1. Ulusal Hamsi Çalıştayı'nın Sonuçları Açıklandı
Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından 17-18 Haziran 2010 tarihlerinde Trabzon'da gerçekleştirilen '1. Ulusal Hamsi Çalıştayı'nın sonuçları açıklandı.

Balıkçılık yönetimi çalışma grubunda "Mevcut Hamsi Stoklarını Birlikte Nasıl Sürdürülebilir, Birlikte Nasıl Yönetebiliriz?" prensibi kapsamında hamsi avcılığında miktar sınırlaması (kota tahsisi) konusunda halen yapılan uygulamalar başta olmak üzere yönetim konularının ele alındığını kaydeden Özdemir "Ağırlıklı olarak takım sahipleri, gırgır balıkçıları ve koruma kontrol yetkililerinin katıldığı komitede piyasa arzı düzenlemesi pazara sunulan ürün miktarının karlılığı etkilemesi dile getirilmiştir. Bu bağlamda düzenli olarak avcılıktan bağımsız veya bağımlı stok tahmin çalışmalarının yanında izleme çalışmalarının sürdürülmesinin kaçınılmaz olduğu vurgulanmıştır. Bu amaç doğrultusunda (Balıkçılık kaynaklarının tespiti için daha etkin bir araştırma programının hazırlanması ve uygulanması, bu konuda yeterli kaynağın sağlanması; Balıkçılık istatistiklerinin doğru toplanabilmesi için oluşturulan sistem etkin çalıştırılması, bu amaçla balıkçıların bilinçlendirilmesi;
Daha etkin bir balıkçılık yönetimi için balıkçı kooperatiflerinin yasal-idari mevzuatlarının yeniden ele alınması, güçlendirilmeleri, yetki ve sorumluluklarının arttırılması;
Balık stoklarının yönetimi için bölgesel ve ulusal kurulların mevzuata uygun olarak oluşturulması, av yasakları ile koruma ve kontrol tedbirlerinde kurumlar-balıkçılar arasındaki birlikteliği sağlayabilecek katılımcı bir karar mekanizması oluşturulması; Balıkçıların eğitimi için gemi üzerinde ve bölgesel düzeyde eğitim faaliyetlerinin arttırılması; Balıkçı kooperatiflerinin güçlendirilmesi yoluyla balıkçıya av sezonu dışında balığı pazarlama imkanı verecek ortamın hazırlanması; Gürcistan karasularında Türk bandıralı gemilerin sürdürdüğü avcılığın disipline edilmesi ve balık unu amacıyla fabrikalara giden hamsi miktarının da kota kapsamına alınması) gibi konularda ortak görüş birliğine varılmıştır" diye konuştu.
"TÜRKİYE KENDİ VERİLERİNİ ÜRETMEKLE YÜKÜMLÜDÜR"
"Balıkçılık Biyolojisi" çalışma grubunda hazırlanan raporda "Türkiye kendi verilerini üretmekle yükümlüdür" prensibinin benimsendiğini ifade eden Atilla Özdemir, şunları söyledi:
"Ülkemizin hamsi hakkında Karadeniz'de tam söz sahibi olabilmesi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlı birimlerce tekne sayıları, av filosu, av kompozisyonu, av miktarı gibi bilgilerin izlenmesi ve doğru kayıt sistemleri oluşturulmalıdır. Ülkemizdeki araştırma kurumlarınca Avrupa Birliği balıkçılık izleme sisteminde olduğu şekilde metodolojik olarak bilimsel çalışmalar yürütülerek sürekli hale getirilmelidir. Stok tespiti araştırmaları sonucunda toplanan veriler, ülkemiz şartlarında modellemeler geliştirilerek stokların yönetiminde kullanılmalıdır. Pazarlama ve ekonomi çalışma grubunda ise 'Ürün talebinin karşılanabilmesi ve piyasaya arzı stokların sürdürülebilir işletimine bağlıdır' prensibi kapsamında piyasaya arzın mutlak suretle izlenmesi, bu izlemenin her aşamada (avcılıktan tüketime kadar) kayıt altına alınması gerektiği vurgulanmıştır. Bu bağlamda piyasaya talebin üzerinde hamsi arzının fiyatı ve dolayısıyla balıkçının gelirini düşürdüğü belirtilmiş bunu önlemek ve fiyatın balıkçının maliyetini karşılayabileceği ve gelir elde edebileceği bir düzeyde oluşması için pazara arzın kontrol edilmesi vurgulanmıştır. Bunun için de balıkçının sorumluluk alması ve balıkçı örgütlerinin kota kontrollerinde daha etkin olmasına ihtiyaç bulunmaktadır."
"Gelecekte hammadde temininde sorun yaşanmaması, fabrikaların çalışma sürelerinin kısıtlı olmasının önlenmesi ve stoklar üzerindeki av baskısının azaltılması için, balık unu yağı fabrikalarına gönderilecek ürün için yıllık bir miktarın belirlenmesi gerekliliği vurgulanmıştır" diyen Özdemir "Avlanan hamsilerin işlenerek katma değer sağlanmasına ilişkin faaliyetlerin desteklenmesi, halkımızın yıl boyunca bu ürünü tüketebilmesine olanak sağlayacağı belirtilmiştir. Sonuç olarak mevcut hamsi stoklarının verimli şekilde kullanılması ve sürdürülebilmesi balıkçı-araştırma-kamu üçleminde ilgili kurumların yapacağı işbirliği ile sağlanacaktır. Bu işbirliği AB'ye girme sürecinde bulunan Türkiye'nin kotasının belirlenmesinde önem arz edeceği vurgulanmıştır" ifadelerini kullandı.
