Bask'tan 'Döner Sermaye' Davası
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu'na (BASK) bağlı Bağımsız Sağlık-Sen Genel Eğitim Sekreteri ve BASK Hatay İl Temsilcisi Metin Yılmaz, hekim dışı sağlık personelinin döner sermayelerinin maaşlarına ve emekliliklerine yansıtılması için dava açacaklarını açıkladı
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu'na (BASK) bağlı Bağımsız Sağlık-Sen Genel Eğitim Sekreteri ve BASK Hatay İl Temsilcisi Metin Yılmaz, hekim dışı sağlık personelinin döner sermayelerinin maaşlarına ve emekliliklerine yansıtılması için dava açacaklarını açıkladı.
Yılmaz, yaptığı açıklamada, Uzlaştırma Kurulu ile görüşecek olan yetkili sendikaların zamanında yüzde 2+2 oranındaki zamlarla sendika aidatı olan 5 TL için ezdirildiğini ifade ederek, "Bugün de yüzde 4+4 sefalet zamları ile de sendika aidatı adı altında 15 TL'nin pazarlığı yapılmaktadır. Onlar hükümetle kendi kasaları için mücadele ederken, biz Bağımsız Sağlık-Sen olarak hekim dışı sağlık personellerinin mağduriyetinin giderilmesi için burada bu hak mücadelesinin ilk temeli olan davanın başlangıcını
başlatıyoruz" dedi.
Sadece tabip olarak görev yapan personele yapılacak ödemelerin işletmelerin döner sermaye gelirlerinden ve herhangi bir katkıya bağlı olmaksızın fiilen çalışılmayan süreler dahil olmak üzere her ayın 15'inde peşin olarak yapıldığını belirten Yılmaz, "Ancak, biz hekim dışı sağlık personelleri görev yaptığımız işyerinde elde edilen döner sermaye gelirlerine fiilen katkı sağlamamıza ve kadro unvanımıza göre aynı döner sermaye gelirlerinden pay almamıza rağmen kanuni düzenleme ile sadece tabiplere yönelik
döner sermaye sabit ödemesi adı altında bir iyileştirme yapılması hukuk kuralları ile çelişmektedir. Öte yandan sağlık hizmetlerinin bir bütün olduğu ve ekip anlayışı içerisinde yürütülmesi gereken hizmetler kapsamında değerlendirildiğinde ise tabipler lehine yapılan söz konusu düzenleme, işyerimizde iş barışının ve personel motivasyonunun bozulmasına sebebiyet vermiştir. Keza, aynı düzenleme ile yine sadece tabiplere ödenen döner sermaye gelirlerinin bir kısmının emekli aylığına yansıtılması, fırsat
eşitliği ve kanun önünde eşitlik ilkesine de tezat düşmektedir. Hastanemizde elde edilen döner sermaye gelirlerinden kadro unvanlarına göre yapılan ödemedeki farklılık kabul edilebilir ancak söz konusu gelirlerin personel arasında paylaşımında bir kısım personele bu denli avantaj sağlayacak şekilde bir kanuni düzenlemeye gidilmesinin kabul edilecek tarafının izahı mümkün değildir" diye konuştu.
Hekim dışı sağlık personelinin hak arama mücadelesine dava açarak devam ettiklerini ifade eden Yılmaz, "Bu itibarla aynı işyerinde hekim dışı sağlık personelleri olarak görev yaptığımız ve birlikte hizmet üreterek döner sermaye gelirlerine katkı sağladığımız tabiplere herhangi bir katkıya bağlı olmaksızın her ayın 15'inde döner sermaye sabit ödemesi yapılması ve tarafımıza ödenen döner sermaye gelirinin tabiplerde olduğu gibi aynı oran üzerinden emekli aylığına yansıtılması, kısaca lise mezunu bir
hemşire maaşının 1002 TL olmaması, emekli olduğumuzda 980 TL emekli maaşı almamamız için bu hak mücadelesi olarak gördüğümüz dava dilekçesinin ilk ayağını idareye veriyoruz" şeklinde konuştu.
Yılmaz, yaptığı açıklamada, Uzlaştırma Kurulu ile görüşecek olan yetkili sendikaların zamanında yüzde 2+2 oranındaki zamlarla sendika aidatı olan 5 TL için ezdirildiğini ifade ederek, "Bugün de yüzde 4+4 sefalet zamları ile de sendika aidatı adı altında 15 TL'nin pazarlığı yapılmaktadır. Onlar hükümetle kendi kasaları için mücadele ederken, biz Bağımsız Sağlık-Sen olarak hekim dışı sağlık personellerinin mağduriyetinin giderilmesi için burada bu hak mücadelesinin ilk temeli olan davanın başlangıcını
başlatıyoruz" dedi.
Sadece tabip olarak görev yapan personele yapılacak ödemelerin işletmelerin döner sermaye gelirlerinden ve herhangi bir katkıya bağlı olmaksızın fiilen çalışılmayan süreler dahil olmak üzere her ayın 15'inde peşin olarak yapıldığını belirten Yılmaz, "Ancak, biz hekim dışı sağlık personelleri görev yaptığımız işyerinde elde edilen döner sermaye gelirlerine fiilen katkı sağlamamıza ve kadro unvanımıza göre aynı döner sermaye gelirlerinden pay almamıza rağmen kanuni düzenleme ile sadece tabiplere yönelik
döner sermaye sabit ödemesi adı altında bir iyileştirme yapılması hukuk kuralları ile çelişmektedir. Öte yandan sağlık hizmetlerinin bir bütün olduğu ve ekip anlayışı içerisinde yürütülmesi gereken hizmetler kapsamında değerlendirildiğinde ise tabipler lehine yapılan söz konusu düzenleme, işyerimizde iş barışının ve personel motivasyonunun bozulmasına sebebiyet vermiştir. Keza, aynı düzenleme ile yine sadece tabiplere ödenen döner sermaye gelirlerinin bir kısmının emekli aylığına yansıtılması, fırsat
eşitliği ve kanun önünde eşitlik ilkesine de tezat düşmektedir. Hastanemizde elde edilen döner sermaye gelirlerinden kadro unvanlarına göre yapılan ödemedeki farklılık kabul edilebilir ancak söz konusu gelirlerin personel arasında paylaşımında bir kısım personele bu denli avantaj sağlayacak şekilde bir kanuni düzenlemeye gidilmesinin kabul edilecek tarafının izahı mümkün değildir" diye konuştu.
Hekim dışı sağlık personelinin hak arama mücadelesine dava açarak devam ettiklerini ifade eden Yılmaz, "Bu itibarla aynı işyerinde hekim dışı sağlık personelleri olarak görev yaptığımız ve birlikte hizmet üreterek döner sermaye gelirlerine katkı sağladığımız tabiplere herhangi bir katkıya bağlı olmaksızın her ayın 15'inde döner sermaye sabit ödemesi yapılması ve tarafımıza ödenen döner sermaye gelirinin tabiplerde olduğu gibi aynı oran üzerinden emekli aylığına yansıtılması, kısaca lise mezunu bir
hemşire maaşının 1002 TL olmaması, emekli olduğumuzda 980 TL emekli maaşı almamamız için bu hak mücadelesi olarak gördüğümüz dava dilekçesinin ilk ayağını idareye veriyoruz" şeklinde konuştu.