Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Çin Temasları
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çin temaslarının son gününde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ile Çin arasında yeni bir işbirliği paradigması doğduğunu söyledi.
Bakan Davutoğlu, Pekin'deki temaslarını tamamlamasının ardından düzenlediği basın toplantısında Çin ziyaretini değerlendirdi. Kaşgar, Urumçi, Şian ve Şanghay'dan sonra Pekin'e geldiklerini söyleyen Davutoğlu, son derece faydalı ve yapıcı görüşmeler yapıldığını, bu ziyaretin zamanlamasının, ele alınan konuların ve görüşmelerin önemli olduğunu kaydetti. Çin'in değişik bölgelerine farklı nitelikte, farklı özelliklerin öne çıktığı bir ziyaret yaptıklarını belirten Davutoğlu, Urumçi'de tarihi bağların çok
kuvvetli olduğu Uygur Türkleri ile kültürel ağırlıklı ve mevcut sorunların ele alındığı görüşmelerde bulunduklarını bildirdi. Baakn Davutoğlu, geçen yıl yaşanan olaylardan sonra gerek Kaşgar, gerekse Urumçi'de sakinlik sağlanmış olmasının, barışçı bir atmosfer ve ortamın gerçekleşmesinin önemli olduğunu bildirdi.
Davutoğlu, Şian'ın ülkenin tarihi merkezi olduğunu, Şanghay'ın ise Çin'in modern yüzünü temsil eden bir şehir olduğunu bildirdi. EXPO'nun kapanış törenlerinde BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Afrika Birliği Başkanı ve Avustralya ve Danimarka Dışişleri Bakanları ile görüştüğünü ifade eden Davutoğlu, Pekin'deki temaslarına da değindi. Davutoğlu, 3 hafta önce Çin Başbakanı'nın Türkiye'de olduğunu, Cumhurbaşkanı Gül'ün de geçen yıl Çin'i ziyaret ettiğini hatırlattı. Görüşmelerinde stratejik ilişkiler
boyutunun içini doldurmaya çalıştıklarını söyleyen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye-Çin ilişkilerini dört ayrı düzlemde ele aldıklarını belirtti. Davutoğlu, iki ülkenin küresel boyutta birlikte yapabileceklerini konuştuklarını belirterek, Asya'da gerçekleştirilecek ve uluslararası örgütlerde yapılacaklar işler ile küresel barışa nasıl katkıda bulunulabilir konusunu görüştüklerini kaydetti.
Davutoğlu, ikili alanda çok önemli kararlar aldıklarını ifade ederek, kurulan ortak çalışma grubunun gelecek yılın ilk aylarında Türkiye'de toplanacağını, ortak çalışma alanlarını kapsayan bir "Ortak Çalışma Eylem Planı"nın ortaya konulacağını bildirdi. İki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerin çok daha sık yapılmasını kararlaştırdıklarını da belirten Davutoğlu, bundan sonra her yıl mutlaka karşılıklı üst düzey bir ziyaret olacağını kaydetti. Stratejik işbirliğinin çerçevesini bu ziyaretlerde revize
edeceklerini anlatan Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek yıl muhtemelen yaz aylarında Çin'e gideceğini, Çin Devlet Başkanı'nı da Türkiye'ye davet ettiklerini dile getirdi. Gelecek yıl Türkiye-Çin diplomatik ilişkilerinin kurulmasının 40. yılı olacağını ifade eden Davutoğlu, bu nedenle gelecek yıl iki ülke arasındaki stratejik işbirliği konseptinin içinin doldurulacağını kaydetti. Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Yang Cieçi'nin de gelecek yıl Türkiye'ye geleceğini bildirdi.
YENİ BAŞKONSOLOSLUK AÇILMASI
Türkiye'nin Çin'de Şanghay ve Hong Kong dışında başkonsolosluklar açmasının gündemde olduğunu söyleyen Davutoğlu, bu çerçevede ilk olarak Guangcou'da bir başkonsolosluk açılacağını kaydetti. Davutoğlu, bu konuda mutabık kaldıklarını ve en kısa sürede atama yapılacağını belirtti. Davutoğlu, "Çin bizim için neredeyse bir kıta, mümkün olan en fazla eyalette başkonsolosluk açmayı istiyoruz. Onlar da kendi temsilciliklerinin sayısını isterlerse artırabilirler" dedi.
Bakan Davutoğlu, iki ülkenin diplomasi akademileri arasındaki ilişkilerin ve faaliyetlerin de artırılacağını söyleyerek, iki ülke arasında ekonomik olarak önemli bir perspektif oluşturduklarını kaydetti. İki ülkenin ticaret hacmini 2015 yılında 50 milyar, 2020 yılında da 100 milyar dolara ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Davutoğlu, Çin'den bir alım heyetinin Türkiye'ye geleceğini söyledi. Davutoğlu, iki ülkenin uluslararası örgütlerde ve G-20'de ortak çalışma kararı aldığını da aktardı.
"Türkiye ve Çin için yeni bir işbirliği paradigması doğuyor, buna çok önem veriyoruz" diyen Davutoğlu, Soğuk Savaş dönemindeki olağanüstü durumdan çıkarak tarihte olduğu gibi ilişkileri en üst seviyede tekrar kurmaya kararlı olduklarını bildirdi. Bakan Davutoğlu, THY ile Çin Hava Yolları arasındaki seferlerin artırılmasının da gündemde olduğunu belirterek, THY'nin Kaşgar ile Urumçi'ye uçmasını önerdiklerini kaydetti.
Türkiye ile Çin arasında kurulan stratejik işbirliğine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, iki ülkenin çok köklü geleneklere sahip olduğunu ve ilişkilerin tarihi derinliği çerçevesinde yoğun ilişkiler kurulmasından daha normal bir şey olamayacağını kaydetti. Davutoğlu, "Bu bir alternatif değildir. Bu ilişkileri böyle görmüyoruz. Genel strateji içinde birbirine tamamlayıcı unsurlar olarak görüyoruz. Asya kilimleri gibi her renk bir harmoni içinde bulunur. Bu ilişkileri de böyle düşünmek gerekir" diye
konuştu.
Türkiye'nin Çin ile kuracağı stratejik işbirliğinin komşuları ile kurduğu yüksek düzeyli işbirliğinden biraz daha farklı olacağını söyleyen Davutoğlu, ortak bir çalışma grubu ve stratejik işbirliği eylem planı oluşturulduğunu hatırlattı. Düzenli üst düzey istişareler yapılması suretiyle ilişkileri geliştireceklerini ve farklı küresel konularda ortak çalışmalar yapacaklarını belirten Bakan Davutoğlu, küresel ölçekteki konularda Çin ile konuşacak çok şey bulunduğunu kaydetti.
Davutoğlu, bir soru üzerine Çinli mevkidaşı ile İran'ın nükleer programı konusunu da detaylı şekilde ele aldıklarını belirterek, Tahran bildirisi öncesi ve sonrasında Yang ile konuştuğunu, Çin tarafının bu konudaki görüşlerinin Türkiye'nin görude revize edeceklerini anlatan Davutoüşlerine çok yakın olduğunu ve bu konuyu daha yakından takip etmeye karar verdiklerini kaydetti.
Enerji ve Hazar havzası konusundaki soruya karşılık da Bakan Davutoğlu, iki ülkeyi bu bölgede rakip olarak görmemek gerektiğini, iki ülkenin de büyüyen bir ekonomiye sahip olduğunu ve dolayısıyla artan bir enerji ihtiyacı içinde bulunduğunu kaydetti. Davutoğlu, bu nedenle iki ülkenin de enerji fiyatlarının düşük olmasını çıkarına gördüğünü söyleyerek, bunun da bölgede istikrar ortamının temin edilmesi ile sağlanacağını, bu nedenle Orta Asya ve Ortadoğu'da barışı en fazla talep eden iki ülkenin Türkiye
ile Çin olduğunu bildirdi. Davutoğlu, "Çin ile nükleer enerji konusunda da daha yakın bir işbirliği olması konusunda karar aldık" dedi.
Bakan Davutoğlu, "İsrail'in Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde bir tehdit olarak değerlendirildiğine ilişkin İsrail basınında çıkan haberler ile İsrail Turizm Bakanı'nın açıklamalarının" hatırlatılması üzerine ilkesel olarak bu belgenin gizli ve mahremiyeti olan bir belge olduğunu, içindekilerin dışarı çıkmasının söz konusu olamayacağını belirtti. Bu belge hakkında kamuoyuna açık bir değerlendirme yapmasının da mümkün olamayacağını söyleyen Davutoğlu, "Dolayısıyla İsrail basınında yer alan bu tür
iddiaların pratikte bir zemini ve karşılığı yoktur. Provokatif tarzda yapılan ve maalesef son dönemde İsrail basınında sık sık gördüğümüz tarzda provokatif nitelikli haberlerin bir örneğini teşkil eder. Burada Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin muhteviyatı ile ilgili herhangi bir şey söylemiyorum. Ancak böyle bir muhtevanın gizliliğine rağmen bu tür haberler kaynaksız şekilde yer alıyorsa, burada iyi niyet aramamak gerekir. Bu temelde yapılan açıklamaları da temelsiz ve yanlış buluyoruz" diye konuştu.
Haberler üzerine bir girişimde bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, "Ankara bir gazete haberi üzerine girişim de yapmaz, açıklama da yapmaz" diyerek, sürekli bu konuları karşılıklı olarak tartışmayı doğru bulmadıklarını bildirdi.
İstanbul'daki terör saldırısı hakkında da Davutoğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile telefonla görüştüğünü söyleyerek, şunları kaydetti:
"Biz teröre karşı mutlak bir dayanışma bekliyoruz ve bu konuda terör örgütleri arasında bir ayrım yapılmasını doğru bulmuyoruz. Araştırmalar sürüyor ama terörün kaynağı konusunda nihai olarak gidilebilecek her kaynağa kadar araştırmaları sürdüreceğiz ve her türlü girişimi yapacağız. Başta müttefiklerimiz olmak üzere bütün ülkelerden de kayıtsız şartsız destek bekliyoruz."
Bakan Davutoğlu, Pekin'deki siyasi temasları çerçevesinde son olarak Çin Dışişleri Bakanı Yang Cieçi ile görüştü. Davutoğlu, görüşmenin başında yaptığı açıklamada, Çin kültürü ve medeniyetine hep hayran olduğunu söyleyerek, Kaşgar, Urumçi ve Şian'da Çin'in tarih ve medeniyetini, Şanghay'da modernliğini, Pekin'de de köklü devlet geleneğini gördüklerini kaydetti. Davutoğlu, "Çin'de ne kadar kalırsak kalalım hep yeni bir şey görüyoruz" dedi.
Bakan Yang ise, Türk pavyonunun EXPO'daki ilgi gören pavyonlar arasında olduğunu ifade ederek, Davutoğlu'na kapanışa katıldığude revize edeceklerini anlatan Davutoı için teşekkür etti. "Türkiye ile stratejik işbirliğini kurmaya çalışıyoruz" diyen Yang, Davutoğlu'nun ziyaretinin ikili ilişkileri geliştirme ve uluslararası konuları ele alma imkanı sunduğunu bildirdi. Yang, Davutoğlu'na "Çok yer gördünüz ve başarılı bir ziyaret oldu" dedi.
Yang, Davutoğlu onuruna öğle yemeği de verdi. Yemek sonunda davetlilere kahve ikram edildi. Davutoğlu, Çin'in eski Dışişleri Bakanlarından Cu En Lai'nin yaklaşık 40 yıl önce Türk Büyükelçiliği'ne gelerek kahve içtiğini anlatarak, "Bizde kahvenin 40 yıl hatırı vardır" dedi. Çinli bakan Yang da, buna karşılık "Türk kahvesi en güzelidir" dedi.
(CC-D)
kuvvetli olduğu Uygur Türkleri ile kültürel ağırlıklı ve mevcut sorunların ele alındığı görüşmelerde bulunduklarını bildirdi. Baakn Davutoğlu, geçen yıl yaşanan olaylardan sonra gerek Kaşgar, gerekse Urumçi'de sakinlik sağlanmış olmasının, barışçı bir atmosfer ve ortamın gerçekleşmesinin önemli olduğunu bildirdi.
Davutoğlu, Şian'ın ülkenin tarihi merkezi olduğunu, Şanghay'ın ise Çin'in modern yüzünü temsil eden bir şehir olduğunu bildirdi. EXPO'nun kapanış törenlerinde BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Afrika Birliği Başkanı ve Avustralya ve Danimarka Dışişleri Bakanları ile görüştüğünü ifade eden Davutoğlu, Pekin'deki temaslarına da değindi. Davutoğlu, 3 hafta önce Çin Başbakanı'nın Türkiye'de olduğunu, Cumhurbaşkanı Gül'ün de geçen yıl Çin'i ziyaret ettiğini hatırlattı. Görüşmelerinde stratejik ilişkiler
boyutunun içini doldurmaya çalıştıklarını söyleyen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye-Çin ilişkilerini dört ayrı düzlemde ele aldıklarını belirtti. Davutoğlu, iki ülkenin küresel boyutta birlikte yapabileceklerini konuştuklarını belirterek, Asya'da gerçekleştirilecek ve uluslararası örgütlerde yapılacaklar işler ile küresel barışa nasıl katkıda bulunulabilir konusunu görüştüklerini kaydetti.
Davutoğlu, ikili alanda çok önemli kararlar aldıklarını ifade ederek, kurulan ortak çalışma grubunun gelecek yılın ilk aylarında Türkiye'de toplanacağını, ortak çalışma alanlarını kapsayan bir "Ortak Çalışma Eylem Planı"nın ortaya konulacağını bildirdi. İki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerin çok daha sık yapılmasını kararlaştırdıklarını da belirten Davutoğlu, bundan sonra her yıl mutlaka karşılıklı üst düzey bir ziyaret olacağını kaydetti. Stratejik işbirliğinin çerçevesini bu ziyaretlerde revize
edeceklerini anlatan Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek yıl muhtemelen yaz aylarında Çin'e gideceğini, Çin Devlet Başkanı'nı da Türkiye'ye davet ettiklerini dile getirdi. Gelecek yıl Türkiye-Çin diplomatik ilişkilerinin kurulmasının 40. yılı olacağını ifade eden Davutoğlu, bu nedenle gelecek yıl iki ülke arasındaki stratejik işbirliği konseptinin içinin doldurulacağını kaydetti. Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Yang Cieçi'nin de gelecek yıl Türkiye'ye geleceğini bildirdi.
YENİ BAŞKONSOLOSLUK AÇILMASI
Türkiye'nin Çin'de Şanghay ve Hong Kong dışında başkonsolosluklar açmasının gündemde olduğunu söyleyen Davutoğlu, bu çerçevede ilk olarak Guangcou'da bir başkonsolosluk açılacağını kaydetti. Davutoğlu, bu konuda mutabık kaldıklarını ve en kısa sürede atama yapılacağını belirtti. Davutoğlu, "Çin bizim için neredeyse bir kıta, mümkün olan en fazla eyalette başkonsolosluk açmayı istiyoruz. Onlar da kendi temsilciliklerinin sayısını isterlerse artırabilirler" dedi.
Bakan Davutoğlu, iki ülkenin diplomasi akademileri arasındaki ilişkilerin ve faaliyetlerin de artırılacağını söyleyerek, iki ülke arasında ekonomik olarak önemli bir perspektif oluşturduklarını kaydetti. İki ülkenin ticaret hacmini 2015 yılında 50 milyar, 2020 yılında da 100 milyar dolara ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Davutoğlu, Çin'den bir alım heyetinin Türkiye'ye geleceğini söyledi. Davutoğlu, iki ülkenin uluslararası örgütlerde ve G-20'de ortak çalışma kararı aldığını da aktardı.
"Türkiye ve Çin için yeni bir işbirliği paradigması doğuyor, buna çok önem veriyoruz" diyen Davutoğlu, Soğuk Savaş dönemindeki olağanüstü durumdan çıkarak tarihte olduğu gibi ilişkileri en üst seviyede tekrar kurmaya kararlı olduklarını bildirdi. Bakan Davutoğlu, THY ile Çin Hava Yolları arasındaki seferlerin artırılmasının da gündemde olduğunu belirterek, THY'nin Kaşgar ile Urumçi'ye uçmasını önerdiklerini kaydetti.
Türkiye ile Çin arasında kurulan stratejik işbirliğine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, iki ülkenin çok köklü geleneklere sahip olduğunu ve ilişkilerin tarihi derinliği çerçevesinde yoğun ilişkiler kurulmasından daha normal bir şey olamayacağını kaydetti. Davutoğlu, "Bu bir alternatif değildir. Bu ilişkileri böyle görmüyoruz. Genel strateji içinde birbirine tamamlayıcı unsurlar olarak görüyoruz. Asya kilimleri gibi her renk bir harmoni içinde bulunur. Bu ilişkileri de böyle düşünmek gerekir" diye
konuştu.
Türkiye'nin Çin ile kuracağı stratejik işbirliğinin komşuları ile kurduğu yüksek düzeyli işbirliğinden biraz daha farklı olacağını söyleyen Davutoğlu, ortak bir çalışma grubu ve stratejik işbirliği eylem planı oluşturulduğunu hatırlattı. Düzenli üst düzey istişareler yapılması suretiyle ilişkileri geliştireceklerini ve farklı küresel konularda ortak çalışmalar yapacaklarını belirten Bakan Davutoğlu, küresel ölçekteki konularda Çin ile konuşacak çok şey bulunduğunu kaydetti.
Davutoğlu, bir soru üzerine Çinli mevkidaşı ile İran'ın nükleer programı konusunu da detaylı şekilde ele aldıklarını belirterek, Tahran bildirisi öncesi ve sonrasında Yang ile konuştuğunu, Çin tarafının bu konudaki görüşlerinin Türkiye'nin görude revize edeceklerini anlatan Davutoüşlerine çok yakın olduğunu ve bu konuyu daha yakından takip etmeye karar verdiklerini kaydetti.
Enerji ve Hazar havzası konusundaki soruya karşılık da Bakan Davutoğlu, iki ülkeyi bu bölgede rakip olarak görmemek gerektiğini, iki ülkenin de büyüyen bir ekonomiye sahip olduğunu ve dolayısıyla artan bir enerji ihtiyacı içinde bulunduğunu kaydetti. Davutoğlu, bu nedenle iki ülkenin de enerji fiyatlarının düşük olmasını çıkarına gördüğünü söyleyerek, bunun da bölgede istikrar ortamının temin edilmesi ile sağlanacağını, bu nedenle Orta Asya ve Ortadoğu'da barışı en fazla talep eden iki ülkenin Türkiye
ile Çin olduğunu bildirdi. Davutoğlu, "Çin ile nükleer enerji konusunda da daha yakın bir işbirliği olması konusunda karar aldık" dedi.
Bakan Davutoğlu, "İsrail'in Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde bir tehdit olarak değerlendirildiğine ilişkin İsrail basınında çıkan haberler ile İsrail Turizm Bakanı'nın açıklamalarının" hatırlatılması üzerine ilkesel olarak bu belgenin gizli ve mahremiyeti olan bir belge olduğunu, içindekilerin dışarı çıkmasının söz konusu olamayacağını belirtti. Bu belge hakkında kamuoyuna açık bir değerlendirme yapmasının da mümkün olamayacağını söyleyen Davutoğlu, "Dolayısıyla İsrail basınında yer alan bu tür
iddiaların pratikte bir zemini ve karşılığı yoktur. Provokatif tarzda yapılan ve maalesef son dönemde İsrail basınında sık sık gördüğümüz tarzda provokatif nitelikli haberlerin bir örneğini teşkil eder. Burada Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin muhteviyatı ile ilgili herhangi bir şey söylemiyorum. Ancak böyle bir muhtevanın gizliliğine rağmen bu tür haberler kaynaksız şekilde yer alıyorsa, burada iyi niyet aramamak gerekir. Bu temelde yapılan açıklamaları da temelsiz ve yanlış buluyoruz" diye konuştu.
Haberler üzerine bir girişimde bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, "Ankara bir gazete haberi üzerine girişim de yapmaz, açıklama da yapmaz" diyerek, sürekli bu konuları karşılıklı olarak tartışmayı doğru bulmadıklarını bildirdi.
İstanbul'daki terör saldırısı hakkında da Davutoğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile telefonla görüştüğünü söyleyerek, şunları kaydetti:
"Biz teröre karşı mutlak bir dayanışma bekliyoruz ve bu konuda terör örgütleri arasında bir ayrım yapılmasını doğru bulmuyoruz. Araştırmalar sürüyor ama terörün kaynağı konusunda nihai olarak gidilebilecek her kaynağa kadar araştırmaları sürdüreceğiz ve her türlü girişimi yapacağız. Başta müttefiklerimiz olmak üzere bütün ülkelerden de kayıtsız şartsız destek bekliyoruz."
Bakan Davutoğlu, Pekin'deki siyasi temasları çerçevesinde son olarak Çin Dışişleri Bakanı Yang Cieçi ile görüştü. Davutoğlu, görüşmenin başında yaptığı açıklamada, Çin kültürü ve medeniyetine hep hayran olduğunu söyleyerek, Kaşgar, Urumçi ve Şian'da Çin'in tarih ve medeniyetini, Şanghay'da modernliğini, Pekin'de de köklü devlet geleneğini gördüklerini kaydetti. Davutoğlu, "Çin'de ne kadar kalırsak kalalım hep yeni bir şey görüyoruz" dedi.
Bakan Yang ise, Türk pavyonunun EXPO'daki ilgi gören pavyonlar arasında olduğunu ifade ederek, Davutoğlu'na kapanışa katıldığude revize edeceklerini anlatan Davutoı için teşekkür etti. "Türkiye ile stratejik işbirliğini kurmaya çalışıyoruz" diyen Yang, Davutoğlu'nun ziyaretinin ikili ilişkileri geliştirme ve uluslararası konuları ele alma imkanı sunduğunu bildirdi. Yang, Davutoğlu'na "Çok yer gördünüz ve başarılı bir ziyaret oldu" dedi.
Yang, Davutoğlu onuruna öğle yemeği de verdi. Yemek sonunda davetlilere kahve ikram edildi. Davutoğlu, Çin'in eski Dışişleri Bakanlarından Cu En Lai'nin yaklaşık 40 yıl önce Türk Büyükelçiliği'ne gelerek kahve içtiğini anlatarak, "Bizde kahvenin 40 yıl hatırı vardır" dedi. Çinli bakan Yang da, buna karşılık "Türk kahvesi en güzelidir" dedi.
(CC-D)