Diyarbakır Cezaevi için toplu suç duyurusu
1980-1984 yılları arasında Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde kalan 310 kişi o dönem yaşadıkları kötü muamelenin faillerinin yakalanması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
1980-1984 yılları arasında Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde kalan 310 kişi o dönem yaşadıkları kötü muamelenin faillerinin yakalanması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır Adliyesi önünde toplanan 1980-1984 yılları arasında Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde kalmış 310 kişi adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan, Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu üyesi ve 78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevinde yaşananların münferit olaylar olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti.
Diyarbakır Cezaevinde mağdurlara sistematik olarak işkence uygulandığını ve insanlığa karşı suç işlendiğini bildiren Can, şöyle dedi:
"Diyarbakır Cezaevinde yaşanan işkence, şikayetçi mağdurlara yapılan maddi veya manevi ıstırap verici işlemler insanlık kişiliğini ve duygusunu kıran ve yok eden eylemler, tutuklu ve hükümlü yakınlarına sanki cezaevinde tutukluymuşlar gibi aynı şekilde yapılan tüm eylemler insanlığa karşı işlenmiş suçtur ve failleri tespit edilerek cezalandırılmalıdır. Mağdur ve şikayetçiler olarak şikayetlerimizin dinlenmesini ifadelerimizin alınmasını gerektiğinde sunacağımız kanıtların kabul edilmesi için buradayız. İşkence suçu insanlığa karşı işlenen suçtur dolaysıyla soruşturma açılmasını ve suç faillerinin cezalandırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz."
Meclis Araştırma Komisyonu kurulması talebi
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ise, Diyarbakır Cezavinde yaşananların sadece hukuki bir soruşturma kapsamında ele alınabilecek bir süreç olmadığını söyledi.
Diyarbakır'da yaşanan vahşeti bütün boyutları bütün sorumlularıyla açığa çıkarmak için acilen Meclis'te bir "araştırma komisyonu" kurulması gerektiğini ifade eden Kışanak, "Bu süreçle yüzleşmeden Türkiye'nin hatalarından, yanlışlarından dönmesi ve aydınlık geleceğe taşınması çok kolay olmayacaktır. Başta AK Parti olmak üzere CHP ve MHP'yi de Diyarbakır'da yaşanan vahşeti bütün boyutları ve sorumlularıyla açığa çıkarmak için Meclis Araştırma Komisyonu kurma talebine yanıt vermeye çağırıyoruz. Verilen dilekçeler bir başlangıç çığlığı olarak görülmeli ve derhal harekete geçilmelidir. Bu süreçte Türkiye toplumunun yüzleşmesi ve gereken dersleri de çıkartarak orayı insanlık müzesine dönüştürünceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar da, baro olarak Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananların soruşturulması, o dönemin aydınlığa kavuşması, sorumlularının yargılanması mücadelesini bir onur mücadelesi olarak gördüklerini söyledi.
Konuşmaların ardından 1980-1984 yılları arasında Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde kalan 310 kişi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Diyarbakır Cezaevinde mağdurlara sistematik olarak işkence uygulandığını ve insanlığa karşı suç işlendiğini bildiren Can, şöyle dedi:
"Diyarbakır Cezaevinde yaşanan işkence, şikayetçi mağdurlara yapılan maddi veya manevi ıstırap verici işlemler insanlık kişiliğini ve duygusunu kıran ve yok eden eylemler, tutuklu ve hükümlü yakınlarına sanki cezaevinde tutukluymuşlar gibi aynı şekilde yapılan tüm eylemler insanlığa karşı işlenmiş suçtur ve failleri tespit edilerek cezalandırılmalıdır. Mağdur ve şikayetçiler olarak şikayetlerimizin dinlenmesini ifadelerimizin alınmasını gerektiğinde sunacağımız kanıtların kabul edilmesi için buradayız. İşkence suçu insanlığa karşı işlenen suçtur dolaysıyla soruşturma açılmasını ve suç faillerinin cezalandırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz."
Meclis Araştırma Komisyonu kurulması talebi
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ise, Diyarbakır Cezavinde yaşananların sadece hukuki bir soruşturma kapsamında ele alınabilecek bir süreç olmadığını söyledi.
Diyarbakır'da yaşanan vahşeti bütün boyutları bütün sorumlularıyla açığa çıkarmak için acilen Meclis'te bir "araştırma komisyonu" kurulması gerektiğini ifade eden Kışanak, "Bu süreçle yüzleşmeden Türkiye'nin hatalarından, yanlışlarından dönmesi ve aydınlık geleceğe taşınması çok kolay olmayacaktır. Başta AK Parti olmak üzere CHP ve MHP'yi de Diyarbakır'da yaşanan vahşeti bütün boyutları ve sorumlularıyla açığa çıkarmak için Meclis Araştırma Komisyonu kurma talebine yanıt vermeye çağırıyoruz. Verilen dilekçeler bir başlangıç çığlığı olarak görülmeli ve derhal harekete geçilmelidir. Bu süreçte Türkiye toplumunun yüzleşmesi ve gereken dersleri de çıkartarak orayı insanlık müzesine dönüştürünceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar da, baro olarak Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananların soruşturulması, o dönemin aydınlığa kavuşması, sorumlularının yargılanması mücadelesini bir onur mücadelesi olarak gördüklerini söyledi.
Konuşmaların ardından 1980-1984 yılları arasında Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde kalan 310 kişi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.