Chp Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu Tokat'ta

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bu ülkede Genelkurmay Başkanı'nın ses kayıtları yayınlandı. Hükümetin gıkı çıktı mı acaba? Asıl bu sorunun muhatabı hükümet' dedi.

Chp Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu Tokat'ta
Partisinin il kongresine katılmak üzere Tokat'a gelen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekilleri ve partililerle birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. CHP Tokat Milletvekili Orhan Ziya Diren'in konuşmasının ardında açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, parti olarak Tokat'a büyük önem verdiklerini ama bu beklentilerin son seçimlerde karşılayamadıklarını söyledi. TEKEL işçilerinin dünyaya örnek olacak bir mücadeleyi verdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Biber gazı, cop yediler ses çıkarmadılar. Kışın soğuğunda ayazında havuza atıldılar ses çıkarmadılar. O nedenle toplumun her kesimden destek görüyorlar. AK Parti dışındaki bütün siyasal partilerde TEKEL işçilerine destek veriyor. Bu kadar toplumsal desteği olan bir işçi hareketini ben hiç görmedim. AK Parti hükümeti bu desteği kırmak için her türlü şeyi yapıyor" diye konuştu.


"ERZURUM'DA Kİ OLAY BİR HUKUK DRAMIDIR"
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün yaşadığımız tablo şu sorunun yanıtını hala almadığımız bir tablodur. Bir savcı hangi gerekçe ile mahkeme kararı üzerinde oynayarak o mahkeme kararını işleme koyar. Hangi yargıç kendisinin verdiği mahkeme kararın üzerinde oynandığını bilerek bu olaya suskun kalır. Bunları bilmiyoruz. Erzurum'da ki olay bir hukuk dramıdır. Eğer bir hukuk dramı hukuku korumak adına yapılıyorsa, hukuk adına hukuk katlediliyorsa burada ciddi sorunlar var demektir. Bütün hukuk çevreleri yapılan işin yanlışlığına dikkat çektiler. Ama bir ülkenin Adalet Bakanı kürsüye çıkıp adaletin HSYK tarafından gasp edildiğini söyleyebiliyor. Hani bunu söyleyen kişi de adalet kavramı olsa diyeceğiz ki 'bu eleştiriyi sinemize çekelim.' Zaten bu ülkede gerçek anlamda adalet olsa o kişi Adalet Bakanı olmazdı. Geçmişinde Ali Dibo markası olan birisi normal sağlıklı çalışan, hukuk sistemi sağlıklı çalışan bir demokrasi Adalet Bakanı olmaz. Türkiye bu sorunlarla karşı karşıya" diye konuştu.
Ortaya yeni bir kavram yandaş yargı kavramı çıktığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Suçluyu hiç kimse koruyamaz ama unutmamız gereken temel bir kural var. Suçlularında hakkı vardır. Kişiler mahkum olmadığı sürece hiç kimse suçlu değildir suçlu ilan edilemez. O nedenle hukuk sistemi AK Parti ile birlikte ciddi bir yara almıştır. Eskiden yandaş medya denir. Şimdi birde yandaş yargı kavramı çıktı. Yargının yandaşlığı olabilir mi? Yargı yasama ve yürütme dışında 3'ncü bir erktir. Yürütme organına bağlı bir yargı olabilir mi? Adalet Bakanı HSYK'nın aldığı kararı belli süre sonra Erzurum'a bildirmesi. Erzurum'daki savcıların kararın alındığını, kendilerinin o görevden alındığını bile bile başka bir karar veriyorlarsa işte o noktada bizim gasp aramamız gerekiyor. Yangından mal kaçırır gibi dosya kaçırırsanız onun adı hukuk değildir. Türkiye bu ciddi sorunu yaşıyor" şeklinde konuştu.


GENELKURMAY BAŞKANI BAŞBUĞ'A AİT SES KAYDININ ÇIKMASI
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a ait bir ses kaydının gündeme gelmesi ile ilgili yöneltilen sorulara Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan'ın Sayın Remzi Gür'le yapmış olduğu bir telefon konuşması yayınlandığında Telekomünikasyon İletişim Başkanı 'bu ülkede başbakanın konuşmaları yayınlandı kimsenin gıkı çıkmadı' diye bir açıklama yapmıştı. Şimdi bize merak ediyoruz. Bu ülkede Genel Kurmay Başkanlığında ses kayıtları yayınlandı. Hükümetin gıkı çıktı mı acaba? Asıl bu sorunun muhatabı hükümet. Eğer bir hükümet bu konuda sesiz kalırsa. Yani istediği konuda bağırır, istediği konuda sessiz kalırsa doğru yapmaz. Çifte standardı yaratmak çifte standardın arkasına sığınma, doğalmış gibi göstermek doğru değildir. Bir yerde yanlışlık varsa kim yaparsa yapsın, yanlışlığın üzerine aynı kararlılıkla gidilmesi lazım. Bu Sayın Başbuğ, Sayın Başbakan olabilir. Hukuksuzluk varsa siyasal iktidar aynı kararlılıkta gitmek zorundadır. Eğer aynı kararlılığı sadece belli kişiler, çevreler için yapar diğer çevreler içinde oh olsun iyi ki yayınlandı derseniz o zaman o yandaş medya, yargı dediğimiz oluşmasına güç kazandırırsınız. Türkiye'nin temel sorunu bu" dedi.
Kılçdaroğlu, gensoru önergeleri ile ilgili Başbakan'ın tutumunu eleştirerek şöyle konuştu:
"Önerge büyük bir olasılıkla önümüzdeki hafta görüşülecek. Biz İçişleri Bakanı hakkında bir gen soru verdik. Sayın Başbakan'ın oradaki söylemi çok önemli. Sayın Başbakan kendi üslubu ve kültürüne uygun bir yanıt verdi 'Gensoruyu yalama yaptılar' diye. Yalama sözcüğünü bir Başbakan nasıl ve niçin kullanır merak ederim. Sayın Başbakan bu ülkede herkesin sokak ağzı ile konuşmasını mı istiyor? 'Önerge reddedileceği biline biline önerge veriliyor' diyor. Bu nedir biliyor musunuz Sayın Başbakan yasama organındaki AK Parti kanadının kendi emrinde olduğunu biliyor. Yani yasama organın yürütmenin elinde olduğunu itiraf ediyor Sayın Başbakan. Parlamentoda görev yapan AK Parti milletvekillerini kendisinin askeri olarak kabul ediyor. Ben ne dersem onlar öyle yapacaktır diye. Bu güçler ayrılığı ilkesine sayın başbakanın inanmadığını gösteriyor."