Halkın Sesi Partisi Seçim Startını Verdi

Halkın Sesi Partisi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, wikiLeaks belgelerinin, sömürge ülkeleri eskiden eyalet valileriyle yöneten emperyalist güçlerin artık daha zarif yöntemler kullandıklarını ortaya çıkardığını söyledi

Halkın Sesi Partisi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, wikiLeaks belgelerinin, sömürge ülkeleri eskiden eyalet valileriyle yöneten emperyalist güçlerin artık daha zarif yöntemler kullandıklarını ortaya çıkardığını söyledi. Internet üzerinden yürütülen faaliyetlerin bundan sonra çok ciddi bir kontrolün içine gireceğini savunan Kurtulmuş, "11 Eylül'den sonra dünya jandarmalığına soyunan büyük güçler, şimdi bu WikiLeaks skandalından sonra siber jandarmalığa da soyunucak" dedi.

HAS Parti'nin Genel Merkez, Kurucular Kurulu, Genel İdare Kurulu ve Danışma Kurulu'nun müşterek toplantısı, Genel Başkan Kurtulmuş başkanlığında gerçekleştirildi. Yenimahalle Afitab Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantı öncesinde, geçen hafta yapılan ilk kongrede Genel Başkanlığa seçilen Numan Kurtulmuş'a, Divan Başkanı Teoman Rıza Güneri tarafından resmi mazbatası verildi.
Toplantının açış konuşmasını yapan Kurtulmuş, bu toplantının, seçimden önceki ilk kapsamlı toplantıları olduğuna işaret ederek, bugünkü toplantıda MYK üyeliklerinin seçimine dönük çalışmaları ve partinin ilgili kurullarındaki görevlendirmeleri ele alacaklarını söyledi. Kurtulmuş, "Bunu bir seçim kampanyasının başlangıcı olarak kabul ederek her birimiz canla başla, etrafımızdaki ilgiyi, alakayı köpürterek, Halkın Sesi Partisi'nin güçlü şekilde bu süreçlere girmesine katkı vereceğiz" şeklinde konuştu. İl
başkanlarından, il teşkilatlarının başında seçimlere kadar nefes almadan çalışmalarını isteyen Kurtulmuş, şubat ayı sonuna kadar bütün illeri tek tek dolaşmayı hedeflediklerini dile getirdi. Kurtulmuş, aralık ayı sonuna kadar ise Türkiye'deki 81 ilin bütün ilçelerinde teşkilatlanmanın tamamlanmış olacağını açıkladı. Partinin çalışmalarını iki ana gövdede sürdüreceklerini ifade eden Kurtulmuş, 20'ye yakın çalışma grubu kurarak Türkiye'nin siyasetine ilişkin fikir ve politikalar üreteceklerini, Danışma
Meclisi'nin bu çalışma gruplarının koordinasyonunda görev alacağını belirtti. Kurtulmuş, Genel İdare Kurulu ve MYK'nın ise buralarda oluşturulan karar ve fikirlerin stratejik adımlara dönüşmesini ve uygulanmasını sağlayacağını söyledi.

"CİDDİ BİR GİZLEMENİN OLDUĞU AŞİKAR"
Kurtulmuş, gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Füze kalkanı konusundaki endişelerini başından beri dile getirdiklerini hatırlatan Kurtulmuş, yaşanan sürecin, HAS Parti'nin haklılığını ortaya çıkardığını söyledi. TBMM'nin, füze kalkanı meselesinin görüşüleceği özel bir oturum yapması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, WikiLeaks ve diğer bazı konuların gündeme gelmesiyle bu konunun gündemden tamamen uzaklaştırıldığını esefle takip ettiklerini söyledi. Füze kalkanı kararının, önceden yapılmış bir
takım pazarlıkların sonucu olduğunu öne süren Kurtulmuş, NATO şemsiyesi altına alınarak bu işin Türkiye'de halkın nezdinde politik pazarlamasının yapıldığını ifade etti. Kurtulmuş şunları söyledi: "Bir kere daha ortaya çıktı ki zaten füze kalkanı meselesi, önceden hazırlıkları yapılmış ve Türkiye'de yerleşimleri de gerçekleştirilmiştir. Başta 'butona kim basacak' sorusu olmak üzere sayın Başbakan'ın gündeme getirdiği hiçbir konunun gerçek olmadığı da ayan beyan ortadadır. Başbakan da artık bu buton
meselesini gündeme getirmemektedir. Hele WikiLeaks'te, bunun NATO çerçevesinde olmasının Türkiye'nin bu işi kabul etmesine katkı sağlayacağı şeklindeki sözlerin gündeme gelmesi, doğrudur, yanlıştır bilmiyoruz, bizim endişelerimizi bir kat daha artırmaktadır. Hükümet hangi gerekçeyle füze kalkanı konusunu ısrarla halktan saklamaktadır, bunu bilmek mecburiyetimiz var. Henüz bu uygulamadığı başlamadığı için şunu söylüyoruz. Hodri meydan. Buyrun, referanduma gidelim. Eğer bu millet istiyorsa füze kalkanını evet
burada konuşlandıralım. Ama bunu halka sormuyorsanız, bunun içinde demokrasi olmadığı gibi bunun içinde ciddi bir endişenin, ciddi bir gizlemenin olduğu aşikardır."
Kurtulmuş, füze kalkanı meselesiyle birlikte hükümetin artık komşularla sıfır problem meselesini ağzına alamayacağını savundu.

"MAHATMA GANDHİ, ÖMER MUHTAR GİBİ İNSANLARA İHTİYAÇ VAR"
Kurtulmuş, WikiLeaks'te yer alan belge ve iddialarla ilgili de değerlendirmeler yaptı. "WikiLeaks meselesi ne Türkiye'nin bir iç politika malzemesi yapılabilir, ne de bağırıp çağırarak üstü örtülmeye çalışılabilir" diyen Kurtulmuş, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un, sızdırılan bilgilerle ilgili sözlerinin, iddiaların fevkalade ciddi olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Bu iddiaları okuduklarında, 'Zavallı halkımız, dünyanın zavallı millettleri' düşüncesine kapıldıklarını ifade eden Kurtulmuş, eskiden
sömürgeci ülkelerin, yönettikleri ülkeleri eyalet valileriyle yönettiklerini anlatan Kurtulmuş, WikiLeaks belgelerinin bu konuda da bir şeyi ortaya kolduğunu anlattı. Kurtulmuş şöyle konuştu: "Sömürgecilik sonrası dönemin yeni emperyalizmi, çok şık, çok zarif bir takım yollarla ülkeleri yöneticilerini yönlendirmeyi başarabilmiş. Artık bir takım eyalet valileriyle değil, çok süslü saraylarda, çok süslü şölen salonlarında bazı ülkelerin yöneticilerine, kimilerine bazı imkanlar sunmuşlar, kimilerinin sırtını
sıvazlamışlar. WikiLeaaks bunları çok net bir şekilde insanlığın gözü önüne sermiştir. Şimdi Mahatma Gandhi gibi kolonyal dönemin belki cesur, yürekli, tartışılan adamlarına ihtiyaç var. Belki Ömer Muhtar gibi kendi ülkelerini kolonyalizmin sömürgesinden kurtaracak insanlara ihçiyaç var. Buradan kurtuluş da bambaşka şekilde olacaktır. Neo emperyal saldırılardan kurtuluşun yolu milleti siyasette egemen yapmaktır."

"İNTERNETTEKİ ÖZGÜRLÜK BİTECEK"
Yeni dönemde özgürlüklerin en önemli sembollerinden birisinin internet ortamı olduğunun savunulduğuna işaret eden Kurtulmuş, yeni dünyanın düzenini savunanların, 'internet özgür bir bilgi paylaşımını sağladı ve böylece insanlar korkusuzca bilgilerini paylaşıyorlar' görüşünü dile getirdiklerine işaret etti. WikiLeakste yayınlanan belge ve bilgilerden sonra internet üzerinde yapılan bir takım faaliyetlerin dahi çok ciddi kontrolün içine gireceğini dile getiren Kurtulmuş, "Kuvvetle muhtemeldir ki 11
Eylül'den sonra dünya jandarmalığına soyunan büyük güçler, şimdi bu WikiLeaks skandalından sonra siber jandarmalığa da soyunucak, dünyadaki bilgi paylaşımını çok ciddi şekilde kontrol edecek yeni bir takım düzenlemeleri gündeme getireceklerdir" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, eski DİSK Başkanı Kemal Türkler cinayetiyle ilgili davada verilen zaman aşımı kararı konusuna da değindi. Cinayetin üzerinden 30 yıl geçtikten sonra mahkemenin bu davayı zaman aşımından dolayı rafa kaldırdığını, çöp tenekesine attığını belirten Kurtulmuş, herkesin gözü önünde Kemal Türkler dosyasının zaman aşımına uğratıldığını kaydetti. Zaman aşımının, adaletin aksadığı en temel noktalardan biri olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu dosyanın ortadan kaldırılmasına insanlığın nasıl müsaade
ettiğini sordu. Kurtulmuş şöyle dedi: "Burada bütün Türkiye suçludur. Hepimiz suçluyuz. Faili meçhullerin üstüne 30 senedir gitmeyen bütün siyasi iktidarlar da bu dosyanın kapanmasında pay sahibidir. Uzun mahkeme süreçleri, uzun tutukluluk süreçleri ya da raflara kaldırılmış dosyalar üzerinden asla adalet tesis edilemez. Bu olay, beni fevkalade derinden üzen bir olaydır. Türkiye böyle bir davayı göz göre göre kapatmış, bunu da demokratik bir sistem içinde kapatmayı başarmıştır. Adaleti mülkün temeli
haline getirebilmek için Türkiye başta anayasa reformu olmak üzere bir dizi reformları çok hızlı bir şekilde gerçekleştirmek zorundadır."
Kurtulmuş'un konuşmasının ardından toplantının basına kapalı bölümüne geçildi.
(ZÇ-EA-Y)