'Kürtçe Şarkı' Cinayetine Sanatçı Tepkisi
Mersin'de sahne aldığı barda kendisinden istenen Kürtçe parçayı seslendirmediği için silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden Sarp Öztürk'e sanatçılar sahip çıktı
Mersin'de sahne aldığı barda kendisinden istenen Kürtçe parçayı seslendirmediği için silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden Sarp Öztürk'e sanatçılar sahip çıktı. Cenaze töreninde saf tutan yerel sanatçılar, "Sahneye zırh ve kalkanla mı çıkalım?" diye sorarken, yaşananları da sert bir dille kınadı.
Türkü bar işleten Türk halk müziği sanatçısı Silver Kesici, yaşananlara bir anlam veremediğini ifade ederek, "Sarp, yeni bir albüm hazırlığı içindeydi. Her şey hazırdı ve yakında da albümünü piyasaya sunacaktı. Ama ne yazık ki, onu böylesi bir olayda kaybettik" dedi. Sanatçılar olarak insanların hiçbir zaman etnik kimliklerine, dinine ve diline bakmadıklarını ve herkesi eşit kabul ettiklerini anlatan Kesici, bu tür olayların sürekli yaşandığını, sanatçıların öyle ya da böyle bir şekilde şiddete maruz
kaldığını dile getirdi.
Kesici, "Bizden aynı parçayı birkaç kez tekrar söylememizi istiyorlar. Onları kırmayıp söylüyoruz ama bizi dinlemiyorlar bile. Bugün Mersin'deki tüm müzisyenler adeta kelle koltukta sahne alıyor. Böyle bir şey olamaz. Mersin'de yaklaşık 20 türkü bar var. Bunların neredeyse 14'ünde bangır bangır Kürtçe parçalar söyleniyor. Bazılarıysa Türkçe dışında hiçbir dilde şarkı söylenmesine izin vermiyor. Herkesin kendine göre bir duruşu var. Ama sırf Kürtçe parça söylemedi diye insanların öldürülmesi asla kabul
edilemez" diye konuştu.
Müzisyen Serdar Türkmen ise, kentte bar veya kafe gibi yerlerde müzik icra edenler açısından söz konusu olayın 'münferit bir olay' olmadığının altını çizerek, daha önce de bu ve benzeri olayların yaşandığını hatırlattı. Türkmen, "Böyle giderse bu tür olaylar devam edecek. Ufak tefek bir tartışma sonucu müzisyenin topuğuna sıkanlar mı ararsın, Kürtçe şarkılar çaldığı için dövülen ya da uyarılanları mı ararsın, silah çekilip tehdit edilen mi, taciz edilen mi? Hepsi var" ifadelerini kullandı. "Sanatçılar
sahneye zırh ve kalkanla mı çıksın?" diye soran Türkmen, herkesin yaşananlar karşısında sesini yükseltmesini istedi.
Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube Başkanı Suat Yıldız ise, karıncanın kanadını dahi incitmekten çekinen, Anadolu kültürüyle yetişen insanların, bilmediği bir dilde türkü söylemediği için silahlı saldırıya uğramasının asla kabul edilemeyeceğini söyledi. Yıldız, "Bu olay ne ilk ne de son olacak. Ülkemiz üzerinde oynanan kirli oyunlar, maalesef artarak devam ediyor. Sudan bahaneyle bir gencimiz öldürülüyorsa bu olayın arkasında bin yıllık birliğimizi bozmak isteyenlerin kirli emelleri vardır. Biz bunun
bilincindeyiz. Bu vahşeti, bu cehaleti şiddetle kınıyoruz. Bu gafillere bir kez daha haykırıyoruz; Anadolu'muzun farklı kültürlerinden oluşan gül bahçesine hiç kimseyi sokmayacağız. Filizlerimizi kimsenin hoyratça kırmasına izin vermeyeceğiz" dedi.
Türkü bar işleten Türk halk müziği sanatçısı Silver Kesici, yaşananlara bir anlam veremediğini ifade ederek, "Sarp, yeni bir albüm hazırlığı içindeydi. Her şey hazırdı ve yakında da albümünü piyasaya sunacaktı. Ama ne yazık ki, onu böylesi bir olayda kaybettik" dedi. Sanatçılar olarak insanların hiçbir zaman etnik kimliklerine, dinine ve diline bakmadıklarını ve herkesi eşit kabul ettiklerini anlatan Kesici, bu tür olayların sürekli yaşandığını, sanatçıların öyle ya da böyle bir şekilde şiddete maruz
kaldığını dile getirdi.
Kesici, "Bizden aynı parçayı birkaç kez tekrar söylememizi istiyorlar. Onları kırmayıp söylüyoruz ama bizi dinlemiyorlar bile. Bugün Mersin'deki tüm müzisyenler adeta kelle koltukta sahne alıyor. Böyle bir şey olamaz. Mersin'de yaklaşık 20 türkü bar var. Bunların neredeyse 14'ünde bangır bangır Kürtçe parçalar söyleniyor. Bazılarıysa Türkçe dışında hiçbir dilde şarkı söylenmesine izin vermiyor. Herkesin kendine göre bir duruşu var. Ama sırf Kürtçe parça söylemedi diye insanların öldürülmesi asla kabul
edilemez" diye konuştu.
Müzisyen Serdar Türkmen ise, kentte bar veya kafe gibi yerlerde müzik icra edenler açısından söz konusu olayın 'münferit bir olay' olmadığının altını çizerek, daha önce de bu ve benzeri olayların yaşandığını hatırlattı. Türkmen, "Böyle giderse bu tür olaylar devam edecek. Ufak tefek bir tartışma sonucu müzisyenin topuğuna sıkanlar mı ararsın, Kürtçe şarkılar çaldığı için dövülen ya da uyarılanları mı ararsın, silah çekilip tehdit edilen mi, taciz edilen mi? Hepsi var" ifadelerini kullandı. "Sanatçılar
sahneye zırh ve kalkanla mı çıksın?" diye soran Türkmen, herkesin yaşananlar karşısında sesini yükseltmesini istedi.
Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube Başkanı Suat Yıldız ise, karıncanın kanadını dahi incitmekten çekinen, Anadolu kültürüyle yetişen insanların, bilmediği bir dilde türkü söylemediği için silahlı saldırıya uğramasının asla kabul edilemeyeceğini söyledi. Yıldız, "Bu olay ne ilk ne de son olacak. Ülkemiz üzerinde oynanan kirli oyunlar, maalesef artarak devam ediyor. Sudan bahaneyle bir gencimiz öldürülüyorsa bu olayın arkasında bin yıllık birliğimizi bozmak isteyenlerin kirli emelleri vardır. Biz bunun
bilincindeyiz. Bu vahşeti, bu cehaleti şiddetle kınıyoruz. Bu gafillere bir kez daha haykırıyoruz; Anadolu'muzun farklı kültürlerinden oluşan gül bahçesine hiç kimseyi sokmayacağız. Filizlerimizi kimsenin hoyratça kırmasına izin vermeyeceğiz" dedi.