Kangal Demir Export İşçileri Sendikaya Tepkili

Okullara yardım dağıttığını iddia eden Maden-İş Sendikası'nın Kangal temsilciliğine işçiler ve okul aile birliklerinden tepki yağıyor.

Kangal Demir Export İşçileri Sendikaya Tepkili
Kangal'da bulunan okulların aile birliği başkanlarından Doğdu Osmankahyaoğlu, Namık Deniz ve Engin Abuş kendilerinin de aynı işyerinde çalışmalarına ve aynı sendikanın üyesi olmalarına rağmen konudan hiçbir şekilde haberlerinin olmadığını ifade ederek tepkilerini şu şekilde dile getirdiler. Kangal Kongre İlköğretim Okulu Aile Birliği Başkanı Doğdu Osmankahyaoğlu, "Bu konu aslında birkaç hafta önce gelişmiş ancak benim önceki gün haberim oldu. Bu söylentiyi duyunca aile birliği başkanlığını yaptığım okul müdürümüze sordum. Bizim okulumuza sendika tarafından herhangi bir yardımın yapılmadığını öğrendim. Tanıdığım diğer okul aile birliklerine sordum oralara da gitmemiş. Şimdi konunun birkaç boyutu var. Öncelikle bu yardımı eğer Maden-İş Sendikası yapıyorsa neden bizim yani üyelerin haberi olmuyor? Bütçesini üyelerin verdiği aidatlarla oluşturan bir sendika eğer bir faaliyet yapıyorsa bundan üyelerinde haberi olmak durumunda. Bırakın üyeleri temsilcilerinin dahi haberinin olmadığı bu hikaye neyin nesi doğrusu merak ediyoruz. Kimilerinin 900 TL kimilerinin ise 6 bin TL olduğunu söylediği bu para nerden geldi? Bu yardım kim tarafından ve daha önemlisi kimin eliyle yapıldı? Benim yani işçinin aidatlarından oluşan bir kaynakla yapılıyorsa neden işçinin haberi olmuyor ve para sendikayla hiç alakası olmayan kişilere, ne adına teslim ediliyor? Bunu okul aile birliği başkanı olarak değil ama sendika üyesi işçiler olarak araştırıp ortaya çıkaracağız" şeklinde konuştu. Kangal Cumhuriyet İlköğretim Okulu Aile Birliği Başkanı Namık Deniz de sendikaya tepkilerini dile getirerek "Sendika önce üzerine düşen görevi yapsın" dedi. Deniz, "Benim okul aile birliği başkanı olduğum Cumhuriyet İlköğretim Okulu'na herhangi bir yardım gelmedi. Ama aynı iş yerinde çalıştığım ve sendikanın da üyesi olduğum için merak ettim ne yapıyorlar bunlar diye. Sendikayı kullanarak isim yapmaya çalışıyorlar galiba. Sendika önce kendi üzerine düşen görevi yapsın. Şimdi kalkmış okullara yardım dağıtıyorlarmış. Kimin parasını kime ve kimlerin eliyle dağıtıyorsun. Hem sonra Kangal'dan hangi okul giderse gitsin Demir Export geri çevirmiyor ve sağolsun her zaman destekliyor. Sen bu işleri bırak da gerçek sendikacılık nasıl yapılır onu öğrenmeye çalış. Toplu sözleşmelerde Ankara'ya gidip hiçbir varlık gösteremeyip çay içip dönmekle olmaz bu işler. Yıllardır sendikacılık yapanlar işçinin lehine ne yapmışlar gelsinler onu konuşalım. Maaşlarda yüzde birlik artış başarıysa eğer bu büyük başarılarını hep beraber tebrik edelim. Son söz olarak şunu belirtmek istiyorum. Şu an için sendikanın varlığı ile yokluğu hiç belli değil. Aslında çoğu yönden önceki durumlarımız daha iyi idi. Sendika sadece bir kaç kişinin işçinin sırtından hava atma aracı haline geldi. Çalışmadan işe çıkmadan maaş alma aracı haline gelmiş durumda. Sendika dediğin her manada işçinin hakkını arayan savunan bir yapıda olmalı. Öyle şeyler oluyor ki bırak işçiyi sendika temsilcisi odadan kovuluyor sesleri çıkmıyor. Benim hakkımı nasıl savunacaklarmış bunlar. Gerçi seçimle değil de atamayla temsilci olunursa ancak bu kadar oluyor demek ki" ifadelerini kullandı.
Sendikaya tepki gösteren Kangal 75. Yıl İlköğretim Okulu Aile Birliği Başkanı Engin Abuş ise "Olaya nereden bakılırsa bakılsın trajikomik bir olay" diyerek, "Üyesi olduğum sendika yardım dağıtacak ve sendikaya aidat ödeyen işçinin haberi olmayacak. Kaldı ki diğer taraftan ben bir okulun aile birliği başkanıyım ve bu bakımdan da benim haberimin olması gerekirdi. Biraz araştırdım benim mahallemdeki okula her hangi bir malzeme gelmemişti. Birkaç gün sorup soruşturunca kimi dedi 900 TL'yi falan yere vermişler okullara deterjan yolla diye. Orası da artık yollamış mı, yollamışsa nereye yollamış bilmiyoruz. Kimi işçi arkadaşlarda bu rakamın 6 bin TL olduğunu söylediler. Aslında rakamın bir önemi yok. Sendika sivil toplum örgütü olarak tabi ki yardım yapabilir. Ama çalışan işçinin hatta sendika temsilcilerinin yarısının dahi haberi olmadan ne demek oluyor bu. Bunları işyerinde birkaç arkadaşla konuşunca bizim mahalledeki okula bir miktar sıvı el sabunu falan yollanmış. Olaya neresinden bakarsan bak gerçekten trajikomik ve üzüntü verici bir durum var ortada. Şimdi sormak gerekmez mi bu yapı ve yaklaşımdan işçi haklarını savunan bir temsiliyet beklenebilir mi? Sendika olarak birçok önceliğimiz var iken, işçi olarak birçok bilinmezlerimiz mevcut iken şu uğraştığımız konuya bakın. Sen toplu sözleşmelerde Ankara'ya her gidişinde eli boş dönmüşün, yıllardır yüzde iki üç gibi gülünç denebilecek oranlarda maaş artışları olmuş ve sendikal haklar anlamında herhangi bir varlık gösterememişsin. Asıl meşguliyet alanında herhangi bir başarı ortaya koyamayacaksın sonra kalkıp okullara deterjan sabun dağıtarak isim yapmaya gayret edeceksin. Ve bunu da işçiden gizleyerek yapacaksın. Oysa bu arkadaşlarımız oraya atandığında ilk yapılan toplantılarda şeffaf olacaklarına dair söz vermişlerdi. Hani bunun neresinde şeffaflık? Biz diyoruz ki Ankara'ya giderken iki adet temsilci arkadaşımız daha var onlar da gitsin ki; belki döndüğünde işçinin artık ezberlediği ve duymaktan bıktığı bildik kelimelerin haricinde bir cümle kurulur diye, ama şeffaflık vadedenler buna dahi yanaşmıyor. Sendika olarak birçok önceliğimiz, işçi olarak birçok bilinmezlerimiz mevcut iken şu uğraştığımız konuya bakın. En basit örneği göçükte verdiğimiz şehit arkadaşlarımız için yaptırılan anıt çeşme. Çeşmenin durumu içler acısı vaziyette. Her gün önünden geçip gittiğin o çeşmeyi görüp de vicdanınız sızlamıyor mu? O çeşme arkadaşlarımızdan bize kalan bir anı, bir nevi şehitlik abidesi. Bu çeşme onarılamaz mıydı? Bu kadar çabuk mu unuttuk arkadaşlarımızı? Sabunu deterjanı bırakın da arkadaşlarımızın hatırasına sahip çıkın en azından. Söylenecek aslında çok şey var ama sormayan, sorgulamayan ve eleştirmeyen bir toplum olarak bundan farklı bir tablo beklemek de zaten hayalcilik olur" şeklinde konuştu.