Bbp Genel Başkanı Topçu'dan Türkiye Ziraatçılar Derneği'ne Ziyaret

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Et ve Balık Kurumu'na ait kombinaların satılmasını eleştirerek, "Et ve Balık Kurumları satılmasaydı Doğu ve Güneydoğu insanı kendi topraklarında doyardı

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Et ve Balık Kurumu'na ait kombinaların satılmasını eleştirerek, "Et ve Balık Kurumları satılmasaydı Doğu ve Güneydoğu insanı kendi topraklarında doyardı. Hem başı dik, karnı tok olurdu, hem de bu fitneyle boğuşmazdı, refah seviyesi yükselirdi" dedi.
BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin'i ziyaret etti. Ziyarette konuşan Topçu, Amerikalı bir yöneticinin 'Bir ülkenin yiyecek ve içecek kaynaklarını kontrol altına aldığınız zaman o ülkeyi zaten işgal etmiş olursunuz' sözlerini hatırlatarak, Türkiye'nin dört mevsimi yaşadığını, üç tarafının denizle çevrili olduğunu ancak gıda ithal eder hale geldiğini söyledi. Türkiye'nin tarım ve hayvancılık konusunda dünyayı doyurabilecek kapasiteye sahip olduğunu ve
Mardin, Urfa, Adana, Konya, Yozgat, Çorum gibi illerde dünya standartlarında tarım yapıldığı taktirde Türkiye'nin dünyaya buğday satabileceğini belirten Topçu, buna rağmen buğdayın yurt dışından ithal edildiğini söyledi. Topçu, Et ve Balık Kurumu'na ait kombinaların satılmasıyla ilgili olarak da, "Et ve Balık Kurumları satılmasaydı Doğu ve Güneydoğu insanı kendi topraklarında doyardı. Hem başı dik, karnı tok olurdu, hem de bu fitneyle boğuşmazdı, refah seviyesi yükselirdi. ydı Doğu ve Güneydoğu insanının
kendi topraklarında hem başı dik, karnı tok olurdu, bu fitneyle boğuşmazdı, refah seviyesi yükselirdi. Doğu ve Güney Doğu illerimiz Asya, Orta Doğu ve Avrupa'yı doyurabilirdi" dedi. Gelinen noktanın vahim olduğunu belirten Topçu, bunun şeker pancarının yok edilmesine, Karadeniz'de kaçak çay satılmasına benzediğini söyledi.
Dünya fındık üretiminin yüzde 78'inin Türkiye'ye ait olduğunu da hatırlatan Topçu, kendi fındığımızın sanayisini oluşturup pazarlayamadığımızı söyleyerek, hükümete yap-işlet-devret modelini tersten hayata geçirmesi önerisinde bulundu.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin ise, Kurban Bayramı'nı yaklaştığını hatırlatarak, sebze meyve fiyatlarında cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamlarına ulaşıldığını belirtti. Domatesin kilosunun 8 liraya çıktığını söyleyen Yetkin, bazı şeylerin doğru gitmediğini söyledi. Yetkin, Türkiye'de Nisan ayından itibaren yeni bir sürecin başladığını belirterek, et fiyatlarının yükselmesiyle ithalata izin verildiğini kaydetti. Canlı hayvan ve dondurulmuş karkas et ithalatı yapıldığını söyleyen
Yetkin, Türkiye'nin avantajlı bir ülke olduğunu, gerekli tedbirler alındığı taktirde et ihraç eden bir ülke olabileceğini ifade etti. 2009 yılında Kurban Bayramı'nda 600 bin büyükbaş, 2 milyon 100 bin küçükbaş hayvan kesildiğini hatırlatan Yetkin, "Anadolu'da çok ciddi şap hastalığı yaygınlığı var. 40'a yakın hayvan pazarı kapalı durumda" ifadelerini kullandı.
Yetkin, et fiyatlarının düşürülmesi amacıyla alınan tedbirlerin fiyatları düşüreceğini düşünmenin objektif olmadığını söyleyerek, Türkiye'de damızlık hayvan ihtiyacı olduğunu belirtti. Hayvan sayısının arttırılması konusunda yapılan çalışmaların altını çizen Yetkin, üreticiye kredi verilmesi gerektiğini belirtti. Hayır kurumlarının fiyatlarını yüzde 35-40 arttırdığını da belirten Yetkin, hayvan sayısını korumak amacıyla kurbanlık alımı yapılmaması önerisine ciddi tepkilerin geldiğini ifade etti.
Meyve ve sebze fiyatları konusunda üreticinin üretimden kaçtığını söyleyen Yetkin, bunda sırf hastalığın etkilemediğini belirtti. Yetkin, çiftçilere tarım sigortası yaptırmaları çağrısında da bulundu.
Diyanet'in açıklamaları ile ilgili bir soru üzerine Yetkin, temel sorunun hayvan varlığı olduğunu belirterek, 2008 yılında 800 bin süt hayvanının kesildiğini söyledi. Geleceğe ilişkin iki duruşları olduğunu ifade eden Yetkin, bunların Türkiye'nin birliği, bütünlüğü ve yeni nesilleri en iyi şekilde yetiştirmek olduğunu söyledi.
Şap hastalığıyla ilgili bir soru üzerine de Yetkin, Türkiye'de şap hastalığı olduğunu belirterek, hastalıkla mücadele yönteminin aşı olduğunu söyledi. Yeni aşı ile hayvanların aşılanması gerektiğini ifade eden Yetkin, bunun insanlara zararı olmadığını, üreticilere zorluk çıkarıldığını söyledi. Hayvan ağıllarının arttırılması ile ilgili bir soru üzerine Yetkin, Türkiye'ye kaçak yollarla hayvan girdiğini ifade etti. Türkiye'de gıdanın denetlenmesinin bir zorunluluk olduğunu söyleyen Yetkin, bu konularda
çok ciddi yanlışların bulunduğunu belirtti.
(AUÖ-CC-Y)