'O yargıca baskıyı kim yaptı?'

Klıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gndemi değerlendiriyor...

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendiriyor...

GİZLİ OTURUM

Acı bir gerçek... Geçen hafta sınır ötesi operasyonlar dolasıyla TBMM'de bir gizli oturum yapıldı. Gizli oturum isteyen AKP... Biz de herhalde önemli şeyler olacak sandık. Acaba TBMM'ye lütfedip bir bilgi verecekler mi dedi? Gazete haberlerinde yer alan bilgilerin içeriği daha dolu. bu kadar boş bir kapalı oturumu ilk kez dinliyorum. AKP'nin gerçekleri gizlemek için bir takiye yöntemiyle kapalı oturum istediklerini hemen anladık.

MADENCİLER

Milletvekilleri onları buraya konuşsanlar diye gönderdi ama onlar konuşamazlar. Halkın iradesine konuşmamazlık saygısızlıktır. Ama tanık oldunuz ve gördnüz AKP'nin getiridiği parlamento bu. Kendileri çalar kendileri oynar. Ve yine bu süreçte Şili'de önemli bir gelişme oldu. Maden işçileri yer yüzüne çıkarıldı. Tüm dünya izledi bunu... Bizim gazeteler de birinci sayfalardan verdi. Bizde noldu? Biz de işçilerimiz hayatlarını yitirdiler. Ne diyordu Sayın başbakan, 'Kader' diyordu. Şili'de kader olmayan bizde neden kader oluyor. Başbakan'a göre yer altında çalışanların kaderi orada ölmektir. Başbakan'ın alın terine ve insan bakış açısı budur. Tüm Zonguldak'lı kardeşlerimiz bu mantığı anlamalı. Madencilerimiz ölmek zorunda değildir. Önceden önlem alınmalıdır.

Bu coğrafyada bir tek çocuk bile yatağa aç girmeyecek. Herkes çalışacak ve üretecek diyeceğiz. Bizim amacımız bu. Alın teri kutsaldır, emek kutsaldır. Alın terine önem vereceğiz. AKP'nin yan kolu olarak değil, özgürce direnen işçi sendikaları olacak karşımızda.

HSYK SEÇİMLERİ

Türkiye'nin yaşadığı bir diğer ciddi sorun da yargı... HSYK seçimleri yapıldı. Benim bildiğim kadarıyla, CHP hep söyledi, 'AKP sıradan bir parti değildir, AKP gizli gündemi olan bir siyasal partidir'... Ama bize dediler ki, 'Neden gizli gündemi olsun'... Ve bunun sonucu ortaya çıktı. Ne diyordu AKP, 'Yargı bağımsız ve tarafsız değil, bağımsız ve tarafsız olması gerekiyor' diyordu. Onların bağımsızlık ve tarafsızlık anlayışıyla bizimki farklıydı. Ancak bazı tuzu kuru aydınlar AKP özgürlük istiyor, neden itiraz ediyorsunuz diyordu. 12 Eylül Anayasasının getirdiği yargı sisteminde yargı bağımsız değildir dedik. Yargıyı da yargıçlar denetlesin istedik. Ama AKP ne yaptı, önce HSYK'yı çalıştırmadılar... Ve Sayın Başbakan, 'Sizin elinizden tutan mı var, neden çalışmadınız' diye onları suçladı.

Yani hani derler ya hem suçlu hem güçlü... Tipik bir örnek... Sonra ne oldu, bazı bakanlar, belli savcılara, yargıçlara telefon etmeye başladılar. Bundan sonraki tabloyu daha iyi anlayalım diye bunları anlattım. ve bir yargıç üzerimde kurumsal baskı var diyerek ayrıldı görevinden. Başbakan'a sorduk, 'Bu yargıcın üzerinde baskıyı kim yaptı' diye... Ama 'tık' yok... Neden susuyorsun Sayın Başbakan? O yargıca baskıyı yapanı bulmak senin görevin değil mi?

"HSYK'yı değiştir, buraya bir yargıç geldi, o yargıç bizim dediğimizi yapacak" diye düşünmesinler... Bu ülkede duyarlı insanlar var, hak hukuk arayanlar var... Bunu sonuna kadar götürürler... Buradan soruyorum, aklı başından olan her yurt severe, elininizi vicdanınıza koyun ve sorun, bu HSYK, 12 Eylül anayasaısından önceki HSYK'dan daha mı bağımsız, daha mı bağımlı?

Genel yayın yönetmenlerine şunu söyledim, bir demokrasi düşünü dedim, Cumhurbaşkanını bir kişi belirliyor, valileri o atıyor, şimdi sıra geldi yargıçlara, yargıçları da o atıyor... Ve siz buna demokrasi diyorsunuz... AKP, çoğunluğu yok edip tek parti iktidarına geçmeye çalışan bir partidir.

TÜRKİYE'DE SIKI YÖNETİM VAR

Adı konmamış bir sıkı yönetim var Türkiye'de dedim. 12 Eylül'den çok daha ağır koşullarla Türkiye Cumhuriyeti karşı karşıdır. Hiç değilse önceden medyanın bir kısmı itiraz ediyordu. Medya susmuşsa, üniversiteler konuşmuyorsa, konuşulanlar yaka paça içeri atılıyorsa, bir şeyi daha net görmemiz lazım. Silivri boşuna yargılanan insanların alanı değildir.Silivri, baskıcı sisteme direnenlerin gittiği yerdir.

Anayasa Mahkemesi'nde yemin töreni yapıldı. Tablo ilginç... Sanki AKP'nin Anayasa Mahkemesi gibi bir görünüm var. Sayın Haşim Kılıç çıkıp konuşuyor. Değişime eyvallah hiç itirazımız yok. Ama değişim hangi yöne doğru? İleriye mi, geriye mi? Haşim Kılıç sosyal hukuk devletinin ne olduğunu biliyordur herhalde.