parti içi istişarelerden sonra geç saatlerde sona erdi.