'AK Parti'ye dava sözü psikolojik bir harekattır'

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CNN Türk'teki “Tecrübe Konuşuyor” programına katılarak Cengiz Çandar ve Hasan Cemal'in sorularını yanıtladı.

'AK Parti'ye dava sözü psikolojik bir harekattır'
MEDYAYA UYARI:

Ben bugün (dün) yapılan bu gözaltıları ve arkasından gelecek olan hukuk sürecini Türkiye’nin iyi takip etmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii medyanın bu konuda çok önemli bir katkısı olabilir. Senaryolar yazarak o senaryolar içerisine kitleleri hapsetmemeleri gerekiyor. Bugün (dün) yaşadığımız gelişmeler de Türkiye’de hukukun işlediğini gösteriyor. Türkiye normalleşiyor. Türkiye bu noktaya geldi. Geçmişte hayal edemediğimiz şeyleri bugün görebiliyoruz. Birilerini, bizi bile üzse sonucunun iyi olacağını düşünüyorum.

TUUUH PİŞMANLIĞI

Bir hakim kararıyla savcı arama yapıyorsa bir yerde bunun adı aramadır ve bunun hukukta bir yeri vardır. Hiçbir savcı, hiçbir hakim kararı olmadan bir yeri basmaz. Dolayısıyla siz onu bile bile hala ’savcılık basıldı, evi basıldı’derseniz bu çok ayıp, çok çirkin, çok yanlış bir şey olur. Yuh size veya tuh size neyse... Ama başında diyorum ki, bir kanal sürekli basılmaktan bahsediyor. Bütün basını karşıma almadım ben. Nasreddin Hoca’yı örnek alıyorum. Nasreddin Hoca’yı kızdırmışlar, birkaç kişi...Hoca da girmiş sokağın içerisine bağırmış: ’Şunlar, bunlar, filan’ diye. Sonra herkes ’Hoca neden bağırıyor’ diye pencerelere çıkmış. Hoca’nın dediği çok güzel bir şey, ’Ne kadar da çoklarmış’demiş. Halbuki Hoca’nın bağırdığı 1-2 kişi. Ben bir kanalın yaptığı densizlikten bahsediyorum. Hiç bugüne kadar da duymadığım bir basın kuruluşu beni kınamak için bildiri yayınlıyor. Ahmet Abakay’ın başında bulunduğu kuruluş (ÇGD) beni kınamak için bildiri yayınlıyor. MHP lideri Bahçeli ’Şunlar ve onların gazeteleri ayağınızı denk alın’ dediği zaman bildiri yayınlamamışlardı. Tuh, yuh yerine bunların yanlışlığını söylemek de olabilirdi. Başbakan’la biraz birbirimize benziyoruz. Kızdığımızda, dolduğumuzda ’Yeter artık bu yaptığınız’demek zorunda kalabiliyoruz.

PSİKOLOJİK HAREKAT

(AK Parti hakkında kapatma davası bekliyor musunuz? sorusu üzerine): Niçin sadece AK Parti için bu konuşuluyor? Bu siyasi bir yığınaktır. Bu bir psikolojik harekattır. Yani Sayın Başbuğ’un TSK için söylediği asimetrik bir harekat sözü var ya bu AK Parti’ye karşı, AK Parti’yi güçsüzleştirmek, yıpratmak, her an kapatılabilecek, her an hakkında dava açılabilecek bir parti olduğunu zihinlere nakşetmek açısından Türkiye’yi hiç düşünmeden sadece Neron’un Roma’yı yakmasında olduğu gibi ’AK Parti gitsin de kapatılsın da hakkında dava açılsın da ne olursa olsun’ diye düşünmeden bir psikolojik harekat yürütülüyor. AK Parti hakkında kapatma davasını açmaması lazım. Çünkü AK Parti hakkında aleyhte hiçbir delil yok. Bir partinin iktidarı hakkında Türkiye’de bütün mekanizmalar çalışıyorken, denetim mekanizmalarıyla, kamuoyuyla, siyasi partilerin eleştirmesiyle, yasama organının müdahaleleri her şey yapılıyorken bunları yeterli görmeyerek ’dava açayım da kapatma kararı bile çıkmasa en azından bu partiyi yıpratmış olurum’ anlamına gelebilecek bir hareket yapılırsa yargısal bir darbe de olur, onun ötesinde başka şey de olur.

REFERANDUM

Öyle bir paket yapmalıyız ki bu paketin bir maddesinde farklı düşünse bile siyasi partiler diğer maddelerine destek olabilmeyi de düşünebilsinler. Hem onların desteğine ihtiyacımız var, hem de referanduma sunduğumuz zaman toplumun o kesimleri kendilerini orada görebildikleri için referandumda ’evet’ oyu kullanabilsinler. İyi çalışmayla, iyi ambalajla, iyi paketle Meclis’in ve halkın önüne çıkmak mecburiyetindeyiz.
EN SON ANKETİ AÇIKLADI: AK Parti % 39

Cumartesi günü kendisine sunulan ve henüz Başbakan’ın dahi bilgisine sunulmamış anket sonuçlarına göre AK Parti’nin oyunun yüzde 39 olduğunu belirten Arınç, Özal ve Ecevit örneklerini anımsatarak, “referandum rüzgarıyla seçime gitme” gafletine düşmeyeceklerini vurguladı. Arınç, “Ben olsam seçime giderdim” sözünü muhalefetin blöfünü görme amaçlı kullandığını ifade etti.