Karnındaki İkiziyle Yaşayan Küçük İlknur'un Ailesi Konuştu

Adana'daki Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde başı olmadan kardeşinin göğüs ve karnına yapışık olarak büyüyen ve ikizini vücudunda taşıyan 2,5 yaşındaki İlknur'un ailesi kızlarını hastaneye terk etmediklerini maddi imkanları olmadığı için kızlarını görmeye gidemediklerini belirttiler

Adana'daki Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde başı olmadan kardeşinin göğüs ve karnına yapışık olarak büyüyen ve ikizini vücudunda taşıyan 2,5 yaşındaki İlknur'un ailesi kızlarını hastaneye terk etmediklerini maddi imkanları olmadığı için kızlarını görmeye gidemediklerini belirttiler.
Kilis'in Polateli ilçesine bağlı Belenözü Köyü'nde oturan ve dayıkızı halaoğlu Lüfiye İncirli ve Ahmet İncirli çiftinin 2,5 yıl önce Gaziantep Doğum Hastanesi'nde birinin beyin ve başı olmayan yapışık ikiz kız bebekleri dünyaya geldi. Buradaki doğumun ardından yapışık ikizler Adana'daki Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı'nda tedavi altına alınan bebeğe ilkunur, ismi verildi. Küçük İlknur'un durumu 50 bin doğumda bir görüldüğü bildirildi.
9 yıllık evli olan İncirli, çiftinin 7 yaşında Rukiye, 6 yaşında Fatma isimli kız çocukları bulunuyor. Yeşil kartlı olan aile, elektriği olmayan, suyu olmayan, sobası olmayan, penceresine cam olmadığı için naylon muşamba çekişmiş, tahta merdiven ile çıkılan, inşaat halindeki tek gözlü evde yaşayan İncirli çiftçinin durumu yürekleri burktu.
İlknur'un annesi Lüfiye İncirli (29), hiçbir anne babanın çocuğundan vaz geçmeyeceğini belirterek, "Çocuğumu sezaryen iye dünyaya getirdim. Adana ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne götürdük. Yeşil kartını çıkardık. Allahtan gelen her şeye şükür ediyorum. Bizim maddi durumumuz yerinde olmadığı için Adana'ya gidemiyoruz. Ama çaresizlikten mecbur olduğumuz için gidemiyoruz. Biz çocuğumuzdan asla vaz geçmeyiz. Hiçbir anne baba çocuğundan vaz geçmez, çocuğumuzun yanına 2 kez gittim. Bir defasında 1.5 ay
kaldım, ikincisinde ise 4 ay kaldım. Çocuklarımı bırakıp gittiğim için tekrar gelmek zorunda kaldım. 2 tane çocuğuma bakacak kimse yok. Eskiden çocuklarımı annemin yanına bırakıyordum. Şimdi ise annem olmadığı için kimsenin yanına bırakamıyorum. Bu nedenle kızımın yanına gidemiyorum. Çaresizim, bir yıldır kızımı görmüyorum, eşim gitti, kızımı gördü, ama ben 1 yıldır görmedim, dün televizyonda izledikten sonra gözümün önünden gitmiyor, kızımın hemşirelere anne demesi gözümün bir an bile gitmiyor. Hastanede
kızıma bakan herkese teşekkür ediyorum. Kendi kızları gibi İlknur'a baksınlar. Gidip kızımı görmek isterim, ama maddi imkanım yok. Kızımın ameliyatı gerçekleşsin, sağlığına kavuşursa başka bir şey istemiyorum. Evimize gelirse çok sevinirim, kızımı çok özledim. İki kızımda akşam televizyonda gördüler, çok sevindiler, anne kardeşimizi getir diyorlar" diye konuştu
Ahmet İncirli (29), çocuğunu hastaneye atıp gitti denildiğini belirterek, "Bizim çocuğumuzu attığımız falan yok. Maddi durumumuz yerinde değil, bu nedenle gidemiyoruz. Hastaneden ameliyat edeceğiz, dedeler, ama bizim imkanlarımız yok, olsa çocuğumuzun yanına gideriz. İşsizim, iş olduğu zamanda 10 TL günlük alıyorum, evimi borç harç bir odasını yaptırdım. Daha borcunu bile ödeyemedim. Devletimiz ve hayırseverler bize yardım ederler ise çok sevinirim" dedi.
İlknur'un ablaları Rukiye ile Fatma, kız kardeşlerini çok özlediklerini bir an önce görmek istediklerini ifade ettiler.
Belenözü Köyü Muhtarı Ahmet Demir, ailenin durumunun iyi olmadığını belirterek, "Ailenin reisi Ahmet iş bulduğu zaman çalışıyor, iş olmaz ise çalışmıyor. Hastaneye de teşekkür ediyorum, çocuğa çok iyi bakmışlar. Ailenin durumu yerinde olmadığı için bizde gerekli girişimlerde bulunuyoruz. Ailenin arazisi tarlası yok. İhtiyaçları var. Evinin hali içler acısı, bu evide sağın solun yardımı ile yaptırdılar" dedi.
İlknur'un dedesi Ali İncirli de oğlunun durumunun iyi olmadığını belirterek, "Ben çocuk olduğunda doktorlar ile de görüştüm. Durumu anlattım, İlknur'un annesi kızının yanına gitmek istiyor, ama çocuklara bakacak kimse yok. Bİz İlknur'dan vazgeçmedik. Durumumuz iyi değil, yoksa kim çocuğundan vaz geçer, maddi durumumuz yerinde olsa her gün gitmek isteriz. Televizyonda seyredince ağladım. Gaziantep'teki amcası da televizyonda seyredince o da ağlamış" dedi.