Dünyanın en becerikli robotu
NASA ve General Motors mühendisleri, Dünyanın En Becerikli Robotu sıfatını alan Robonaut2'yi tanıttı.
Belden yukarısı insana benzetilen robotun uzay aracı, fabrika, atelye gibi insan anatomisine uygun tasarlanan ortamlara uyum göstererek, onun yaptığı pek çok görevi yerine getirebileceği belirtildi.
Kısaca R2 olarak isimlendirilen robotun gövde, baş, kol, el ve parmakları insanınkine benziyor. Ancak mobilite açısından şimdilik bacaklardan vazgeçilmiş, onun yerine tekerlekli veya ‘tek bacaklı’ çözümler düşünülmüş.
NASA’nın Robonaut proje müdürü Ron Diftler, farklı mobilite çözümleri üzerinde çalışmayı sürdürdüklerini, özellikle Uluslararası Uzay İstasyonu’nda insanların ayaklarını takarak kendilerini sabitledikleri mekanizmaları düşünerek tek bacaklı R2’ler yapabileceklerini söylüyor. GM ise fabrikada görevlendirilecek robotlarda ‘bacağa’ çok da ihtiyaç duymuyor ve robotun ‘otomasyona’ bağlı versiyonları üzerinde çalışıyor.
Robotun en önemli ‘organları’ el ve parmaklar. General Motors’un ar-ge’den sorumlu başkan yardımcısı Alan Taub, el anatomisi üzerinde çok yoğun çalışıldığını, doğanın ürettiği mekanizmayı geçemeseler bile oldukça ileri bir model üretebildikleri inancında.
El anatomisine yaklaşabilmek için parmaklarda motor kullanmaktan vazgeçilmiş, onun yerine gerçek eldeki ‘tendon’ sisteminin kopyası üretilmiş. Amaç, el ve parmaklarda azami hassasiyet ve tepki yeteneği elde etmek.
“Bugün fabrika ve atelyelerde kullanılan robotlar da ‘hassas’ olmaktan çok uzak. Porselen dükkanındaki file benziyorlar” diye konuşuyor Taub ve ekliyor: “Fabrikalara işçi robot kurmak için harcadığımızdan çok daha fazlasını, robotun çevreye kazara zarar vermesini önleyecek kafes ve güvenlik sistemlerine harcıyoruz”.
Robotun gövde ve elleri insanınkiyle aynı boyutlara sahip ve parmaklar herhangi bir şeye dokunduğunda anında tepki verecek denki hassas sensörlerle donatılmış. Taub’a göre bir bebeğin tenine bile dokunduğunda anında durabiliyor.
ROBONAUT’IN HALEFİ
Otomobil üretim hattında kaynaklama ve diğer tekrarlı işler için daha gelişmiş ve ‘akıllı’ sistem arayışında olan GM yöneticileri, NASA’nın yaklaşık 10 yıl önce geliştirdiği Robonaut’un ihtiyaçlarına cevap verebileceğini düşünüp NASA’ya teklifle gitmişler.
NASA’nın da teklife sıcak bakmasıyla Robonaut2 projesi başlamış. Diftler’a göre otomobil sanayii, robot teknolojisinde önemli adımların atıldığı birkaç sektörden biri ve GM’nin ortaklığıyla çok daha iyi bir robot geliştirilebilmiş.
Diftler, robotun kendi başına veya insan kontrolünde çalışıp çalışmayacağı konusunda henüz karar verilmediğini, ancak her iki işleve de sahip modeller geliştireceklerini söylüyor.
NASA, Uzay İstasyonu dışında uzaktan kumandayla iş görecek robotlar üzerinde dururken, otomobilcilerse üretim hattında tekrarlı işlerin kesintisiz ve güvenilir şekilde yerine getirildiği ileri bir ‘otomasyon sistemi’ peşinde.
Gelişmeye rağmen, R2’nin uzay ve sanayi için üretime geçirilmesi yakın vadede mümkün görünmüyor. Taub’a göre önce robotun hangi görevleri yapabileceğini tespit edip ona uygun ‘kişiselleştirilmiş’ programlar geliştirilmeli. Ardından da üretime geçmek için ortak aranacak.
NASA ve General Motors daha önce de Mars yüzeyinde dolanıp veri toplayan robot araçların geliştirilmesinde de birlikte çalışmıştı.
Kısaca R2 olarak isimlendirilen robotun gövde, baş, kol, el ve parmakları insanınkine benziyor. Ancak mobilite açısından şimdilik bacaklardan vazgeçilmiş, onun yerine tekerlekli veya ‘tek bacaklı’ çözümler düşünülmüş.
NASA’nın Robonaut proje müdürü Ron Diftler, farklı mobilite çözümleri üzerinde çalışmayı sürdürdüklerini, özellikle Uluslararası Uzay İstasyonu’nda insanların ayaklarını takarak kendilerini sabitledikleri mekanizmaları düşünerek tek bacaklı R2’ler yapabileceklerini söylüyor. GM ise fabrikada görevlendirilecek robotlarda ‘bacağa’ çok da ihtiyaç duymuyor ve robotun ‘otomasyona’ bağlı versiyonları üzerinde çalışıyor.
Robotun en önemli ‘organları’ el ve parmaklar. General Motors’un ar-ge’den sorumlu başkan yardımcısı Alan Taub, el anatomisi üzerinde çok yoğun çalışıldığını, doğanın ürettiği mekanizmayı geçemeseler bile oldukça ileri bir model üretebildikleri inancında.
El anatomisine yaklaşabilmek için parmaklarda motor kullanmaktan vazgeçilmiş, onun yerine gerçek eldeki ‘tendon’ sisteminin kopyası üretilmiş. Amaç, el ve parmaklarda azami hassasiyet ve tepki yeteneği elde etmek.
“Bugün fabrika ve atelyelerde kullanılan robotlar da ‘hassas’ olmaktan çok uzak. Porselen dükkanındaki file benziyorlar” diye konuşuyor Taub ve ekliyor: “Fabrikalara işçi robot kurmak için harcadığımızdan çok daha fazlasını, robotun çevreye kazara zarar vermesini önleyecek kafes ve güvenlik sistemlerine harcıyoruz”.
Robotun gövde ve elleri insanınkiyle aynı boyutlara sahip ve parmaklar herhangi bir şeye dokunduğunda anında tepki verecek denki hassas sensörlerle donatılmış. Taub’a göre bir bebeğin tenine bile dokunduğunda anında durabiliyor.
ROBONAUT’IN HALEFİ
Otomobil üretim hattında kaynaklama ve diğer tekrarlı işler için daha gelişmiş ve ‘akıllı’ sistem arayışında olan GM yöneticileri, NASA’nın yaklaşık 10 yıl önce geliştirdiği Robonaut’un ihtiyaçlarına cevap verebileceğini düşünüp NASA’ya teklifle gitmişler.
NASA’nın da teklife sıcak bakmasıyla Robonaut2 projesi başlamış. Diftler’a göre otomobil sanayii, robot teknolojisinde önemli adımların atıldığı birkaç sektörden biri ve GM’nin ortaklığıyla çok daha iyi bir robot geliştirilebilmiş.
Diftler, robotun kendi başına veya insan kontrolünde çalışıp çalışmayacağı konusunda henüz karar verilmediğini, ancak her iki işleve de sahip modeller geliştireceklerini söylüyor.
NASA, Uzay İstasyonu dışında uzaktan kumandayla iş görecek robotlar üzerinde dururken, otomobilcilerse üretim hattında tekrarlı işlerin kesintisiz ve güvenilir şekilde yerine getirildiği ileri bir ‘otomasyon sistemi’ peşinde.
Gelişmeye rağmen, R2’nin uzay ve sanayi için üretime geçirilmesi yakın vadede mümkün görünmüyor. Taub’a göre önce robotun hangi görevleri yapabileceğini tespit edip ona uygun ‘kişiselleştirilmiş’ programlar geliştirilmeli. Ardından da üretime geçmek için ortak aranacak.
NASA ve General Motors daha önce de Mars yüzeyinde dolanıp veri toplayan robot araçların geliştirilmesinde de birlikte çalışmıştı.