Kangal Demir Export İşçileri Sendikaya Tepkili
Okullara yardım dağıttığını iddia eden Maden-İş Sendikası'nın Kangal temsilciliğine işçiler ve okul aile birliklerinden tepki yağıyor.

Sendikaya tepki gösteren Kangal 75. Yıl İlköğretim Okulu Aile Birliği Başkanı Engin Abuş ise "Olaya nereden bakılırsa bakılsın trajikomik bir olay" diyerek, "Üyesi olduğum sendika yardım dağıtacak ve sendikaya aidat ödeyen işçinin haberi olmayacak. Kaldı ki diğer taraftan ben bir okulun aile birliği başkanıyım ve bu bakımdan da benim haberimin olması gerekirdi. Biraz araştırdım benim mahallemdeki okula her hangi bir malzeme gelmemişti. Birkaç gün sorup soruşturunca kimi dedi 900 TL'yi falan yere vermişler okullara deterjan yolla diye. Orası da artık yollamış mı, yollamışsa nereye yollamış bilmiyoruz. Kimi işçi arkadaşlarda bu rakamın 6 bin TL olduğunu söylediler. Aslında rakamın bir önemi yok. Sendika sivil toplum örgütü olarak tabi ki yardım yapabilir. Ama çalışan işçinin hatta sendika temsilcilerinin yarısının dahi haberi olmadan ne demek oluyor bu. Bunları işyerinde birkaç arkadaşla konuşunca bizim mahalledeki okula bir miktar sıvı el sabunu falan yollanmış. Olaya neresinden bakarsan bak gerçekten trajikomik ve üzüntü verici bir durum var ortada. Şimdi sormak gerekmez mi bu yapı ve yaklaşımdan işçi haklarını savunan bir temsiliyet beklenebilir mi? Sendika olarak birçok önceliğimiz var iken, işçi olarak birçok bilinmezlerimiz mevcut iken şu uğraştığımız konuya bakın. Sen toplu sözleşmelerde Ankara'ya her gidişinde eli boş dönmüşün, yıllardır yüzde iki üç gibi gülünç denebilecek oranlarda maaş artışları olmuş ve sendikal haklar anlamında herhangi bir varlık gösterememişsin. Asıl meşguliyet alanında herhangi bir başarı ortaya koyamayacaksın sonra kalkıp okullara deterjan sabun dağıtarak isim yapmaya gayret edeceksin. Ve bunu da işçiden gizleyerek yapacaksın. Oysa bu arkadaşlarımız oraya atandığında ilk yapılan toplantılarda şeffaf olacaklarına dair söz vermişlerdi. Hani bunun neresinde şeffaflık? Biz diyoruz ki Ankara'ya giderken iki adet temsilci arkadaşımız daha var onlar da gitsin ki; belki döndüğünde işçinin artık ezberlediği ve duymaktan bıktığı bildik kelimelerin haricinde bir cümle kurulur diye, ama şeffaflık vadedenler buna dahi yanaşmıyor. Sendika olarak birçok önceliğimiz, işçi olarak birçok bilinmezlerimiz mevcut iken şu uğraştığımız konuya bakın. En basit örneği göçükte verdiğimiz şehit arkadaşlarımız için yaptırılan anıt çeşme. Çeşmenin durumu içler acısı vaziyette. Her gün önünden geçip gittiğin o çeşmeyi görüp de vicdanınız sızlamıyor mu? O çeşme arkadaşlarımızdan bize kalan bir anı, bir nevi şehitlik abidesi. Bu çeşme onarılamaz mıydı? Bu kadar çabuk mu unuttuk arkadaşlarımızı? Sabunu deterjanı bırakın da arkadaşlarımızın hatırasına sahip çıkın en azından. Söylenecek aslında çok şey var ama sormayan, sorgulamayan ve eleştirmeyen bir toplum olarak bundan farklı bir tablo beklemek de zaten hayalcilik olur" şeklinde konuştu.
