Kayseri 2010'da yüzde 10 büyüyecek

2010'da ülke ekonomisinin en az yüzde 4 -5 büyümesini bekleyen Kayserili sanayiciler şehir ekonomisinin yeni yılda yüzde 10 büyümesini bekliyor.

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak, 2010 yılından sanayiciler olarak umutlu olduklarını belirterek, üyelerine riske girmeden büyüme çağrısı yaptı. Boydak, en az yüzde 10 büyüme beklediklerini açıkladı. Üyelere şirketleri riske sokmadan 2010 yılını iyi değerlendirmeleri çağrısında bulunan Boydak, 2010 yılında Türkiye'nin yüzde 4- 5 oranında büyüyeceğini hatırlatarak, "Şehrimiz bu büyümeden nasibini alacaktır, ama biz Kayseri olarak önümüze yüzde 10 büyüme hedefi koyalım. Çalışmalarımızı bu doğrultuda yapalım. Gençlerimize sadece sanayide değil her alanda yeni iş sahaları açalım. Topyekûn bir kalkınmaya ihtiyacımız var. Bundan sonra daha yukarılara çıkma gayreti içerinde olalım. Bunu yapacak gücümüzün de olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.
KAYSO Başkanı Mustafa Boydak, 2010 yılı Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Türkiye'nin en önemli kurumlarından biri olduğuna dikkat çekerek, Türkiye'de zenginleşmenin yolunun sermaye piyasalarından geçtiğini söyledi. Kayseri'nin dış ticaret verileri hakkında bilgi veren Boydak, 2008 yılında 1 milyar 458 milyon dolar olan ihracatın, 2009 yılında 1 milyar 138 milyon 600 bin dolara gerilediğini dolayısı ile yüzde 21'lik bir düşüş yaşandığını söyledi. 2008 yılında 806 milyon dolar ithalatın ise 539 milyon dolara gerilediğini aktaran Boydak, burada da yüzde 33'lük bir gerileme yaşandığını, bu düşüş oranlarının Türkiye ortalamasının altında olmasının sevindirici olduğunu ifade etti.
İstihdam rakamlarında da bir miktar gerileme olduğunu, ancak temel olarak çok endişe duyulacak bir durum olmadığını dile getiren Boydak, yine enerji tüketiminde de çok rahatsız edici bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Ekim ve aralık aylarında ortalamanın üzerinde bir artış olduğunu dile getiren Boydak, 2008 yılına göre 2009 yılını çok az bir düşüşle kapattıklarını vurguladı.
Mimarsinan OSB'de 2008 yılına göre enerji tüketiminde bir artış yaşandığını, serbest bölgede kısmi bir düşüş olduğunu, Kayseri'deki işsizlik oranlarının da yine Türkiye ortalamasının çok altında olduğunu vurgulayan Boydak, 2009 yılının sanayicilerin zorlandığı, hatta Türkiye'nin ekonomik olarak küçüldüğü bir yıl olduğunu hatırlattı. Boydak, "Tabi tüm bunları telafi imkanımız var. 5 yıl boyunca en az yüzde 5-6 oranında hızlı büyümeyi kendimize ilke edinirsek, kayıplarımızı telafi edebiliriz" dedi.
Boydak, 2010 yılından umutlu olduklarını aktararak, eğer akıllı işler yapılabilirse bu yılın bir atılım yılı olacağını söyledi. Ekonomik istikrarın yolunun siyasi istikrardan geçtiğini hatırlatan Boydak, şöyle konuştu: "Burada biz sanayicilere düşen görevler de vardır. Her şeyi kamudan beklersek yanılırız. Biz de sanayiciler olarak olabildiğince kurumsal ve şeffaf olmalıyız. Artık şirketleri sadece finansal kuruluşlar değil, yan sanayi olarak hizmet verdiğimiz ana firmalar da değerlendiriyor. Dolayısı ile bu dönem biz de üzerimize düşen görevleri yapmamız gerekiyor. Kayseri olarak benzer iller ile her alanda rekabet halindeyiz. Artık Kayseri'de katma değeri yüksek ürünler üretilmesi gerekiyor. Kayserili sanayicilerin 3 -5 yıl sonra kendilerini yeni işlerin içinde buluyor olmaları gerekiyor. Bu nedenle tüm üyelerin yeni döneme hazırlıklı olmaları gerekiyor." 2010 yılında iyi bir planlama yapılması halinde yapılacak yatırımların ciddi avantajları olacağına dikkat çeken Boydak, yeni teşvik yasası ile yatırım yapacak sanayicilere çok önemli destekler sunulduğunu, öz kaynak ile yabancı kaynak dengesinin de iyi ayarlanması durumunda yatırım yapmanın en karlı iş olacağını anlattı.
Meclis toplantısına katılan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Türkiye'de sermaye piyasalarının yaklaşık 15 yıldır 'üvey evlat' muamelesi gördüğünü savunarak, ekonomik krizler ve devletin borçlanma ihtiyacı gibi sebepler yüzünden bankacılığın ön plana çıktığını aktardı. Bankaların da önemli olduğunu ve büyümelerini istediklerini ifade eden Akgiray, ''Tabii ki, bankalarımız da önemli, büyümeleri çok önemli, büyümelerini istiyoruz. Fakat bir ülkenin kalkınmasındaki ana maya bankalar değil, ülke yönetebilir sermaye. Yeter sermayenin çok hızlı dönmesi, çok kişi tarafından kullanılabiliyor olması. İşin esası bu'' ifadesini kullandı.