Çağlayan'ın büyüme beklentisi yüzde 7

Devlet Bakanı Çağlayan, beraberinde 50 kişilik işadamı heyetiyle geldiği Fas'ın Kazablanka kentinde basın...


Devlet Bakanı Çağlayan, beraberinde 50 kişilik işadamı heyetiyle geldiği Fas'ın Kazablanka kentinde basın mensuplarıyla yaptığı sohbet toplantısında Libya ve Fas'taki temaslarını değerlendirirken, soruları da yanıtladı.

Bu yılın 3. çeyreğindeki büyüme hızına ilişkin tahmininin sorulması üzerine Çağlayan, Türkiye'nin bu yılı yüzde 8 büyümeyle kapatacağı öngörüsünü hatırlatarak, "İhracatın öncü bir gösterge olduğunu biliyorum. İhracat, sanayi endeksleri, kapasite kullanım oranları... Büyüme zaten bunların bileşeni. Benim 3. çeyrek büyüme beklentim yüzde 7'ler civarında. 4. çeyreğin de yine yüzde 5'in altında, yüzde 3 ile yüzde 5 arasında olacağı yönünde bir öngörüm var" diye konuştu.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı Ekim ayı dış ticaret verilerine de değinen Çağlayan, aylık ihracatın yaklaşık 11 milyar dolara dayandığını, bu rakama gelmenin Türkiye açısından çok önemli olduğunu söyledi.

Çağlayan, geçen yıl Ekim-Kasım-Aralık ihracatına bakıldığında 10 milyar, 9 milyar, 10 milyar dolar olarak sıralandığını, Ekim ayı rakamının son derece iyi olduğunu kaydetti.

Kasım ayına ilişkin rakamın bugün açıklanacağını hatırlatan Çağlayan, önünde öncü gösterge olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: "29 Kasım itibariyle ihracatımız 9 milyar dolara gelmiştir. Ortalama günlük ihracatımız 400-500 milyon dolar civarında. Zannediyorum ki açıklanacak rakam 9,5 milyar dolar civarında olacak. Kasım'da ihracatımız daha fazla olabilirdi ama bayram tatili vardı. 29 Kasım itibariyle ihracatımız şu anda 101,9 milyar dolara yaklaşmıştır. Hedefimiz 111,7 milyar dolar. Dolayısıyla hedefe 10 milyar dolardan az bir rakam kalmıştır. Aralık ayı ihracatımızın 10 milyar doların üzerinde bir rakam olacak. Beklentim koyduğumuz hedefi geçmektir.

Ekim'de Arjantin, İran, İsrail, Suriye, Çin, Türkmenistan, Benin ve Kanada'ya ihracatta cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmış durumda." Devlet Bakanı Çağlayan, dış ticaret açığı ve cari açık sorunlarına da değinirken, ithalattaki artışın kur kaynaklı olduğunu ama artık bunu tekrarlamak istemediğini kaydetti.

"Bütün gayretimiz orta ve uzun vadede ara malı ithalatın yerine yerli ikamesini yapmaktır" diyen Çağlayan, bu konuda yerli kaynaklara dönülmesi için neler yapılabileceği yönünde çalışmaları olduğunu bildirdi.

-HİZMET SEKTÖRÜNE İHRACAT DESTEĞİ-

Bakan Çağlayan, bunun yatırım ve üretim teşvikleriyle sağlanması gerektiğine dikkati çekerken, hizmet sektörüne ihracat desteği vermek için çalışmalar yaptıklarını kaydederek, şunları söyledi: "Sağlık ve eğitim sistemini biz döviz kazandırıcı hizmet olarak değerlendiriyoruz ve ihracat desteği kapsamına alıyoruz. Türkiye'nin hep mal ticaretini konuşuyoruz. Hizmet ticaretini de konuşmamız gerekiyor.

Türkiye önemli bir hizmet ihracatçısı. 2009 yılında dünya mal ticareti 12,3 trilyon dolara, hizmet ticareti 3,3 trilyon dolara düştü. Türkiye 33 milyar dolarlık bir hizmet ihracatçısı ve yüzde 1'lik paya sahip. Buna karşılık ithalatı 16-16,5 milyar dolar seviyesinde yani ithalatının iki katı ihracat yapan bir ülke." Çağlayan, 2010'un ilk 9 ayında ise hizmet ihracatının 24,2 milyar dolar, ithalatın 14,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini söyledi.

-ÜNİVERSİTELER İHRACATÇI OLUYOR-

Türkiye'de hizmet sektöründe lojistik, nakliye ve bankacılık gibi hizmetlerin önde olduğunu belirten Çağlayan, hizmet ticaretinin geri kalan bileşenlerini Dış Ticaret Müsteşarlığına (DTM) devralmak istediklerini ifade etti.

Eğitim ve sağlığın bunların başında geldiğini belirten Çağlayan, şunları kaydetti: "Eğitim konusunda tebliği hazırladık gönderdik. Para Kredi Koordinasyon Kurulunda imzaya açılmış durumda. Ülkemize her yıl binlerce öğrenci geliyor okumak için. Bu çerçevede, yurtdışından öğrenci getirip okutması karşılığında döviz elde etmesini dikkate alarak üniversitelerimizi de ihracatçı kabul ederek, teşvik vereceğiz." Sağlık turizminin de Türkiye açısından son derece önemli bir mesafe katetmiş durumda olduğuna dikkati çeken Çağlayan, özellikle estetik konusunda Türkiye'deki hastane ve doktorların uluslararası bilinirliğe sahip olduklarını anlattı.

Türkiye'nin çok önemli bir hizmet ihracatçısı olduğunu vurgulayan Çağlayan, bir ihracat stratejisi olmadan yapılan bu hizmetleri, ihracat stratejisi kapsamına alarak patlatabilecekleri kanaatinde olduğunu vurguladı.

Çağlayan, müteahhitlik sektörünün de hizmet sektörleri arasında önemli bir sektör olduğunu hatırlattı.

-GASTRONOMİ, AVM'LER, FİLM SEKTÖRÜ DE DESTEK ALACAK-

Gastronomi, alış veriş merkezleri (AVM) ve film sektörünün de ihracat desteklerinden yararlanması için çalışma yaptıklarını bildiren Çağlayan, yurtdışında AVM kurmak ve bunları işletmek konusunda çok ciddi Türk firmalarını bulunduğunu, bunları da ihracat kapsamında desteklemek istediklerini anlattı.

Çağlayan, bir başka çalışmanın da gastronomi ile ilgili olduğunu belirterek, Türk restoranlarını uluslararası zincir haline getirmek istediklerini kaydetti.

Dizi filmlere yönelik çalışmaların da devam ettiğini belirten Çağlayan, özellikle çizgi filmlerde dünyada çok iyi yerlere gelinebileceğine dikkat çekti.

Çağlayan, mesela Cannes film festivaline katılanlara destek vereceklerini, yüzde 70'ine kadar fuara katılımdaki masrafları karşılayacaklarını, bu konunun şirketlere duyurulacağını anlattı.

Burada meselenin elinizdeki ürünü daha fazla yüksek katma değerli hale getirerek satmak olduğunun altını çizen Çağlayan, "Satmadınız mı ürününüz çürür.

O ürününüzü sattığınızı da alıcının bilmesi gerek. Bu seyahatleri onun için yapıyoruz. Ha mal satmışsınız ha hizmet satmışsınız, değişmiyor" diye konuştu.

İhracata verdikleri 13 destek olduğunu hatırlatan Çağlayan, "Tabii ki üretimin elde etmiş olduğu, verilen desteklerle hizmettekiler farklı olacaktır" dedi.

-HİZMET SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI YAPILACAK- 

Türkiye'nin bugüne kadar hiç hizmet serbest ticaret anlaşması yapmadığına değinen Çağlayan, Güney Kore ile devam eden serbest ticaret anlaşmasında önemli bir yere gelindiğini, Güney Kore'nin, hem mal, hem hizmet serbest ticaret anlaşması yapılan ilk ülke olacağını bildirdi.

Çağlayan 17. serbest ticaret anlaşmasını Lübnan ile yaptıklarını da kaydetti.

Hizmet sektörüne yönelik 9 ana başlıkta çalışma yaptıklarını anlatan Bakan Çağlayan, öncelikli hedeflerinin dış ticaret hacmini artırmak olduğunu vurguladı.

Devlet Bakanı Çağlayan, "Şu andaki konumumuzu sürdürerek 2023'deki 500 milyar dolarlık hedefimize rahatlıkla ulaşabiliriz. 2023'deki hedefimizin asıl önemli boyutu 500 milyar dolar da ithalat hedefi ortaya koyuyoruz" dedi.

Zafer Çağlayan, ihracat odaklı bir yatırım-üretim desenine geçilmesi gerektiğini ifade etti.

-WİKİLEAKS-

Bu arada Wikileaks olayının sorulması üzerine Çağlayan, bunun dünyanın sorunu olduğunu belirterek, aslında herkesin kendi penceresinde baktığını söyledi.

Çağlayan, şunları kaydetti: "Görülmesi lazım... Sayın Başbakanımız da ifade ettiler, 'hele bir dökülsün bakalım ortaya etekteki taşlar görelim, ona göre değerlendirme yaparız' dedi. Benim anladığım kadarıyla daha çok duyum ve yorumlar üzerine bir mekanizma geliştirilmiş.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, kriptoların ben çok önemli şeyler olduğunu zannederdim. Kriptoların ne kadar güvenilirsiz ve kolay erişilir olduğu gibi bir sonuç bundan çıkarılabilir. Diplomatik bir zafiyet yaratmıştır. O noktada Sayın Hillary Clinton da zaten özür diledi. ABD Dışişleri Bakanlığının şu anda karşı karşıya kaldığı durum hoş bir durum değil."

-LİBYA VE FAS ZİYARETLERİ-

Öte yandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı Libya ziyareti hakkında da bilgi veren Çağlayan, Libya'nın müteahhitlik işlerinde Türkiye'nin ilk göz ağrısı olduğunu, şu anda Libya'daki altyapı, üst yapı işlerinde 27 milyar doları geçmiş durumda olduğumu bildirdi.

Çağlayan, geçen yıl müteahhitlerin yurtdışında aldıkları işlerin 20 milyar dolar olduğunu, bu yıl da aynı rakamın beklendiğini, önümüzdeki 5 yılda 50 milyar dolar hedef belirlendiğini anlattı.

Fas ile karşılıklı olarak seyahatleri sıklaştırmak gerektiğini belirten Çağlayan, Faslı muhataplarına pazar çeşitlendirmesine gitmelerini, Türkiye'yle ticareti artırmalarını söylediğini bildirdi.

2010'un ilk 9 ayında Türkiye'nin Fas'a ihracatının 460 milyon dolar, Fas'ın Türkiye'ye ihracatının ise 330 milyon dolar olduğunu bildiren Çağlayan, yani Fas'ın tarihinde Türkiye'ye yaptığı en yüksek ihracata bu rakamla ulaştığının altını çizdi.

Bu arada, Fas'taki temaslarını tamamlayan Çağlayan, bugün öğleden sonra Tunus'a hareket edecek. Çağlayan, Fas'ta can kaybına da yol açan aşırı yağışlar nedeniyle firma ziyaretleri ve bazı görüşmelerini de iptal etmek zorunda kaldı.