Mersin'deki Tarımsal Çalışmalar

Mersin Valisi Hasan Güzeloğlu, kentteki tarımsal üretimin planlanarak verimi ve üründen sağlanan katma değeri arttırmak istediklerini, Mersin'de üretilen ürünlerin gerek ulusal, gerekse de uluslararası pazarlarda markalaşması için de yoğun bir çaba sarf ettiklerini söyledi.
Tarım sektörünün kent açısından oldukça önemli bir zenginlik olarak öne çıktığını vurgulayan Güzeloğlu, sektörün dünyada stratejik bir sektör olma yolunda hızla ilerlediğini, bu noktada da Türkiye'nin tarımsal üretim konusunda çok ciddi bir potansiyele sahip olduğunu hatırlattı. Tüm bunların yanında Mersin'in, önemli bir tarımsal üretim merkezi olduğunu kaydeden Güzeloğlu, kentte yapılan çalışmaların da 'organik tarım' başlığı altında yoğunlaştırıldığını, buna bağlı olarak da 2011 yılının planlamasının yapıldığını anlattı. Güzeloğlu, önümüzdeki Ocak ayında 2011 yılının tarımsal ürün planlamasının detaylı bir şekilde masaya yatırılarak, üründen alınan verimin ve sağlanan katma değerin gerek ulusal, gerekse de uluslararası pazarlarda markalaşması için yoğun bir çaba sarf ettiklerini vurguladı.
Limondan narenciyeye, örtü altı yetiştiriciliğinden zeytin üretimi ve üzüme kadar kentin tarımsal potansiyelini bir bütün olarak ele aldıklarını ifade eden Hasan Güzeloğlu, buna bağlı olarak tarım sektöründe yaşanan gelişme ve değişimin yakından takip edilerek, elde edilen bilgilerin de sektörün tüm bileşenleriyle paylaşılıp, buna göre hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Güzeloğlu, "Bugün Arjantin'in geç turfanda üretimini sürdürmesi, uluslar arası pazarda Mersin limonunun rekabet şansını ve fiyat anlayışını nasıl etkilediğini tartışmayan bir kamu yönetimi, sürdürülebilir bir yönetim değildir. Kentiyle bütünleşmiş bir yönetim anlayışı hiç değil" dedi. Mersin Valiliği bünyesinde Ar-Ge birimi oluşturduklarını, bununla birlikte kamu ve özel sektörden alanında uzman gençlerin söz konusu birimde istihdam edildiği bilgisini de veren Güzeloğlu, birimin de 4 aydan bu yana çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı.
Tarım alanında hayata geçirilen proje ve yürütülen çalışmaların tek başına bir anlam ifade etmeyeceğini, kentteki tüm kurum ve kuruluşların ortak hareket ederek, birlikte çalışması gerektiğini vurgulayan Vali Güzeloğlu, "Böylesi bir yapı her ne kadar yeni bir şey olsa da benim hiçte yabancısı olmadığım bir durum. Daha önce görev yaptığı üç ilde de bu tür bir yapıyı hayata geçirdiğimiz gibi ortaya konulan değerler itibariyle de çok önemli kazanımlar elde ettik. Bugün artık Ar-Ge'den bağımsız, planlamadan yoksun ve sürdürülebilir olmayan bir bakış açısıyla söz konusu yapıyı yönetmek mümkün değil" diye konuştu.
2011 yılında her kurum ve kuruluşun kendisine ait bir yol haritası olacağı ve bir yıllık bir plan oluşturacağını dile getiren Güzeloğlu, bunun yerine getirilmemesi halinde başarıya ulaşılmasının pekte mümkün olmadığını savundu. Mersin'e bağlı toplam 13 ilçede eğitimden sosyal altyapıya, tarımsal üretimden fiziksel altyapıya kadar yürütülen çalışmalar olduğunu hatırlatan Güzeloğlu, tüm bu alanlarda her ilçenin planlanmış hedefleri olacağı gibi bunların gerçekleşme durumlarının da belirli periyotlarda denetleneceğini söyledi. Güzeloğlu, açıklamasını da şöyle sürdürdü; "Bu o kadar keyifli bir süreçtir ki, herkesin kendisini çok açık ve net veriler üzerinde gözlemesini sağlar. Burada nominal büyüklükler önemli değil. Önemli olan her ilçenin kendi performans değerleri ve ölçütleridir. İlçenin büyüklüğü değer olarak değil performans değeri olarak sıralandığı gibi keyifli bir rekabet de ortaya çıkıyor."