Dika Kalkınma Kurulu Toplantısı

Şırnak Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) 2010 yılı ikinci olağan kalkınma kurulu toplantısı Şırnak'ta yapıldı.

Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası'nda yapılan toplantı da yapılan seçimde Kalkınma Kurulu Başkanlığı'na oybirliği ile Beytüşşebap Kaymakamı Soner Karataşoğlu getirilirken, Başkan Vekilliliği'ne de Mardin Genç İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Ali Babaoğlu getirildi. Toplantıya DİKA Yönetim Kurulu Dönem Başkanı Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, DİKA Genel Sekreteri Abdullah Erin, Kalkınma Kurulu Başkan Vekili Beytüşşebap Kaymakamı Soner Karataşoğlu ve kurul üyeleri katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve
İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantıda ilk konuşmayı DİKA Yönetim Kurulu Dönem Başkanı Şırnak Valisi Vahdettin Özkan yaptı. Vali Özkan, "Gerçekten kalkınma kavramı son zamanlarda insanımızın yaşam kalitesinin artırılmasında, beldelerimizin, köylerimizin, şehirlerimizin yaşam kalitesinin artırılmasında, kamu etkinliklerinin artırılmasında, bölgeler arası gelişmişlik farkının daha aza indirilmemesinde oluşan inisiyatiflerin organizasyonu hepimiz açısından mutluluk verici bir gelişmedir. Kamunun
değerli temsilcileri, özel sektörümüzün güzide temsilcileri, sivil toplum ve meslek kuruluşlarımızdan bu oluşan atmosfere bir ivme yönündeki gayretleri için hepinize teşekkür ediyorum. 9'uncu kalkınma planımız ulusal önceliklerimizi belirlerken istikrar içinde büyüyen bir Türkiye vizyonunu ortak kılıyoruz. Küresel ölçekte 'rekabet gücümüzün ölçüsü ne olacak?' bunun cevabının bütün kesimlerce aranması gerekiyor. Bunu ortaya koyarken devlet planlamada birkaç bürokratın ortaya koyup masa başında belirlediği ve
dönem sonunda değerlendirme yapılması modelinden ziyade; artık daha katılımcı, daha muhalim, daha merkezi idarelerle sivil toplum kuruluşları meslek kuruluşlarıyla dahası kamuoyuna herhangi bir organizasyonla hiç ilgisi alakası olmadan bireysel olarak toplumsal ve beşeri potansiyelimizi artırmaya yönelik bir katma değer değil bireysel yaratma keyfiyetinin de ulusal öncelik ve vizyonumuz yönünde kullanma atmosferi içersinde aynı zamanda kurumsal ve yasal bir düzenlemeye kavuşturulmuştur" dedi.
Dünyadaki ve Avrupa'daki kamu hizmetlerinin etkinleştirilmesi çerçevesinde oluşan atmosferde herkese düşen sorumluluklar olduğunu belirten Vali Özkan şu şekilde devam etti:
"Kamuya, mahalli idarelere, sivil topluma hem de bireysel olarak tek tek bize düşen sorumluluklar vardır. 2010 ikinci Olağan Kalkınma Kurulu Toplantısı'nda Batman'dan, Mardin'den, Siirt'ten Şırnak'a kamu sivil toplum meslek kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinin burada olması bütün potansiyelleri birleştirmesi elbette ki çok anlamlı. Bunun oluşturacağı birlikteliğin bir değere dönüştürülmesi hepimiz acısından öncelikli amaç olmalı. Özelikle hepimizin bu kamu hizmetlerini etkinleştirme ve yerel
kalkınma sürecini hızlandırma konusunda bazı avantajlı ve dezavantajlı olduğumuz alanlar olduğuna vurgu yapmak istiyorum. Kalkınma kavramına baktığımız zaman ekonomik yönü olduğu gibi sosyal ve kültürel boyutunun da olduğunu unutmamamız gerekiyor. Ekonomik kalkınmanın yanında sosyal ve kültürel kalkınma dediğimiz zaman eğitim alt yapısının erkinleştirilmesi yaygınlaştırılması eğitimin sadece okullarda değil ailede bireylerde her yerde sağlıklı bir eksende etkin bir şekilde çok önemli olduğunu
vurgulayarak başlıyorum. Ulusal düzeyde eğitimimizin hem fiziki yapısı hem de alt yapısını ve insan kaynağının dizaynı yönünde etkinleştirme yönündeki hükümetimizin, devletimizin yaptığı olağanüstü ataklara bizim de katılmamız lazım. İkincisi bir aileye, çocuklarına 'Ne olmak istiyorsunuz?' diye sorduğumuz zaman çocuklar doktor, öğretmen gibi meslekleri sıralarlar. Dikkat ederseniz hep kamu otoritesine endeksli zihin kotlarımıza işlenen bir atmosfer. Yani istihdamın gelişmenin tamamen kamuya endeksli kültürü
aynı zamanda bizim tuzağımız, kalkınmamızın önündeki bir engel olarak görmemiz lazım. Dolayısıyla mutlaka bunu aşmamız gerekiyor. Yöremizdeki ekonomik değerler nelerdir, kültürel değerlerimiz nelerdir, özel sektörün imkanları nedir, neler üretebiliriz, insanlarımıza gençlerimize bir vizyon bir hedef verirken bunları aynı zamanda dünyanın bütün potansiyellerinden haberdar etmek çok öncelikli hedefimiz olmalı. Kamuda bir yer işgal etmek hayatı kurtarmak değil, aynı zamanda ticarete üretimde istihdamda
Türkiye'de başka bölgelerde dünyada imkanlar fırsatlar nelerdir, yerel değerlerimiz nelerdir, bütün bunların neler olduğunu, onları nasıl bir değere dönüştürebileceğimizi sosyal-kültürel-ekonomik değerlere ve bundan nasıl bir zenginleşme kalkınma ortamını oluşturacağımızı da çok öncelikli olarak hedefimize koymamız lazım. Kamu sektörünün dışında başka bir dünyanın olduğunu tüm gençlerimize aşılamamız gerekiyor."

"DİKA ÇOK CİDDİ BİR AÇIĞI KAPATTI"
Şırnak Valisi Vahdettin Özkan'dan sonra söz alan Beytüşşebap Kaymakamı Soner Karataşoğlu ise, "Kalkınma kurulumuzun başkanın tayini çıktığından dolayı biz bu toplantıya başkanlık edeceğiz. DİKA ajansımız 2010 yılında nitelikli personel alımları ile çıktığı hibe programları ile çok ciddi bir açığı kapattı. Mali destekler, teknik yardımlar özelikle yatırımcının önünü açan yön sağlayan danışmanlık hizmetleri ile yatırımcımızı teşvik açısından çok önemli bir noktaya ulaştırmış oldular. Yönetim kurulumuz
rutin olarak toplantılarına devam ederken kalkınma kurulunun da kanunda belirtildiği üzere 6 ayda bir toplaması diye bir hüküm var. 2010 yılı ikinci toplantısını idrak etmiş olacağız. Bu toplantının çıktılarının hayırlara vesile olacağına inanıyor ve temenni ediyoruz. Bölgede çok güzel faaliyetler yapılıyor kalkınma kurulunun özelikle yönetimde daha fazla temsil edilmesini açıkçası bu kurula daha fazla işlevlik kazandıracağına inanıyorum. Kalkınma kurulu üyelerinden yönetim kuruluna oy hakkı olmadan ama
fikir ve görüşlerini beyan etmesi için üye seçilmesinin ilerleyen dönemlerde kalkınma kuruluyla yönetim kurulunun ve genel sekreterliğin daha güzel daha uyumlu daha paralel bir çalışmaya doğru gideceğini ve bu konuda daha isabetli olacağına inanıyorum" dedi.

"PROJELERİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE TOPL 'fdna baktığımız zaman ekonomik yönü olduğu gibi sosUMDA SÖZ SAHİBİ OLANLAR BELİRLEYECEK"
Toplantıda son olarak DİKA Genel Sekreteri Abdullah Erin konuştu. Bu güne kadar herkesin şikayet ettiği konunun bu bölgenin önceliklerinin Ankara'dan belirlenmeye çalışılması ve hazırlanan programların taşra illerine dayatılması olduğunu söyleyen Erin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar bizim gerçek ihtiyaçlarımızı bizim gerçek sorunlarımızı yansıtan belgeler değil diye şikayet ediyorduk. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu yanlışsın farkına vardı. Artık bu karalar Ankara'dan alınmıyor. Bu kalkınma projelerini, strateji verilerini yerelde sivil toplum kuruluşları, toplumda söz sahibi olanlar ve o yörede insanların dertleri ile dertlenen insanlar kendi önceliklerini belirliyorlar. Eğer buralardan ihtiyaçlara yönelik tespitler ve projeler gelmese o zaman da merkezi Mardin'de olan DİKA
belirlediği politikaları çözüm önerilerini Şırnak'a dayatır. Mardin'de hazırlana programı Şırnak uygulamak durumunda kalır. Onun için daha çok iş birliği, birlikte çalışma kültürünü alışmamız gerekiyor. Bunun çok önemli yorucu bir iş olduğunu biliyoruz. Batman'dan, Siirt'ten, Mardin'den çıkıp zaman ayırıp beyin fırtınası yapıp sorunları tartışmak konuşmak sorunları anlamaya çalışmak bir birimizi anlamaya çalışmak zor iş. Ama inanın bunu yapmadan bu şekilde ortak bir payda oluşturmandan bir yere varma
şansımız yok. Ajansın politikaları uygulanması için olmasa olmaz dediğimiz bu şart bütün kamu zihniyetine yansıtılamasa aynı şekilde yerimizde dönüp dururuz."