Dika, Dpt Koordinasyonunda Siirtte Toplantı Düzenledi

Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) tarafından, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) koordinasyonunda, TRC3 Bölgesi'nin (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) stratejik önceliklerini belirlemek ve bölgesel kalkınmaya rehberlik etmek amacıyla hazırlanan 2011-2013 Bölge Planı çerçevesinde kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla Bölge Planı Çalıştayı gerçekleştirildi.
Siirt Öğretmenler evinde düzenlen Çalıştay, sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumdan oluşturuldu. İlin mevcut durumu ve çalıştayın yöntemi belirlendi. Öğle yemeğinin ardından ise katılımcılar, belirlenen temalara göre farklı gruplara ayrılarak çalışmalarına devam etti. Tematik çalışma gruplarının çalışmalarıyla ortaya çıkan görüşler genel oturumda değerlendirildi. Çalıştay açılış konuşması yapan Siirt Valisi Musa Çolak, Bölge Planı çalıştayları katılımcılığı esas alan, yeni bölge planlama
yaklaşımına göre bölgedeki tüm paydaşların katılımıyla bölge sorunlarının tespitini ve bölgesel gelişme stratejilerinin belirlenmesini amaçlandığını belirterek, "Bu kapsamda DİKA Devlet Planlama Teşkilatı koordinasyonunda yürütülmekte olan ve 2011-2013 yıllarını kapsayan, Bölgesel Gelişme Planı çalışmaları çerçevesinde Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinde geniş katılımlı paydaş toplantıları gerçekleştirilecektir. Bu toplantıların ilki bugün ilimizde; kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör
temsilcileri, meslek kuruluşları ve STK'ların katılımıyla düzenlenmektedir. Siirt'i takiben Batman, Şırnak ve Mardin illerinde de paydaş toplantıları gerçekleştirilecek, toplantılarda bölge aktörleri tarafından tespit edilen sorunlar ve dile getirilen öneriler, ajans tarafından hazırlanan 'Mevcut Durum Analizi' verileriyle de birleştirilerek, bölgedeki stratejik öncelikler belirlenecektir. Bölgenin stratejik önceliklerini içeren Bölge Planı, Ajans Yönetim Kurulu tarafından onaylandıktan sonra DPT'ye
iletilecektir. Bölge Planı, DPT tarafından onaylanmasını takiben 2011-2013 yılları için ajansın tüm faaliyetlerine temel oluşturacak, Bölgede kamu kuruluşları, STK'lar ve özel sektöre rehberlik edecek bir yönetişim çerçevesi oluşturacaktır. Bölgenin ihtiyaç ve sorunlarına, yine bölgeden üretilmiş, ulusal ve bölgesel üst ölçekli plan ve programlarla uyumlu ve gerçekçi çözümler sunmanın gayretinde olan DİKA, Bölgesel Gelişme Planını; zengin tarihi ve kültürel mirasını, doğal sermayesini ve jeo-stratejik
konumunu akılcı, yenilikçi ve katılımcı bir yaklaşımla etkin ve sürdürülebilir bir şekilde değerlendirerek; herkesin güven ve istikrar içinde yaşamak istediği bir bölge olmak için çalışmalarına devam etmektedir. Plan'ın hazırlık sürecinde, Dokuzuncu Kalkınma Planı, GAP Master ve Eylem Planları ile Bölge ile ilgili çeşitli kurum ve kuruluşlarca hazırlanmış olan araştırma raporları incelenerek Bölge ile ilgili somut bazı çıkarımlara ulaşılmaya çalışılmaktadır" dedi.
Çalıştayın kapanış konuşmasını yapan DİKA Genel Sekreteri Abdullah Erin, bürokrasi ile mücadele ettikleri belirterek, "Yerleşmiş olan toplumsal Ekonomik ve Sosyal yapılarla gelişebilmeniz kalkınabilmeniz mümkün değil. Türkiye'nin gayri sahi katma değer açısından 6 bin 500 ile 6 bin 600 civarında kişi başına düşen milli gelirden Siirt'te yaşayan insanımızın 700-800 dolar alması kesinlikle kader değil. Kader değiştirilebilir bunu hep beraber yapabiliriz. Hemen yarın yapacağız diye iddia etmiyoruz. Şu an bu
kadar geniş kamu bürokrasi içerisinde ajansın etkinliği ve işgal ettiği yer çok küçük, ama büyük değişimlere inanan küçük ekipler yapar. Bunu hep beraber yapabiliriz ve inanacağız. Esas bize yön verecek sizlersiniz, diğer illerdeki ortaklarımız ve diğer aktörlerimizdir. Bu ajans bu bölgeyi değiştirecek ve dönüştürecek bir kurum olarak görürseniz, sürekli yapıcı olan eleştirilerinizi bize iletirseniz, yanlış yaptıklarımızı bize söylerseniz biz daha doğruyu ve iyi yaparız" ifadelerini kullandı.
Erin, uluslararası zamanlar ile çalıştıklarını belirterek, insanların kopya projeler üzerinde yoğunlaşmaması ve kendine özgü proje üretmesi gerektiğini belirterek, "Yarın bu günden çok daha iyi olacak. Sizlerden şunu istirham ediyoruz, ajansın açtığı bütün programlarda o belirlenen alanlardaki eğitimler ve diğer proje destekleri konusunda sadece Türkiye'yi düşünmeyin. Uluslararası çaptaki en iyi uzmanları getirmeye çalışalım. En iyi örnekleri almaya çalışalım. O örnekleri gözden geçirip kendi özgü
modelinizi oluşturmaya çalışalım. Kendi ürününü üretebilen, geliştirebilen ülkeler, bugün modernleşmiş batılaşmış ülkelerdir" diye konuştu.
Yapılan çalışmaların birinci sınıf yapılmadığını belirterek Batman-Siirt karayolu ve bölgedeki köylerde kanalizasyon ve içme suyu olmadığına değinen Genel sekreter Erin, "Bizde o kök var, o kökün üzerine bina yerleştirmemiz gerekiyor aslında. Yer altı kaynağı ile yer üstü kaynağı bizde var. Biz var olanını iyi değerlendirir akılı değerlendirsek çok kısa sürede çok büyük mesafeler alabiliriz bu bölgede. Bu bölgede yaşayan bütün insanlar daha iyi eğitimi alabilir. Köyünden kentine liseyi bitirinceye kadar
yürüyerek okula gidip gelme kaderi bu insanların kaderi değildir. Veya içme suyuna halen ulaşamayan köylerin olması bu bölgenin kaderi değildir. Kaynak, devlet yardımı, devlet desteği yok diyemezsiniz. Ama bunu iyi planlayamıyoruz. Bu kadar kaynağa rağmen bu kadar desteğe rağmen, KÖYDES, BELDES, DİKA'ya, KOSGEB'E ve kırsal kalkınmaya rağmen halen bazı köylerimizde içme suyu yok. Halen kanalizasyonu olmayan köylerimiz var. Yerleşim yerleri dağınık, köyler çok fazla diyebilirsiniz ama bunun maliyeti büyük bir
maliyet değil" şeklinde sitemde bulundu.

"YAPILAN ÇALIŞMALAR BİRİNCİ KALİTEDE OLMALI"
Genel sekreter Erin, yapılan çalışmaları insanların refahını düşünerek birinci kalite yapılması gerektiğini belirterek, "Bir şeyler yapmış olmak için yapmak o işi hiç yapmamaktan daha iyidir. Birinci sınıf yapacağız. Birinci kalitede üreteceğiz. He şunu söylüyorum, Irak'ta savaş öncesindeki yollar çok kaliteli yolar. Saddam döneminde 20 sene önce yapılan asfalt halen aynı asfalt. Bunun 2 yolu var, ya insanlarımızın refahını düşünerek kaliteli yapacağız. Veya da otoriter bir yönetim olacak. Asfaltı köyü
yaptığı zaman Saddam gibi asfaltı kötü yapan müteahhiti asfaltın içine gömeceksiniz" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği (AB) tarafından onaylanan projeler için ödenen ücretin, devletin bütçesinden daha önceden alınan paralar olduğunu belirten Erin, "AB projeleri katılım sürecinde her ülkenin yatırması gerek bütçesinden özel kaynaklarından sizin bizim cebimizden kesilen paraların AB bütçesinde toplayıp tekrar dağıtılmasına dayanan kaynaklar. Kendi öz kaynağınızı, kendi paranızı Avrupa Birliğini oyun kurallarını belirlediği şekilde, proje hazırlayıp oradan almaya çalışıyoruz aslında. Onun için akılı düşünüp
zaman neyi gerektiriyorsa o zamanın nitelikleri ile o zamanın özelikleri ile kendimizi personelimizi o çerçevede yetiştirmemiz gerekiyor" dedi.
Son olarak ajansın yürüttüğü çalışmalar kapsamında küsen ve darılanlara çağrıda bulan Genel Sekreter Erin, "Yakınıp küsmenin getireceği bir faydası yok. Projesi red edildiği için arkadaşlarımızın ziyareti sırasında kovulan arkadaşlarımız oldu. Ama ben baştan beri arkadaşlarıma şunu söylüyorum. Biz Dicle kalkınma ajansı olarak, küsmeye buna karşılık vermeye, ağız dalaşına girmeye veya da bize yapılan hakaretlere karşılık verme lüksümüz yok" diye konuştu.
Toplantı sonrası, katılımcılara ajansın çalışmaları yer aldığı katalog ve kitapçık dağıtıldı.