Chp Lideri Kılıçdaroğlu, Beyaza Bürünen Abant'ta Gazetecilerin Sorularını Yanıtladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, türban tartışmalarında iktidar kanalının sadece kendi sıkıntılarını masaya yatırdığını savunarak, "Uzlaşma yerine dayatmaya gidiyorlar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, türban tartışmalarında iktidar kanalının sadece kendi sıkıntılarını masaya yatırdığını savunarak, "Uzlaşma yerine dayatmaya gidiyorlar. Demokrasilerde dayatma olmaz" dedi.
Abant kampının ikinci gününe kar yağışıyla uyanan CHP'de, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Sabah kahvaltısından önce otelin bahçesine çıkarak kar altında yürüyüş yapan Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Abant kampının ilk günün değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Uzun süredir yapılmayan bir çalışmaydı. Herkesten söz aldım. Partide sık sık olması gereken bir yöntem. Bir araya gelip düşünceleri paylaşmak çok güzel. Parti içerisinde dayanışmayı artırmada
çok önemli. Pek çok konuda eleştiri geldi. Parti için eğitimin ihmal edildiği vurgulandı. Türkiye genelinde ortak ses çıkarma konusunda parti içi eğitime büyük önem vermek gerekiyor" dedi.
Milletvekillerinin türban konusundaki eleştirilerine değinen Kemal Kılıçdaroğlu, "Tabii ki olacak. Milletvekillerinin bu konuda belli endişeleri var. Bu endişelerin giderilmesini istiyorlar. Sonuçta üniversitelerde türbanlı kızların okumasına ilke olarak kimse karşı değil. Sonuçta bunun bir mahalle baskısı olacak. Başı açık kızların baskı altında kalmasının doğuracağı bir sürecin endişesini yaşıyorlar. Daha dikkatli bir tavır takınılmasını isteyen arkadaşlarımız var. Bu endişe toplumun değişik
kesimlerinde dile getiriliyor. Oturalım konuşalım derken özünde de bu yaşıyor. Özgürlük herkes için olmalı. Başı açık bir kızla türban örten bir kız arasında, birisinin diğerine baskı kurmaması gerekir. Bunun üzerinde durulması gerekir. Bunlar olacak tabii ki" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "CHP türbana karşı değil ancak sınırların belirlenmesini istiyor diyebilir miyiz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Görüşmenin, tartışmanın nedenini de bu oluşturuyor. Başbakan'ın düşüncelerini bu konuda daha açık bir şekilde aktarması gerekir. Biz 12 Eylül yasalarının getirdiği kısıtlamaların değiştirilmesini isterken, eğitim özgürlüğünün de kısıtlanmaması gerektiğini söylüyoruz. İktidara yakın olanların yaptıkları bir eylemde hiçbir şey olmaz ama parasız eğitim isteyenler coplanır, ağızları
kapatılır ve saçları çekilirse bu olmaz. Çifte standarda siyasilerin karşı çıkması lazım. Biz şunu istiyoruz: Özgürlükse özgürlük, haklarsa haklar. Oturalım, konuşalım. Biz uygar insanlarız. Uygar insanların konuşmaktan çekinmemeleri gerekir. Benim algıladığım şu. İktidar kanadı, sadece kendi karşılaştığı sorunları masaya getiriyor, getirilmesini istiyor. Diğer siyasi partilerin görüşleri varsa getirmeye gerek yok. 'Bunları erteleyelim, uzlaşmaysa gelin benim istediğim şekilde uzlaşalım' deniliyor. Bu
uzlaşma değil, dayatma mantığıdır. Demokrasilerde dayatma olmaz" yanıtını verdi.
Devletin birtakım kuralları olduğunu ve buna herkesin uyması gerektiğini söyleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Hukuk devletinde zorunlu alanlar bellidir. O zorunlu alanlarda nelerin olduğu bellidir. İlköğretim ve ortaöğretimde türban diye bir şey olmaz. Devletin koyduğu kurallar vardır. Çocukların nasıl gideceği bellidir. Oralarda zorunlu eğitim vardır. Zorunlu eğitimi de siyasi partiler 12 yıla çıkarmak istiyor. Kamuda da öyle. Konulan kurallar vardır. Bir milletvekili TBMM salonuna kravatsız girebiliyor
mu? Kuralı kim koydu? Devlet dediğimiz kurumun kendisi. O kurallara herkes uyacak. Yargıç cübbeyle çıkmıyor mu? Her yerde böyledir. Devlet kurallar rejimidir. Demokrasi budur. Özgürlük bir kişinin, 'İstediğim her şeyi yaparım' demesi değildir. Özgürlük, bireyin devletin koyduğu kurallar çerçevesinde, bir başka kişiyi rahatsız etmediği sürece yaşamasıdır" ifadelerini kullandı.
CHP Tunceli milletvekili Kamer Genç'in yeni seçilen anayasa mahkemesi üyesinin yaş sınırını doldurmadığı ile ilgili tespitini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Bana iletildi. Onun araştırılmasını istedim. Yaşı tutmayan birinin Anayasa Mahkemesi'ne Sayıştay tarafından, arkadan parlamento tarafından seçilip seçilmediğini araştıracağız. Eğer gerçekten böyle bir durum varsa vahim bir şey. Yasaların öngördüğü kurallara aykırı bir kişinin Anayasa Mahkemesi'ne üye olarak parlamento tarafından seçilmesi, dünyanın
her tarafında skandaldır. Böyle bir şey varsa vahimdir" şeklinde konuştu.
Tek tip ve bedelli askerlik konusunun araştırılmasını isteyen Başbakan Erdoğan'ın doğru yaptığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Askerlik konusu teknik bir konu. Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre askerlik belirleniyor. Bu konuda da Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı çalışma yapıyor. Politikacıların bu kadar teknik bir konuya şöyle olsun ya da böyle olsun demesi doğru değil. Bana göre Sayın Başbakan doğru yapmış. Konunun araştırılmasını istemiş. Araştırma sonunda ülkenin de ihtiyacına uygun model çıkarsa o model parlamentoya gelir, tartışılır, ona göre sonlandırılır."