Lagendijk: Yeni anayasa için genel seçimler beklenmeli

Türkiye – AB Karma Parlamentosu eski Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Türkiye'de yeni anayasanın bir ihtiyaç olduğunu, fakat gelecek yıl yapılacak genel seç

Türkiye – AB Karma Parlamentosu eski Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Türkiye'de yeni anayasanın bir ihtiyaç olduğunu, fakat gelecek yıl yapılacak genel seçimler sonrasına bırakılmasının akıllıca olacağını söyledi. Cihan Haber Ajansı'nın sorularını cevaplayan Lagendijk, 12 Eylül'de referanduma sunulan anayasa değişikliklerinin Türkiye'yi kesinlikle AB'ye daha da yaklaştırdığını belirterek, "Bu değişikliklerin çoğu AB içerisinde zaten görülen uygulamaların aynılarıydı. Mesela Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçilmesi ve ombudsmanlığı el alın. Bence bu, doğru yönde atılmış çok önemli bir adım ve Türkiye Cumhuriyeti'nin sona erdirilmesi değil; çoğu Türk'ün aşırı şekilde istediği bir yenilenmedir." dedi.

12 Eylül'de kabul edilen reformların uygulamaya geçilmesine odaklanılması gerektiğini ifade eden Joost Lagendijk, şunları söyledi: "Sadece meclisteki siyasi partileri değil, sivil toplumun da katılımıyla gerçek süreci başlatmak için gelecek seçimler yapılana kadar beklemek akıllıca olacaktır. Şimdi yeni seçimlere kadar yeni anayasa için acele etmenin uygun bir süreç olacağını sanmıyorum. Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu fikrine tamamen katılıyorum. Fakat seçimlerin beklenmesi, partilerin nasıl bir anayasa istediklerini seçmenlere anlatabilmesine de imkan sağlayacak. Bu şekilde insanlar gelecek seçimleri istedikleri anayasayı öneren partiyi seçmek için de kullanabilecek."

Lagendijk, başörtüsü konusunun da yeni anayasada ele alınacak birçok konunun yer alacağı pakette bulunması gerektiğini dile getirdi.

"REFORMLAR DEVAM ETMELİ"

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Danışmanı Joost Lagendijk, Türkiye'nin AB ile müzakerelere başladığı 2005'ten bu yana sürçte birçok problem yaşandığına, özellikle 2008 ve 2009 yıllarında reform sürecinin yavaşladığını belirterek, şöyle devam etti: "Aynı zamanda Avrupa'daki tutum ve atmosfer de değişti. Şimdi yeni bir Fransa Cumhurbaşkanı ve Almanya Başbakanı var. Türkiye'de yılar önce sürece verilen destek şimdi o kadar güçlü değil. Avrupa'da da 'Tamam, haydi Türkiye'yi almak için çalışalım' diyenler de öyle. Şimdi özellikle Türkiye'de insanların biraz şüpheci hale gelmesini ve 'Muhtemelen hiç olmayacak' demelerini anlayabiliyorum. Ama yine de, bence bu, hatalı bir bakış açısı. Bu süreç beş yıl önce başladığında, ben devam edeceğine ikna olmuştum. Çünkü Türkiye hiçbir zaman AB'ye hayır demeyecektir. Bu süreci durdurmak isteyecek bir Türk siyasetçisini düşünemiyorum."

Avrupa'da da devlet başkanlarının çoğunun üyelik sürecinin devam etmesine taraftar olduğunu vurgulayan Lagendijk, "AB de Türkiye'ye hayır demeyecektir. Sonuçta süreç devam ediyor ve Türkiye'nin en iyisini yapmasını gerekiyor." dedi.

Joost Lagendijk, Avrupa'da Türkiye'nin üyeliğine taraftar olan kesimin, gelecek seçimlerin ardından hükümet ve muhalefetin partiler üstü bir anlayışla reformlara devam edeceğini görmek istediğini dile getirdi. Eski AP üyesi, bunun AB istediği için değil, Türklerin çoğunluğunun daha müreffeh, daha modern, daha demokratik bir ülkede yaşamak istediği için yapılması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin AB üyeliğine hazır hale gelmesi için epey zamana ihtiyacı olduğunu belirten Lagendijk, "Ama bunu yapmak Türkiye'nin çıkarına ve bunun başarılması Avrupa'nın da çıkarına. İnsanların şüpheciliğini anlıyorum ama uzun vadede iyimserim." ifadelerini kullandı.

"KIBRIS SORUNU BU YIL ÇÖZÜLMEZSE 5-6 YIL SONRAYA KALIR"

Bölünmüş bir Kıbrıs'ı üyeliğe kabul eden AB'nin, Kıbrıs sorununu kötü yönettiğinin açık olduğun belirten Lagendijk, Kıbrıslı Rumların Türkiye ile AB arasında olabilecek ilerlemeyi engellemesine son 5 yıldır izin verildiğine dikkat çekti.

Senenin başında bir çözüme ulaşılacağı konusunda ümitli olduğunu dile getiren Lagendijk, şöyle devam etti: "Ama hâlâ bir çözüm yok. Bu sorun, Türkiye'nin AB yönündeki en önemli engellerinden biri olmaya devam edecek. Uzun vadede çözüm sadece Kıbrıslıların sorumluluğunda değil, Türkiye ve AB'nin de sorumluluğundadır. Avrupalıların Kıbrıslı Rumlara daha fazla baskı uygulaması ve Türkiye'nin üyeliğinin Avrupa'nın çıkarına olduğunu, küçük bir ülkenin AB'nin geri kalanını ilerlemekten alıkoyamayacağını söylemesi gerek. Bu, çözülmesi zor bir sorun. Bu sene çözülemezse, yeni nesil politikacıların sorunu yeniden çözmeye çalışabilmeleri için 5-6 yıl geçmesi gerek. Ancak Türkiye, Avrupa ve Kıbrıslıların uzlaşmak istemeleri durumunda çözülebilir."

İLERLEME RAPORUNU HAZIRLAYANLAR REFERANDUM SONUÇLARINDAN MEMNUN

Yakın zamanda gerçekleştirdiği Brüksel ziyaretinde Türkiye'nin İlerleme Raporu'nu hazırlayan ekiple görüşme imkanı bulduğunu belirten Lagendijk, "Referandum sonuçlarından çok memnunlar. Avrupa'da, Türkiye'de bir ilerleme olmadığını söyleyen insanlara 'İşte gerçek ilerleme. Türkiye'yi AB'ye yaklaştırıyor' diye gösterebilecekleri bir gelişme." dedi.

Joost Lagendijk, raportörlerin 'Kıbrıs'ta çözüm olmadığı gerçeği süreci durdurabilir, işleri yeniden zorlaştırabilir' diye endişeli olduklarını da belirterek, "Yani raporda bu iki unsur olacak. İyimserlik ve anayasa değişikliklerinin övülmesinin yanında Kıbrıs sorunun süreci durdurabileceği ya da raydan çıkarabileceği endişesi." şeklinde konuştu.