Kalaycıoğlu'ndan Zehir Zemberek Açıklamalar
Amelebirliği Başkanı Muzaffer Kalaycıoğlu, yerel bir gazetede çıkan haber üzerine açıklamada bulundu. Zehir zemberek açıklamalar yapan Kalaycıoğlu, 'Kimse Zonguldak'a ihanet etmesin. Eğer Zonguldak'ta yaşıyorsak, ekmek yediğimiz yere ihanet etmek bize yakışmaz' dedi.
Amelebirliği Başkanı Muzaffer Kalaycıoğlu, yerel bir gazetede çıkan haber üzerine açıklamada bulundu. Zehir zemberek açıklamalar yapan Kalaycıoğlu, "Kimse Zonguldak'a ihanet etmesin. Eğer Zonguldak'ta yaşıyorsak, ekmek yediğimiz yere ihanet etmek bize yakışmaz" dedi.
Amelebirliği Başkanı Muzaffer Kalaycıoğlu, makamında yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Sert açıklamalar yapan Kalaycıoğlu, kuruma tefeci benzetmesinin Zonguldak'a ihanet olduğunu söyledi.
İyi bir yönetimle kurumun her geçen gün ileriye gittiğini ifade eden Başkan Muzaffer Kalaycıoğlu, "Yerel bir gazetede çıkan Maden Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, KESK'e bağlı ESM ve özellikle sendikanın, Amelebirliği'ni bir tefeci kuruluşa benzetmesi beyanatları var. Bana göre Amelebirliği'ni, bu kuruluşlarımızın tefeci bir kuruluşa benzetmeleri, mesnetsiz, basiretsiz, bilgisizlik, Zonguldak'a ve maden işçisine ihanetten öteye gitmeyen bir düşünce olarak yorumluyorum. 22 Temmuz 1923 yılında kurulan, kurulduğundan bugüne işlevine devam eden, artarak devam ettiren, iyi yönetimiyle mal varlıklarında ve mevduatlarında artış olan bir kuruluşu, maden işçisine hizmet eden bir kuruluşu böylesine bir benzetme ile tefecilikle eşdeğer tutmak hakikaten bizi, kurum çalışanlarını, kurum yönetim kurulu üyelerimizi ve maden işçilerimizi yaralamıştır. Amelebirliği, tefecilik yapmış olsaydı, parasını onların dediği gibi har vurup harman savurmuş olsaydı, bugün Amelebirliği, ne mevduat açısından ne gayri menkul açısından bu durumda olmazdı. Biz, Zonguldak'ta maden işçisinin parasını kimlerin har vurup harman savurduğunu, mal varlıklarını hangi şartlarda kaybettiklerini, paraları nerede harcadıklarını, pembe köşklerde nasıl oturduklarını biliyoruz. Zonguldak'ta esas ihanet içinde olan varsa maden işçisinin parasını, babasının parası gibi har vurup harman savuranlardır. Amelebirliği'nin ne öyle bir çalışması ne de öyle bir niyeti olmuştur" diye konuştu.
"TARTIŞMAYA AÇTIK"
Amelebirliği'ni tartışmaya açarak kurum profilinin oluşturulmasını istediklerini söyleyen Kalaycıoğlu şöyle devam etti:
"Biz, Zonguldak kamuoyunda Amelebirliği'ni tartışmaya açtık. Arkadaşlarımıza, nasıl bir Amelebirliği istediklerine dair bilgi ve belgelerini, düşüncelerini buraya iç denetçilerimiz geldiği zaman basın yoluyla söyledik. Kaldı ki Amelebirliği'nin yılda bir defa yaptığı danışma kurulu toplantıları vardır. Ben bu toplantılara son 5 yıldır devam ediyorum. Bugün gazetelerde görüş bildiren arkadaşlarımızın hiçbiri, Amelebirliği'nin danışma kurulu toplantılarına gelerek nasıl bir Amelebirliği istediklerini yada Amelebirliği'nin nasıl olması ile ilgili görüş beyan etmemişlerdir. Bana göre bu art niyetli, Amelebirliği'nin kapanmasına çanak tutan beyanattır. Amelebirliği'nin kapanması demek, kapatılmasına sebep olmak demek Zonguldak'ta ihanettir. Zonguldak'a ihanettir. Biz Zonguldak'taki kurumlarla ortak çalışalım. Ben her zaman bunu söylüyorum. Zonguldak'ın vazgeçilmezi olan TTK, bunların üretimini sağlayan maden işçileri ile ilgili ne yapabileceğimizle ilgili bütün düşünce ve taleplere açığız. Ama bu düşünce ve talepler, bir takım kapıların ardında bir şeyler olarak yapılırsa bu sadece Amelebirliği'ne değil, maden işçilerine ve Zonguldak'a da zarar verir. Kimse Amelebirliği'nin parasına göz dikmesin. Adamın gözünü çıkartırız. Önce ben çıkartırım. Amelebirliği Başkanı olarak değil isteğe bağlı bir Amelebirliği üyesi olarak, sonra da maden işçileri çıkartır. Alem, kendini akıllı zannedip milleti aptal zannetmesin. Kimse, Amelebirliği'nin parası üzerinden politika yapmaya kalkmasın. Amelebirliği, işlevini bugüne kadar nasıl özveri ile yapmışsa bundan sonra da özveri ile yapmaya da devam edecektir. Neticede bizim işçimizden aldığımız, ikrazlardan aldığımız 'en düşük faiz' dediğimiz para da işçimize gidiyor. Bankalardan gelen nemalar da işçimize gidiyor" dedi.
BAŞKANIN SORULARI
Amelebirliği Başkanı Muzaffer Kalaycıoğlu, cari giderin bütçenin yüzde 9'u kadar olduğunu söylerken bazı sorulara da cevap aradı. Kurumlar arasında hiçbir zaman kavga istemediklerini belirten Kalaycıoğlu şöyle devam etti:
"Yine arkadaşlarımız orada, 'Amelebirliği'nin parası çarçur ediliyor' diye sözler söylemiş. Amelebirliği'nin cari giderleri, bütçesinin yüzde 9'u kadardır. Kendi kurumlarının cari giderlerine baksınlar. Orada işçinin paraları nerede çarçur ediliyor, ona baksınlar. Arkadaşlarımız, İstanbul'da bir misafirhane istiyor. Bir Sarıyer örneği yaşadık. Maden işçileri adına kamulaştırılan, 'Maden işçilerinin yaşam merkezi olacak' dedikleri Sarıyer'de kaç maden işçisi kalmış? Ben şuradan denizi seyrederken içim sızlıyor. Burada iki Pembe Köşk var, saray gibi. Belki veliahtların, kralların oturmadığı kadar lüks Pembe Köşkler var. Buralarda maden işçisi mi oturdu, oturuyor? Yoksa oralarda başka şeyler mi yaptılar? Arkadaşlarımızın, lütfen bu tür beyanatlarda bulunurken daha dikkatli ve daha verimli olmalarını temenni ederdim. Kurumlar arasında kavga hiçbir zaman istemiyoruz. Ama bizim içinde bulunduğumuz kuruma bir saldırı olursa, özveriyle çalıştığımız bir kuruma saldırı olursa buna da en ağır şekilde cevap vermekten kaçınmayız. Ben istiyorum ki Türkiye Maden Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, ESM, Zonguldak Maden İşçileri Sendikası, Zonguldak'ta hangi sosyal projeye imza atmışlar? Maden işçisi adına ne yapmışlar? Rödovanslı sahalardan bizim Amelebirliği'ne üyeliğini çıkarttığımızı söylüyorlar. Maden İşçileri Sendikası, rödovanslı sahalar için hangi örgütlenmeye gitmiştir? Koltuk korkularından dolayı mı orada örgütlenmeye gitmemişler? Orada örgütlenme yapıp da 'Bunları da Amelebirliği'ne dahil edelim' demişler de biz etmemiş miyiz? Arkadaşlarımız önce kendilerine baksın. Hem Maden Mühendisleri Odası'na, hem Makine Mühendisleri Odası'na, hem ESM'ye özellikle de sendikaya akıllarını başlarına almalarını temenni ediyorum. Kimse, bizi maden işçisine hizmet etmekten alıkoyamaz. Çok enteresandır, yine orada Amelebirliği Misafirhanesi'nin yenilenmesinden bahsediyorlar. Biz Amelebirliği Misafirhanesi'ni Zonguldaklı hemşerilerimize yakışır bir şekle getirdik ve açılışını yaptık. Amelebirliği payının yüzde 6'dan yüzde 3'e düştüğünü söylüyorlar. Amelebirliği'nin payı yüzde 6 değildi ki nerden yüzde 3'e düştü? İstanbul'da misafirhane istiyorlar. İşçinin parasını babalarının malıymış gibi har vurup harman savurdular. Şimdi de 5 yıldızlı otellerde kalamayıp da İstanbul'da kendilerine kalacak yer arıyorlarsa gitsinler kendi bütçelerinden yapsınlar. Maden işçisinin İstanbul'a 10 trilyona misafirhane yapacak lüksü yok. Maden işçisi üyelerimizden ayda taş çatlasa 20'si İstanbul'a gidiyor. Orada bir misafirhaneni maliyeti 10 trilyondan aşağı değildir. Maden işçisi adına bir şey yapmak istiyorlarsa gelsinler biz her türlü görüş ve öneriye açığız."
"AMELEBİRLİĞİ'NİN HEBA OLMASINI BEKLEMESİNLER"
Amelebirliği çalışanlarının fotoğrafının altında tefeci benzetmesinin alçaklık olduğunu öne süren Kalaycıoğlu, maden işçilerine seslenerek kuruma sahip çıkmalarını istedi. TTK ve maden işçisi var olduğu sürece Amelebirliği'ni devam ettirmenin mücadelesinde olacaklarını söyleyen Başkan Muzaffer Kalaycıoğlu şunları kaydetti:
"Özellikle bu çok çirkin bir olaydır. Amelebirliği çalışanlarını emekçilerinin fotoğrafını koyup burada tefeciye benzetmek tabirin en basitiyle alçaklıktır. Bunlarda neticede bir emekçidir. Bunlar burada, yalnızca yönetim kurulu kararlarını uygulayan, işçilerine hizmet etmek isteyen Maden İş'in üyeleri gibi, işçi ve emekçi arkadaşlarımızdır. Kimse buna yeltenmesin. Kimse Zonguldak'a ihanet etmesin. Eğer Zonguldak'ta yaşıyorsak, ekmek yediğimiz yere ihanet etmek bize yakışmaz. Zonguldak'a fabrika yapmak istiyoruz. Çıkıyor bir tane eski milletvekilimiz, dalga geçiyor. 'Zonguldak'ta çorap fabrikası mı yapılacak?' diye. İşte yatırıma ayrılan payı artırmışlar, öbür taraftan başkası çıkıyor. Diyor ki işte 'İşçiye verilen yardımları, içi boş yardım olarak görüp Zonguldak'ta başka şeyler yapmak istedik.' Okul yapıyoruz, bu defa okul yapılmasın diye imza toplatıyorlar. Böyle şey olmaz, Zonguldak bizim. Zonguldak'a ne kadar sahip çıkıp ileriye götürürsek, bu şehirde daha iyi yaşarız. 1923 yılında kurulan Amelebirliği'nin, Zonguldak'ta TTK var olduğu sürece, maden işçilerimiz var olduğu sürece devam ettirmenin peşindeyiz. Maden işçilerimize, artarak bir hizmet getirmenin peşindeyiz. Hiç kimse maden işçilerimizin emeği olan, onların parası olan bu kuruma göz dikmesin. Kendi kurumlarını nasıl heba ettilerse buranın da öyle heba olmasını beklemesinler. Burada öyle bir şey olmayacak. Ben, maden işçisi arkadaşlarımıza da kurumlarına sahip çıkmalarını, nasıl bir Amelebirliği istiyorlarsa görüş ve dileklerini buraya iletmelerini istiyorum. Dışarıdakilerin fikirleri bu saatten sonra benim için çok önemli değil, onların fikirleri belli oldu."
Amelebirliği Başkanı Muzaffer Kalaycıoğlu, makamında yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Sert açıklamalar yapan Kalaycıoğlu, kuruma tefeci benzetmesinin Zonguldak'a ihanet olduğunu söyledi.
İyi bir yönetimle kurumun her geçen gün ileriye gittiğini ifade eden Başkan Muzaffer Kalaycıoğlu, "Yerel bir gazetede çıkan Maden Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, KESK'e bağlı ESM ve özellikle sendikanın, Amelebirliği'ni bir tefeci kuruluşa benzetmesi beyanatları var. Bana göre Amelebirliği'ni, bu kuruluşlarımızın tefeci bir kuruluşa benzetmeleri, mesnetsiz, basiretsiz, bilgisizlik, Zonguldak'a ve maden işçisine ihanetten öteye gitmeyen bir düşünce olarak yorumluyorum. 22 Temmuz 1923 yılında kurulan, kurulduğundan bugüne işlevine devam eden, artarak devam ettiren, iyi yönetimiyle mal varlıklarında ve mevduatlarında artış olan bir kuruluşu, maden işçisine hizmet eden bir kuruluşu böylesine bir benzetme ile tefecilikle eşdeğer tutmak hakikaten bizi, kurum çalışanlarını, kurum yönetim kurulu üyelerimizi ve maden işçilerimizi yaralamıştır. Amelebirliği, tefecilik yapmış olsaydı, parasını onların dediği gibi har vurup harman savurmuş olsaydı, bugün Amelebirliği, ne mevduat açısından ne gayri menkul açısından bu durumda olmazdı. Biz, Zonguldak'ta maden işçisinin parasını kimlerin har vurup harman savurduğunu, mal varlıklarını hangi şartlarda kaybettiklerini, paraları nerede harcadıklarını, pembe köşklerde nasıl oturduklarını biliyoruz. Zonguldak'ta esas ihanet içinde olan varsa maden işçisinin parasını, babasının parası gibi har vurup harman savuranlardır. Amelebirliği'nin ne öyle bir çalışması ne de öyle bir niyeti olmuştur" diye konuştu.
"TARTIŞMAYA AÇTIK"
Amelebirliği'ni tartışmaya açarak kurum profilinin oluşturulmasını istediklerini söyleyen Kalaycıoğlu şöyle devam etti:
"Biz, Zonguldak kamuoyunda Amelebirliği'ni tartışmaya açtık. Arkadaşlarımıza, nasıl bir Amelebirliği istediklerine dair bilgi ve belgelerini, düşüncelerini buraya iç denetçilerimiz geldiği zaman basın yoluyla söyledik. Kaldı ki Amelebirliği'nin yılda bir defa yaptığı danışma kurulu toplantıları vardır. Ben bu toplantılara son 5 yıldır devam ediyorum. Bugün gazetelerde görüş bildiren arkadaşlarımızın hiçbiri, Amelebirliği'nin danışma kurulu toplantılarına gelerek nasıl bir Amelebirliği istediklerini yada Amelebirliği'nin nasıl olması ile ilgili görüş beyan etmemişlerdir. Bana göre bu art niyetli, Amelebirliği'nin kapanmasına çanak tutan beyanattır. Amelebirliği'nin kapanması demek, kapatılmasına sebep olmak demek Zonguldak'ta ihanettir. Zonguldak'a ihanettir. Biz Zonguldak'taki kurumlarla ortak çalışalım. Ben her zaman bunu söylüyorum. Zonguldak'ın vazgeçilmezi olan TTK, bunların üretimini sağlayan maden işçileri ile ilgili ne yapabileceğimizle ilgili bütün düşünce ve taleplere açığız. Ama bu düşünce ve talepler, bir takım kapıların ardında bir şeyler olarak yapılırsa bu sadece Amelebirliği'ne değil, maden işçilerine ve Zonguldak'a da zarar verir. Kimse Amelebirliği'nin parasına göz dikmesin. Adamın gözünü çıkartırız. Önce ben çıkartırım. Amelebirliği Başkanı olarak değil isteğe bağlı bir Amelebirliği üyesi olarak, sonra da maden işçileri çıkartır. Alem, kendini akıllı zannedip milleti aptal zannetmesin. Kimse, Amelebirliği'nin parası üzerinden politika yapmaya kalkmasın. Amelebirliği, işlevini bugüne kadar nasıl özveri ile yapmışsa bundan sonra da özveri ile yapmaya da devam edecektir. Neticede bizim işçimizden aldığımız, ikrazlardan aldığımız 'en düşük faiz' dediğimiz para da işçimize gidiyor. Bankalardan gelen nemalar da işçimize gidiyor" dedi.
BAŞKANIN SORULARI
Amelebirliği Başkanı Muzaffer Kalaycıoğlu, cari giderin bütçenin yüzde 9'u kadar olduğunu söylerken bazı sorulara da cevap aradı. Kurumlar arasında hiçbir zaman kavga istemediklerini belirten Kalaycıoğlu şöyle devam etti:
"Yine arkadaşlarımız orada, 'Amelebirliği'nin parası çarçur ediliyor' diye sözler söylemiş. Amelebirliği'nin cari giderleri, bütçesinin yüzde 9'u kadardır. Kendi kurumlarının cari giderlerine baksınlar. Orada işçinin paraları nerede çarçur ediliyor, ona baksınlar. Arkadaşlarımız, İstanbul'da bir misafirhane istiyor. Bir Sarıyer örneği yaşadık. Maden işçileri adına kamulaştırılan, 'Maden işçilerinin yaşam merkezi olacak' dedikleri Sarıyer'de kaç maden işçisi kalmış? Ben şuradan denizi seyrederken içim sızlıyor. Burada iki Pembe Köşk var, saray gibi. Belki veliahtların, kralların oturmadığı kadar lüks Pembe Köşkler var. Buralarda maden işçisi mi oturdu, oturuyor? Yoksa oralarda başka şeyler mi yaptılar? Arkadaşlarımızın, lütfen bu tür beyanatlarda bulunurken daha dikkatli ve daha verimli olmalarını temenni ederdim. Kurumlar arasında kavga hiçbir zaman istemiyoruz. Ama bizim içinde bulunduğumuz kuruma bir saldırı olursa, özveriyle çalıştığımız bir kuruma saldırı olursa buna da en ağır şekilde cevap vermekten kaçınmayız. Ben istiyorum ki Türkiye Maden Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, ESM, Zonguldak Maden İşçileri Sendikası, Zonguldak'ta hangi sosyal projeye imza atmışlar? Maden işçisi adına ne yapmışlar? Rödovanslı sahalardan bizim Amelebirliği'ne üyeliğini çıkarttığımızı söylüyorlar. Maden İşçileri Sendikası, rödovanslı sahalar için hangi örgütlenmeye gitmiştir? Koltuk korkularından dolayı mı orada örgütlenmeye gitmemişler? Orada örgütlenme yapıp da 'Bunları da Amelebirliği'ne dahil edelim' demişler de biz etmemiş miyiz? Arkadaşlarımız önce kendilerine baksın. Hem Maden Mühendisleri Odası'na, hem Makine Mühendisleri Odası'na, hem ESM'ye özellikle de sendikaya akıllarını başlarına almalarını temenni ediyorum. Kimse, bizi maden işçisine hizmet etmekten alıkoyamaz. Çok enteresandır, yine orada Amelebirliği Misafirhanesi'nin yenilenmesinden bahsediyorlar. Biz Amelebirliği Misafirhanesi'ni Zonguldaklı hemşerilerimize yakışır bir şekle getirdik ve açılışını yaptık. Amelebirliği payının yüzde 6'dan yüzde 3'e düştüğünü söylüyorlar. Amelebirliği'nin payı yüzde 6 değildi ki nerden yüzde 3'e düştü? İstanbul'da misafirhane istiyorlar. İşçinin parasını babalarının malıymış gibi har vurup harman savurdular. Şimdi de 5 yıldızlı otellerde kalamayıp da İstanbul'da kendilerine kalacak yer arıyorlarsa gitsinler kendi bütçelerinden yapsınlar. Maden işçisinin İstanbul'a 10 trilyona misafirhane yapacak lüksü yok. Maden işçisi üyelerimizden ayda taş çatlasa 20'si İstanbul'a gidiyor. Orada bir misafirhaneni maliyeti 10 trilyondan aşağı değildir. Maden işçisi adına bir şey yapmak istiyorlarsa gelsinler biz her türlü görüş ve öneriye açığız."
"AMELEBİRLİĞİ'NİN HEBA OLMASINI BEKLEMESİNLER"
Amelebirliği çalışanlarının fotoğrafının altında tefeci benzetmesinin alçaklık olduğunu öne süren Kalaycıoğlu, maden işçilerine seslenerek kuruma sahip çıkmalarını istedi. TTK ve maden işçisi var olduğu sürece Amelebirliği'ni devam ettirmenin mücadelesinde olacaklarını söyleyen Başkan Muzaffer Kalaycıoğlu şunları kaydetti:
"Özellikle bu çok çirkin bir olaydır. Amelebirliği çalışanlarını emekçilerinin fotoğrafını koyup burada tefeciye benzetmek tabirin en basitiyle alçaklıktır. Bunlarda neticede bir emekçidir. Bunlar burada, yalnızca yönetim kurulu kararlarını uygulayan, işçilerine hizmet etmek isteyen Maden İş'in üyeleri gibi, işçi ve emekçi arkadaşlarımızdır. Kimse buna yeltenmesin. Kimse Zonguldak'a ihanet etmesin. Eğer Zonguldak'ta yaşıyorsak, ekmek yediğimiz yere ihanet etmek bize yakışmaz. Zonguldak'a fabrika yapmak istiyoruz. Çıkıyor bir tane eski milletvekilimiz, dalga geçiyor. 'Zonguldak'ta çorap fabrikası mı yapılacak?' diye. İşte yatırıma ayrılan payı artırmışlar, öbür taraftan başkası çıkıyor. Diyor ki işte 'İşçiye verilen yardımları, içi boş yardım olarak görüp Zonguldak'ta başka şeyler yapmak istedik.' Okul yapıyoruz, bu defa okul yapılmasın diye imza toplatıyorlar. Böyle şey olmaz, Zonguldak bizim. Zonguldak'a ne kadar sahip çıkıp ileriye götürürsek, bu şehirde daha iyi yaşarız. 1923 yılında kurulan Amelebirliği'nin, Zonguldak'ta TTK var olduğu sürece, maden işçilerimiz var olduğu sürece devam ettirmenin peşindeyiz. Maden işçilerimize, artarak bir hizmet getirmenin peşindeyiz. Hiç kimse maden işçilerimizin emeği olan, onların parası olan bu kuruma göz dikmesin. Kendi kurumlarını nasıl heba ettilerse buranın da öyle heba olmasını beklemesinler. Burada öyle bir şey olmayacak. Ben, maden işçisi arkadaşlarımıza da kurumlarına sahip çıkmalarını, nasıl bir Amelebirliği istiyorlarsa görüş ve dileklerini buraya iletmelerini istiyorum. Dışarıdakilerin fikirleri bu saatten sonra benim için çok önemli değil, onların fikirleri belli oldu."