Adana'da Yök Protestosu
Adana'da bazısivil toplum örgütleri YÖK'ü protestoeden bir yürüyüş gerçekleştirdiler.
Aralarında Eğitim Sen Adana Şubesi ,Çukurova Öğretim Elemanları Derneği, Çukurova Üniversitesi Öğrencileri, KESK, Adana Tabip Odası, DİSK Dev Sağlık İş, ATAK Dergisi Adana'da YÖK'ü protesto eden bir yürüyüş ile protesto ettiler.
Yürüyüş sonunda bildiri okuyan Eğitimsen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından üniversiteler üzerinde bir baskı aracı olarak kurulduğunu belirterek, "Bu özelliğinden hiçbir şey kaybetmeden ve siyasi iktidarların üniversiteler üzerindeki denetimini 29 yıl boyunca yeniden üreterek bu işlevini kesintisiz olarak sürdürmektedir. Ancak YÖK'ün asker postalı ile birlikte anılması her ne kadar kuruluşundaki izleri güçlü bir şekilde yansıtsa da
günümüzdeki dönüşümü ifade etmekte yetersiz kalmaktadır. Çünkü YÖK, denetimi ve kontrolü tekeline alarak iktidarı bir merkezde toplayan ve bu iktidarını da hükümetlerin huzuruna sunabilen bir kurum olarak örgütlenmiştir. Daha açık söylemek gerekirse siyasi iktidarların üniversiteler üzerindeki hem kalemi, hem kılıcı olma işlevi görmektedir" dedi.
Boğa, sivil polis, özel güvenlik birimleri ve diğer tedbirlerin, güvenli ve özgür düşüncenin mekanları olması gereken üniversiteleri güvenlik gerekçesiyle baskı kuşatması altına aldığını kaydederek, üniversitelerde öğrenme ve öğretme özgürlüklerini, güvenlik gerekçesiyle açık veya örtük biçimde baskılayan bu tür uygulamalara derhal son verilmesini istedi. Boğa, "Silahların gölgesinde bilim yapılamayacağı herkes tarafından bilinmelidir. Bizler, YÖK'ün kaldırılarak Üniversiteler Arası Kurul türü eşgüdüm
işlevi yerine getirecek yeni bir örgütlenme gerçekleştirilmesini, tüm kurul ve organların, üniversite bileşenlerinin demokratik katılımıyla oluşturulmasını, dışsal değerlendirme yerine içsel katılımı ve denetimi savunmaktayız. Bunun yolu bilimsel, özgür, demokratik üniversite ve parasız eğitimdir. Belirtmek isteriz ki üniversitelerde anti-demokratik uygulamalara kaynaklık eden 12 Eylül mirasçısı YÖK'ten demokratikleşme beklemek, otoriter cunta rejiminden demokrasi beklemekten farksızdır. YÖK, 12 Eylül
askeri darbesinin ürünüdür ve YÖK kalkmadan, üniversiteler de, bilim de özgürleşemez" şeklinde konuştu.
Yürüyüş sonunda bildiri okuyan Eğitimsen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından üniversiteler üzerinde bir baskı aracı olarak kurulduğunu belirterek, "Bu özelliğinden hiçbir şey kaybetmeden ve siyasi iktidarların üniversiteler üzerindeki denetimini 29 yıl boyunca yeniden üreterek bu işlevini kesintisiz olarak sürdürmektedir. Ancak YÖK'ün asker postalı ile birlikte anılması her ne kadar kuruluşundaki izleri güçlü bir şekilde yansıtsa da
günümüzdeki dönüşümü ifade etmekte yetersiz kalmaktadır. Çünkü YÖK, denetimi ve kontrolü tekeline alarak iktidarı bir merkezde toplayan ve bu iktidarını da hükümetlerin huzuruna sunabilen bir kurum olarak örgütlenmiştir. Daha açık söylemek gerekirse siyasi iktidarların üniversiteler üzerindeki hem kalemi, hem kılıcı olma işlevi görmektedir" dedi.
Boğa, sivil polis, özel güvenlik birimleri ve diğer tedbirlerin, güvenli ve özgür düşüncenin mekanları olması gereken üniversiteleri güvenlik gerekçesiyle baskı kuşatması altına aldığını kaydederek, üniversitelerde öğrenme ve öğretme özgürlüklerini, güvenlik gerekçesiyle açık veya örtük biçimde baskılayan bu tür uygulamalara derhal son verilmesini istedi. Boğa, "Silahların gölgesinde bilim yapılamayacağı herkes tarafından bilinmelidir. Bizler, YÖK'ün kaldırılarak Üniversiteler Arası Kurul türü eşgüdüm
işlevi yerine getirecek yeni bir örgütlenme gerçekleştirilmesini, tüm kurul ve organların, üniversite bileşenlerinin demokratik katılımıyla oluşturulmasını, dışsal değerlendirme yerine içsel katılımı ve denetimi savunmaktayız. Bunun yolu bilimsel, özgür, demokratik üniversite ve parasız eğitimdir. Belirtmek isteriz ki üniversitelerde anti-demokratik uygulamalara kaynaklık eden 12 Eylül mirasçısı YÖK'ten demokratikleşme beklemek, otoriter cunta rejiminden demokrasi beklemekten farksızdır. YÖK, 12 Eylül
askeri darbesinin ürünüdür ve YÖK kalkmadan, üniversiteler de, bilim de özgürleşemez" şeklinde konuştu.