Tablolarına Ve Hayatına Sevgiyi Katan Ressam

Ankara Kalesi Pirinç Han'daki atölyesinde 48 yılını geçiren 70 yaşındaki ressam Kemal Çelik, yaptığı sulu boya tablolarla ilgi odağı oluyor.

Japon Sarayı'nda resmi bulunan, kaledeki küçük atölyesinde büyükelçiler ve yabancı bakanların ziyaret ettiği ressam Kemal Çelik, kendi fotoğraf makinesi ile çektiği fotoğrafları sulu boya tabloya çeviriyor. Çelik, Artvin Şavşat'tan başlayarak Ankara Kalesi'ne dek uzanan ressamlık hayatında resmin ve sanatın geçmişi geleceğe taşıyan önemli bir araç olduğunu dile getirdi. Kalede resim yapmaktan duyduğu heyecanı dile getiren Çelik, "Ankara'da resmini yapmadığım bir tek ev kalmamıştır. Ancak yaptığım bu eski
evlerden çoğunu yıkıyorlar. Yerine 'restore ettik' diyerek, tarihle alakası olmayan, abuk sabuk yapılar dikiyorlar. Halbuki Ankara renk curcunası içinde, insanlarına kadar rengarenk bir şehirdir. Bu renkler yaşasın hiç olmazsa. Ben de resim yapıyorum. Bu kadarına gücüm yetiyor" dedi.
Hayatının her anında mutlu bir insan olduğunu ifade eden Çelik, ''Sevgiyle doğdum, sevgiyle büyüdüm, sevgiyle öleceğim, ben bana şahidim. Hiç bankada param olmadı. Ama hiçbir alacaklı da kapımı çalmadı. Alnımdaki her çizgiyi seviyorum. Dünyanın en zengin ve mutlu insanı benim'' diye konuştu.
Hayatı boyunca iki kez kalp krizi geçiren ve 5 yıldır kansere karşı verdiği mücadeleyi kazanan Çelik, sağlık sorunlarını da yaptığı tablolara sevgisini katarak yendiğini belirtti. Ünlü ressam, "Sevgi, gücü uğrunda yapılan fedakarlıklarla ölçülür" dedi.