Bahçeli: 'Türbanda önce CHP ve AKP uzlaşsın''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Eşref Bitlis'e suikast iddialarını değerlendirdi. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, "Terörle, Özal'ın ölümü ilişkilendirilmeye çalışılıyor" dedi. Bahçeli, bu konuşulanların aydınlatılması için de hükümeti göreve çağırdı. MHP lideri, türban konusunda da, ''Önce C...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Eşref Bitlis'e suikast iddialarını değerlendirdi. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, "Terörle, Özal'ın ölümü ilişkilendirilmeye çalışılıyor" dedi. Bahçeli, bu konuşulanların aydınlatılması için de hükümeti göreve çağırdı. MHP lideri, türban konusunda da, ''Önce CHP ve AKP uzlaşsın'' diye konuştu. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup toplantısında konuştu.

Yapılan HSYK seçimlerine değinen Bahçeli, “Türkiye, Başbakan Erdoğan patentli bir yargı kuşatması ve kriziyle karşı karşıyadır. Yargının siyaset yörüngesine oturtulması ve AKP zihniyetinin adalet mekanizmasında egemen kılınması için sürdürülen sistemli çabalarda, yeni ve ileri bir aşamaya geçilmiştir. Başbakan Erdoğan'ın ilk hedef olarak gördüğü HSYK'nın yeniden tanizminde önemli bir merhale geride bırakılmıştır" diye konuştu.

"Başbakan Erdoğan fitnenin arkasındaki güçle ortaklık yapıyor"

Hükümetin terörle mücadelesini eleştiren MHP lideri, Başbakan Erdoğan'ın ağzından, Irak'ın kuzeyindeki 'terör imal merkezine ve arkasında duran güce' karşı tek kelime çıkmadığını kaydetti ve “Başbakan Erdoğan, İsrail meselesinde sahte diklenmeler, ucuz kabadayılıklar yaparken, Irak'ın kuzeyindeki fitnenin arkasındaki güçle model ortaklığı yapmaktan geri durmamaktadır" dedi.

Gelinen aşamada, AKP'nin artık tarafını, kimlerle birlikte yürüdüğünü ve güç birliği yaptığını açıkça
gözler önüne serdiğini söyleyen Bahçeli, şunları ekledi:

“Arkasında, siyasi taşeronluğunu yaptığı stratejik ortağı; yanında, hiç eksik etmediği siyasi bölücüler, cumhuriyet düşmanları, federasyon sevdalıları, çok dilli ve çok kültürlü devlet arzulayan yandaş medya ve kalem sahipleri, Irak'ın kuzeyinde mukim abisi peşmerge reisi, yıllardan beridir destek veren Avrupalı dostları bulunmaktadır."

Farklılıklara vurguya eleştiri

Türkiye'deki etnik ve kültürel farklılıklara değinen ve Başbakan Erdoğan'ın bu konudaki 'çelişkili' açıklamalarını anlatan Bahçeli, Erdoğan'ın unuttuğu çok önemli bir hakikati kendisine hatırlatmak istediğini söyledi.

Bahçeli, “Milletimizi oluşturan alt kimlik grupların farklılık ekseninde tanınması, bunların teslimiyet ve tanınma heyecanlarını hiç olmadığı kadar arttıracaktır ve çeşitliliklere vurgu yapılarak ortak duygular ve birlikte yaşama iradesi güçlenmeyecek, aksine zayıflayacaktır" diye konuştu.

Özal'ın ölümü

8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili ortaya atılan yeni iddialarla bu konunun tekrar gündeme geldiğini hatırlatan Bahçeli, şunları söyledi:

“Bu meseleyle ilgili etraflı bir değerlendirme yapmamız doğal olarak mümkün değildir. Ancak, bahsedilen kişinin 17 Nisan 1993 tarihinde, TC Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyorken hayata veda etmesi ve ölüm şekli üzerindeki esrar perdesinin aralanmamasının iddia edilmesi, bizim, konuya dair bakışımızı etkilemektedir.

Merhumun, en başta ailesi olmak üzere, birçok kişi, ölümüyle ilgili şüphelerinin dile getirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanını koruyamayacak kadar aciz ve takatsiz bir ülke değildir. Çankaya Köşkü, mütareke döneminin işbirlikçi sarayı gibi çaresiz, güçsüz ve zavallı bir mekan olmamıştır.

Orada kim bulunursa bulunsun, vücut bütünlüğü, güvenliği, milletimizin namusuna ve şerefine emanettir. Bu tartışmaların son bulması için, yürütülen soruşturma bir an önce sonuçlandırılmalı ve milletimizin kafasında oluşan soru işaretleri ortadan kaldırılmalıdır."

Eşref Bitlis'in ölümü

Bahçeli, Eşref Bitlis'in ölümüyle ilgili olarak ise, “Terörle mücadele hedefine gölge düşürmeden ve dedikoduların önüne geçmek maksadıyla, rahmetli Eşref Bitlis'in ölümüyle ilgili tereddütler de ivedilikle giderilmeli, konu bütün yönleriyle açığa kavuşturulmalıdır" dedi.

BAŞÖRTÜSÜ SORUNU

Bahçeli, partisinin grup toplantısı çıkışında da gazetecilerin, "başörtüsü sorunu" konusunda siyasi parti grupları arasında yapılacak görüşmelerle ilgili sorularını yanıtladı.

Geçmişten bu yana yükseköğretimde baş gösteren ve toplumsal bir sancı haline dönüşen başörtüsü konusunun çözümü noktasında elden gelen gayreti göstereceklerini ifade ettiklerini anımsatan Bahçeli, "Bu görüşte herhangi bir değişiklik yoktur ancak referandum sürecinde iki siyasi parti konuyu tekrar istismar aracı haline getirmişlerdir" dedi.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"MHP, şimdi şunu söylemektedir; bu iki parti bir araya gelsin, hangi konuda, ne şekilde bir anlaşma zemini oluşturuyorlarsa, onu diğer partilerle de paylaşsın. MHP, 'Mecliste buna bir çözüm bulalım' düşüncesini hala korumaktadır. Sayın Başbakan'ın, Kızılcahamam'da yapmış olduğu parti toplantısında hayırlı bir talimatı olmuştur.

Grup başkanvekillerini görevlendirmiştir. Bunlar zannediyorum, önce CHP ile daha sonra BDP ile görüşecekler. Bizimle de görüşme talebinde bulunurlarsa arkadaşlarımız görüşecek ancak görüşme konusunda özellikle CHP ile AKP'nin hangi zeminde buluştuklarını görmek istiyoruz. Onu öncelikle ortaya koyarlarsa zannediyorum, Meclisteki çözüm daha kolay olur ve öğrencilerin,
hanımefendilerin bu konudaki umutları kırılmaz."

Bir başka gazetecinin, "AK Parti kampında MHP ile ilgili bir tespit yapılmış. Yüzde 12,8 oy oranı atfedilmiş MHP'ye. 'Baraj altında kalabileceği' yolunda değerlendirmeler yapılmış. Değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi:

"Bu endişeyi taşıyorsa bu kendisinde gizli olarak vardır. Onun için kendisinin taşıdığı endişeyi bir başka partinin üzerinden söylemeye gerek yok. 'Hadi erken seçime gidelim' diyoruz. Milletimizin huzuruna çıkalım. Kızılcahamam toplantısında kendi partililerinin katılımıyla bir güç görüyorlarsa bunu da önümüzdeki günlerde görelim. Zor güç yüzde 58'i buldu. Birçok sınırlı sorumlu, siyasi kooperatif oluşturarak yüzde 58'e ulaştılar. Şimdi milletimizin huzuruna çıkıyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi ne söylemişse haklı çıkıyor. İşte HSYK'nın durumu, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi... Bizim ortaya koyduğumuz konular, ne kadar haklı olduğumuzun bir delili olmuştur."

AK Parti'den görüşme talebi olup olmadığının tekrar sorulması üzerine Bahçeli, "Bizim arkadaşlarımıza ulaşmış olabilir. Benim henüz bilgim yok ama gelmiş olursa görüşmenin dışında olmayacağız, görüşeceğiz. Önümüze getirilen metin AKP ile CHP'nin uzlaştığı bir metin olursa o konu üzerindeki görüşlerimizi devam ettireceğiz" diye konuştu.