Lübnanlılar'a II. Abdülhamid'i tanıtacak
Mimar Halid Tadmuri'nin, Osmanlı Padişahı Sultan II. Abdülhamid döneminde Beyrut'ta yapılan modern bina ve eserlerin fotoğraflarından oluşan 'Beyrut'un Hatıraları' sergisi, Lübnan'ın başkentinde açıldı.
Beyrut'taki UNESCO Kültür Merkezinde yaklaşık bir ay süreyle gezilebilecek olan serginin açılışı, Lübnan Enformasyon Bakanı Tarık Miri'nin de katıldığı törenle yapıldı.
Türkiye'de eğitim alan mimar Tadmuri, sergide, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başını içeren döneme ait 100 fotoğrafın bulunduğunu belirtti. Tadmuri, sergideki fotoğrafların, II. Abdülhamid'in çektirdiği fotoğraflardan ve Lübnanlı Fuad Debbas isimli koleksiyonerin, dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı fotoğraflar arasından seçilerek oluşturulduğunu belirtti.
Sergiyi açmasındaki amacın, II. Abdülhamid döneminde Beyrut'un yaşadığı modernleşmeyi anlatmak olduğunu ifade eden Tadmuri, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü çoğu Lübnanlı bunu bilmiyor. Aksine o dönemde yapılan modern binaları ve okulları, Fransızların manda döneminde yaptığını zannediyor. Çünkü Osmanlı'nın parasıyla hazırlanan projeleri, o dönemde başka yapacak kimse olmadığı için Fransız ya da Almanların yaptığını görünce, halk onlara mal etmiş. Ayrıca Fransızlar daha sonraki manda döneminde, bu eserlerin üzerindeki tuğraları sökerek, ya saat ya da kule resmi koymuş. Bu dönem sonuçta karanlık bir dönem olarak kaldı."
Sergiyi düzenleyerek, bu karanlık dönemin aydınlatılmasını ama çladığını belirten Tadmuri, Beyrut'un 19. yüzyılın sonuna gelene kadar küçük bir şehir olduğunu, II. Abdülhamid döneminde, buraya büyük bir limanın yapılmaya karar verilmesiyle her şeyin değiştiğini kaydetti.
Tadmuri, daha sonra Hicaz demiryolunun temelinin Beyrut'ta atıldığını, İzmir'den limana getirilen demirlerle demiryolunun Şam ve oradan Suudi Arabistan bağlantılarının inşa edildiğini anlattı.
Tadmuri, şunları belirtti: "O dönem de Tanzimat dönemi. İlk binalar kurulmaya başladı. İlk belediyeler kuruldu. İlk askeri binalar, okullar, liseler, meslek liseleri hepsi o dönemde başladı. Yine Abdülhamid'in Osmanlı hoşgörüsüyle birlikte bütün yabancılara burada okul, kolej yapmak için izin verildi. O dönemde yaklaşık 12 kilise inşa edildi, 20'den fazla okul açıldı. Bugün de bu okullar, Beyrut'un en önemli okulları olarak hizmet vermeye devam ediyor."
Osmanlı döneminde İstanbul'da ne yapıldıysa aynısının başta Beyrut olmak üzere birçok bölge şehrinde de yapıldığını ifade eden Tadmuri, bazı teknolojik sistemlerin ise İstanbul'dan önce Beyrut'ta kurulduğunu söyledi.
Türkiye'de eğitim alan mimar Tadmuri, sergide, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başını içeren döneme ait 100 fotoğrafın bulunduğunu belirtti. Tadmuri, sergideki fotoğrafların, II. Abdülhamid'in çektirdiği fotoğraflardan ve Lübnanlı Fuad Debbas isimli koleksiyonerin, dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı fotoğraflar arasından seçilerek oluşturulduğunu belirtti.
Sergiyi açmasındaki amacın, II. Abdülhamid döneminde Beyrut'un yaşadığı modernleşmeyi anlatmak olduğunu ifade eden Tadmuri, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü çoğu Lübnanlı bunu bilmiyor. Aksine o dönemde yapılan modern binaları ve okulları, Fransızların manda döneminde yaptığını zannediyor. Çünkü Osmanlı'nın parasıyla hazırlanan projeleri, o dönemde başka yapacak kimse olmadığı için Fransız ya da Almanların yaptığını görünce, halk onlara mal etmiş. Ayrıca Fransızlar daha sonraki manda döneminde, bu eserlerin üzerindeki tuğraları sökerek, ya saat ya da kule resmi koymuş. Bu dönem sonuçta karanlık bir dönem olarak kaldı."
Sergiyi düzenleyerek, bu karanlık dönemin aydınlatılmasını ama çladığını belirten Tadmuri, Beyrut'un 19. yüzyılın sonuna gelene kadar küçük bir şehir olduğunu, II. Abdülhamid döneminde, buraya büyük bir limanın yapılmaya karar verilmesiyle her şeyin değiştiğini kaydetti.
Tadmuri, daha sonra Hicaz demiryolunun temelinin Beyrut'ta atıldığını, İzmir'den limana getirilen demirlerle demiryolunun Şam ve oradan Suudi Arabistan bağlantılarının inşa edildiğini anlattı.
Tadmuri, şunları belirtti: "O dönem de Tanzimat dönemi. İlk binalar kurulmaya başladı. İlk belediyeler kuruldu. İlk askeri binalar, okullar, liseler, meslek liseleri hepsi o dönemde başladı. Yine Abdülhamid'in Osmanlı hoşgörüsüyle birlikte bütün yabancılara burada okul, kolej yapmak için izin verildi. O dönemde yaklaşık 12 kilise inşa edildi, 20'den fazla okul açıldı. Bugün de bu okullar, Beyrut'un en önemli okulları olarak hizmet vermeye devam ediyor."
Osmanlı döneminde İstanbul'da ne yapıldıysa aynısının başta Beyrut olmak üzere birçok bölge şehrinde de yapıldığını ifade eden Tadmuri, bazı teknolojik sistemlerin ise İstanbul'dan önce Beyrut'ta kurulduğunu söyledi.