Ab, Türkiye'deki 'Reform' Sürecini Mercek Altına Aldı

Avrupa Birliği (AB), Türkiye'deki reform ve modernizasyon sürecini mercek altına aldı

Avrupa Birliği (AB), Türkiye'deki reform ve modernizasyon sürecini mercek altına aldı. AB'ye üye ülkelerin Anakara'daki büyükelçilikleri bünyesinde görev yapan müsteşarlardan oluşan bir heyet, Anadolu'yu il il gezerek söz konusu sürecin nasıl sahaya yansıdığını yerinde inceliyor.
AB Türkiye Delegasyonu Michael Miller'in başkanlığını üstlenmiş olduğu heyet, Mersin'de de bir dizi ziyaret ve temaslarda bulundu. İlk olarak Mersin Valisi Hasan Güzeloğlu'nu makamında ziyaret ederek, görüş alış-verişinde bulunan heyetteyse; Belçika, Estonya, Finlandiya, Almanya, Yunanistan, Hollanda, Polonya, Romanya, Slovakya, Danimarka, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, İsveç ve Macaristan'ın Ankara Büyükelçilik Müsteşarları yer aldı.
Ziyaret esnasında konuşan Michael Miller, Mersin ve bulunduğu bölgedeki ekonomik ve toplumsal faaliyetleri yakından inceleyerek, bölge halkını yakından tanıyabilmek için böylesi bir ziyarette bulunduklarını kaydetti. Ankara'nın dışına çıkarak, Türkiye hakkında genel bir bilgi edinebilmenin kendileri açısından oldukça önemli olduğunun altını çizen Miller, Türkiye'de hayata geçirilen reform ve modernizasyon sürecinin sahada nasıl uygulandığını da görmek istediklerini belirtti.

"BÖLGENİN GELİŞİMİNDEKİ ENGEL VE ZORLUKLARI ÖĞRENMEK İSTİYORUZ"
Miller, "Her bölgenin kendi yaşadığı zorlukların yanında engeller de oluyor. Biz biraz da bunları duymak istiyoruz. Bu noktada da Mersin ve içinde bulunduğu bölgenin gelişmesine engel olan ve zorluk olarak görülen ne gibi unsurlar olduğunu öğrenmek istiyoruz. Biliyorsunuz, AB'nin kentte desteklediği ve hayata geçirilmesini sağladığı projeler var. Bu projeler Mersin'in kalkınmasına hizmet ettiği gibi işsiz nüfusun kente entegrasyonuna yönelik projelerdi" dedi. Belçika'nın Ankara Büyükelçiliği Temsilcisi
Petr Feys de, AB Dönem Başkanlığı'nı üstlenen her ülkenin temsilcisi göreve ilk geldiğinde, Türkiye'nin herhangi bir bölgesindeki bir ya da birkaç kenti seçerek, buraya ziyaretlerde bulunduğunu anlattı.
Feys, kendilerinin de Mersin ve Adana'nın bulunduğu Çukurova Bölgesi'ni tercih ettiklerini dile getirdi. Söz konusu ziyaretlerin çeşitli nedenleri olduğunu ve en önemli nedeninse Mersin'de büyük bir Belçika firmasının faaliyet göstermesi olduğunu ifade eden Feys, firmanın Türkiye'de ve Mersin'de faaliyet göstermekten dolayı oldukça memnun olduğuna dikkat çekerek, firmanın önümüzdeki dönemde genişleme ve büyüme gibi planları da olduğu bilgisini de verdi.

"MERSİN, TÜRKİYE'NİN ÖNEMLİ BİR EKONOMİ, TİCARET VE LİMAN KENTİDİR"
Ziyaretten duymuş olduğu memnuniyeti dile getiren Vali Hasan Güzeloğlu, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik kapsamında gelişen ve devam eden ilişkilerin yapılan ziyaretle birlikte anlamlı ve olumlu bir sürece konu olacağını düşündüğünü belirtti. Mersin'in, Türkiye'nin çok önemli bir ekonomi, ticaret ve liman kenti olduğuna dikkat çeken Güzeloğlu, Doğu Akdeniz'in en büyük limanı olarak öne çıkan Mersin Limanı'nın da yine kentte bulunduğunu, bunun yanında Mersin'in yıllık ortalama 11 milyar dolarlık bir diş
ticaret hacmine sahip olduğunun altını çizdi.
Özellikle Ortadoğu ve Orta Asya'ya yönelik transit mal ve ticaret akışının Mersin Limanı üzerinden gerçekleştirildiğini hatırlatan Güzeloğlu, bu noktada da uluslararası ölçekteki 'Çukurova Bölgesel Havaalanı Projesi'nin hayata geçirilmesi adına gerekli çalışmaların başlatıldığını, buna bağlı olarak da bölgede büyük bir kargo terminali yatırımının da Mersin'in lojistik altyapısına katkı sunacağını kaydetti. Hasan Güzeloğlu, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'nce Avrupa'nın en büyük 'lojistik köyü'nün
Tarsus ilçesinde yapımına başlandığını ifade etti.

"MERSİN ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE 'BÜYÜK BİR ŞEHİR' HALİNE GELECEKTİR"
Kentte hayata geçirilen yatırımlara bağlı olarak Mersin Limanı'nın genişletilmesine yönelik çalışmaların devam ettiği bilgisini de veren Vali Güzeloğlu, Türkiye'nin ilk serbest bölgesinin de yine Mersin'de bulunduğunu ve serbest bölgede de yaklaşık 2 milyar dolarlık bir üretim gerçekleştirildiğini, söz konusu üretimin de önemli bir bölümünü tekstil sektörünün oluşturduğuna işaret etti. Tüm bunların yanında Mersin'in, Türkiye'nin çok önemli bir tarımsal üretim merkezi olarak da kendini öne çıkardığını,
ülkenin toplam tarımsal üretiminin de yüzde 35'lik bir bölümünün kentte gerçekleştirildiğini vurgulayan Güzeloğlu, muzdan zeytine, narenciyeden sebze ve meyve çeşitlerine kadar hemen hemen her ürünün Mersin'de yetiştirilebilecek bir zenginliğe sahip olduğunu anlattı.
Komşu ve çevre ülkelerle gelişen ikili ilişkilere ve vizelerin karşılıklı olarak kaldırılmasıyla birlikte turizm alanında çok ciddi bir ziyaretçi kitlesini ağırlamaya başladığını belirten Güzeloğlu, kentin önemli bir turizm potansiyeline sahip olmasının yanında inanç, doğa ve kültür turizmiyle birlikte kıyı ve deniz turizmi açısından da büyük bir zenginliğini bünyesinde barındırdığı bilgisini de verdi.
Güzeloğlu, 'Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi'nin hayata geçirilmesiyle birlikte bölgede 7 bin 600 yatak kapasiteli, kongre ve golf turizmine de katkı sunacak çok büyük bir tesisin devreye gireceğini söyledi. Güzeloğlu, "Seyhan ve Berdan nehirlerinin denize döküldüğü bu noktada Türkiye çok yeni ve çok güzel bir turizm alanı kazanacak. İnanıyorum ki Mersin, önümüzdeki dönemde AB ülkeleriyle gerçekleştirilecek ticari ilişkiler ve buna bağlı tüm diğer süreçlerde önemini giderek arttıran 'büyük bir şehir' haline
gelecektir" diye konuştu.