Öcalan'ın Baydemir'i Tehdit Etmesi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Şahin Mengü, İmralı Cezaevi'nde bulunan terörist Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e yönelik tehdit iddialarına sert tepki gösterdi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Şahin Mengü, İmralı Cezaevi'nde bulunan terörist Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e yönelik tehdit iddialarına sert tepki gösterdi. Mengü, "Terörist başının istediği kişileri bu şekilde tehdit etmesine siyasi iktidarın sessiz kalması demokrasi açısından kara bir lekedir" dedi.
Terörün yıllardır ülkenin en önemli sorunu olduğunu anlatan
Mengü, şöyle konuştu: "Terörün ve şiddetin Türkiye'ye verdiği zararların yanında özellikle doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesi halkına verdiği zarar bilinmektedir. Terör yüzünden bölgenin kalkınması, gelişmesi engellenmiş, vatandaşlarımız yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kalmışlardır. Sorunun terör ve şiddetle çözülemeyeceğinin farkına varılmış ve zaman içerisinde kültürel ve demokratik hakları sağlanmıştır. Bunun yanında ekonomik ve sosyal gelişmişlik seviyesinin yükseltilmesi eğitim, sağlık,
güvenlik ve adalet hakkından her vatandaşın eşit olarak yararlanmasının önündeki engellerin kaldırılması ve işsizlik sorununun çözülmesi halinde sorunun ancak çözülebileceğinin bölge siyasetçilerinin de farkına varması önemli bir gelişmedir. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in '21. yüzyılda silah rolünü tamamlamıştır. Sorunların çözümünde silah bir araç olma özelliğini yitirmiştir' açıklamasının ardından İmralı'dan açık açık Diyarbakır Belediye Başkanına yönelik tehditler savrulmuştur. Terörist
başı Diyarbakır Belediye Başkanına iki siyasi seçenek sunduktan sonra silahların bırakılması temennisini yinelemesi halinde başına "kötü" şeyler gelebileceği yönünde "uyarılarda da" bulunmuştur."
Devletin cezaevinde bulunan bir teröristin hangi şekilde olursa olsun bir siyasi iradeyi -kendilerini bölge halkının temsilcisi gören- açık açık şiddetle tehdit edebildiğini anlatan Mengü, şunları söyledi: "Burada asıl önemli olan silahlı terör örgütünün desteği ile seçilen siyasetçilerin özgür ve bağımsız davranamayacaklarının bilinmesi gerektiğidir. Siyasi iktidarın bölgeden seçilerek gelmiş siyasi irade ile görüşülerek gitmek yerine demokratik açılım yapıyoruz diyerek hapishanedeki bir terörist başını
ve onun temsilcilerini, kandili muhatap almayı tercih etmesi, bölgenin sorunlarının çözülmesi ve terörün sonlandırılması sürecine de darbe vurmuştur. Terörist başı açık açık istediği kişileri bu şekilde tehdit etmesine siyasi iktidarın sessiz kalması demokrasi açısından kara bir lekedir. Burada yapılması gereken bölgenin sağlıklı ve sağduyulu unsurları yanında özgür ve bağımsız siyasetçileri ile görüşülerek terör örgütüne silah bıraktırılması ve terörün son bulması için çaba gösterilmesi gerekmektedir."
Terörün yıllardır ülkenin en önemli sorunu olduğunu anlatan
Mengü, şöyle konuştu: "Terörün ve şiddetin Türkiye'ye verdiği zararların yanında özellikle doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesi halkına verdiği zarar bilinmektedir. Terör yüzünden bölgenin kalkınması, gelişmesi engellenmiş, vatandaşlarımız yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kalmışlardır. Sorunun terör ve şiddetle çözülemeyeceğinin farkına varılmış ve zaman içerisinde kültürel ve demokratik hakları sağlanmıştır. Bunun yanında ekonomik ve sosyal gelişmişlik seviyesinin yükseltilmesi eğitim, sağlık,
güvenlik ve adalet hakkından her vatandaşın eşit olarak yararlanmasının önündeki engellerin kaldırılması ve işsizlik sorununun çözülmesi halinde sorunun ancak çözülebileceğinin bölge siyasetçilerinin de farkına varması önemli bir gelişmedir. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in '21. yüzyılda silah rolünü tamamlamıştır. Sorunların çözümünde silah bir araç olma özelliğini yitirmiştir' açıklamasının ardından İmralı'dan açık açık Diyarbakır Belediye Başkanına yönelik tehditler savrulmuştur. Terörist
başı Diyarbakır Belediye Başkanına iki siyasi seçenek sunduktan sonra silahların bırakılması temennisini yinelemesi halinde başına "kötü" şeyler gelebileceği yönünde "uyarılarda da" bulunmuştur."
Devletin cezaevinde bulunan bir teröristin hangi şekilde olursa olsun bir siyasi iradeyi -kendilerini bölge halkının temsilcisi gören- açık açık şiddetle tehdit edebildiğini anlatan Mengü, şunları söyledi: "Burada asıl önemli olan silahlı terör örgütünün desteği ile seçilen siyasetçilerin özgür ve bağımsız davranamayacaklarının bilinmesi gerektiğidir. Siyasi iktidarın bölgeden seçilerek gelmiş siyasi irade ile görüşülerek gitmek yerine demokratik açılım yapıyoruz diyerek hapishanedeki bir terörist başını
ve onun temsilcilerini, kandili muhatap almayı tercih etmesi, bölgenin sorunlarının çözülmesi ve terörün sonlandırılması sürecine de darbe vurmuştur. Terörist başı açık açık istediği kişileri bu şekilde tehdit etmesine siyasi iktidarın sessiz kalması demokrasi açısından kara bir lekedir. Burada yapılması gereken bölgenin sağlıklı ve sağduyulu unsurları yanında özgür ve bağımsız siyasetçileri ile görüşülerek terör örgütüne silah bıraktırılması ve terörün son bulması için çaba gösterilmesi gerekmektedir."