İngiliz Ordusu'nda şok gelişme

İngiltere'de artan savunma harcamaları nedeniyle ordunun yüzde 20 küçülebileceği belirtidi.

İngiliz Ordusu'nda şok gelişme
Kraliyet Birleşik Kuvvetler Enstitüsü (RUSI), 2010 itibariyle 175 bin olacak eğitimli personel sayısının 2016'da 142.000'e gerileyebileceğine inanıyor.

Gemi, uçak ve karadaki bazı yapılanmaların da bunu yansıtır şekilde azalacağı savunuluyor.

Kuruluşun uzmanlarından Profesör Malcolm Chalmers'a göre bu durumun başlıca nedeni İngiltere maliyesinin içinde bulunduğu zor koşullar. Rapora bakılırsa, ülkenin savunma bütçesi reel değerlerle yüzde 10 ila 15 arasında küçülebilir.

Chalmers devam eden askeri operasyonların maliyetinde yılda yüzde 1-2 oranındaki artışın da ek bir mali baskı yaratacağına dikkat çekiyor.

Stratejik değerlendirme bekleniyor

"Kapasite maliyeti eğilimleri: Savunma Planları için Etkileri" başlıklı rapor, kara, deniz ve hava kuvvetlerinin hepsinin bu durumdan etkileneceğini belirtiyor.

İngiltere yakında savunma kaynak, olanak ve planlarını gözden geçirmeye hazırlanıyor.

Savunmadan sorumlu bakan yardımcısı Bill Rammell silahlı kuvvetlerin geleceği konusunda bir açıklama yapacak.

Ancak bu yıl içinde genel seçime gidileceğinden, kapsamlı bir strateji değerlendirmesi yapmak yerine, bazı temel hatlar belirlenmesiyle yetinilecek.

1998'den bu yana tam bir stratejik gözden geçirme yapılmadı. Bu nedenle iktidar değişiminin hemen ardından, uzun vadeli stratejinin de ele alınması gerekecek.

Operasyonların maliyeti gitgide artıyor

Chalmers, İngiltere'nin Afganistan'da en erken 2011'a dek yoğun bir varlık göstermeyi planladığını hatırlatarak, güç tercihleri erteleme eğiliminin ağır basabileceğini ancak kısa vadeli çözümler getirilse de asıl sorunun varlığını koruyacağını söyledi.

Savunma Bakanlığı ise rapor hakkında yayınladığı bir açıklamada mali kaynak açısından bazı zorluklar olabileceğini kabul etti, ancak Hazine'nin bu yılki savunma bütçesinde hiçbir kesinti olmayacağı sözüne atıfta bulundu.

Bakanlık, genel harcamalar netleşmediğinden 2010-2011 sonrasındaki dönemde olabilecekleri kestirmenin mümkün olmadığını belirtti.

Rol tanımı gerekli
Profesör Malcolm Chalmers'ın raporunda, tasarrufla edinilen kaynakların silahlı kuvvetlerin sürdürülebilir bir konumda kalmasına yetmeyeceği vurgulanıyor.

Beş nükleer güçten birisi ve Avrupa'daki en büyük askeri güçlerden biri olan İngiltere, dünya genelinde ordusunun büyüklüğü açısından ilk 20 içinde değil.

İlan edilen savunma harcamaları açısından ise dünyanın ilk beş ülkesi içinde.

Ancak son yıllarda, dünyanın dört bir yanındaki görevlerin sürmesine rağmen ordunun bazı olanaklarında maliyet gerekçesiyle kesintiler oldu.

2004 yılında 12 geminin hizmetten alınması kararlaştırılırken, bazı kara ve hava birlikleri dağıtıldı. Ancak bunlar yerine iki yeni uçak gemisi hizmete alınacak.

Savunma alanında pek çok uzman, İngiltere'nin değişen koşullar karşısında kendisine nasıl bir rol biçtiğini yeniden değerlendirmesi gerektiğine inanıyor.

Kamu Siyaseti Araştırmaları Enstitüsü (IPPR) adlı bir diğer düşünce kuruluşu geçtiğimiz aylarda açıkladığı bir raporla, İngiltere'nin savunma bütçesini 24 milyar sterlin kesmesini ve Trident nükleer silah sistemini yenileme planlarını yeniden düşünmesini önermişti.

Bu raporu hazırlayanlar arasında eski savunma bakanlarından ve NATO genel sekreterlerinden Lord George Robertson ve eski Bosna-Hersek Yüksek Temsilcisi Lord Paddy Ashdown da var.

RUSI'nin askeri bilimler birimi başkanı Michael Codner'a göre ise, İngiltere önünde bir kaç seçenek var. Ülke Almanya ya da İtalya gibi "sıradan bir Avrupa gücü" olmak ve çok uluslu güçlere kısmi katkılar yapmak, "küçük İngiltere" olmak ve sadece ülke savunmasına odaklanmak, ya da konumunu korumaya çalışmak gibi seçeneklere yönelebilir.

Ancak dünyada etkin bir askeri güç olarak ağırlığını sürdürmekten yana tavır alırsa, İngiltere'nin "küresel bekçilik" veya "isyan hareketlerine karşı devamlı müdahale" olarak adlandırılan ve kapsamlı operasyon gerektiren, ya da deniz ve hava kuvvetlerinin önemini artıran "stratejik baskın" gibi seçeneklerden birine yönelmesi gündeme gelebilir. Ancak bunun için de altyapıyı sağlayacak kaynakları sunabilmesi gerekli.