'Katsayı başarılıyı destekliyor'

YÖK'ün 17 Aralık'ta belirlediği yeni katsayı sisteminin başarılı öğrencileri desteklediğini belirten,ODTÜ Mezunları Derneği Başkanı Himmet Şahin, meslek liseli veya imam hatipli öğrencinin Hukuk Fakültesi'ni kazanabilmesi için toplam soruların yüzde 85'ini net olarak cevaplandırması gerektiğini söyledi.

Şahin, ilköğretim ve ortaöğretimde ezberci bir eğitim verildiğini ifade ederek, bu ezberci eğitimin ÖSYM'nin yükseköğretimde okuyacak bir öğrenciden, okuduğunu anlama, yorumlama, muhakeme, seçici dikkat, ilişkilendirme ve bilgi gibi beklentilerini karşılamadığını vurguladı. Şahin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yetiştirdiği öğrenci modeli ile ÖSYM sınav sisteminin örtüşmemesinden dolayı sistemde bir denge yaratılması açısından AOBP'nin devreye sokulduğunu kaydederek, AOBP puanının düşürülmesinin fırsat eşitliği açısından olumlu olduğunu da ekledi.

İMAM HATİPLİ'NİN HUKUK FAKÜLTESİ İÇİN YANITLAMASI GEREKEN NETLER

Şahin, bir imam hatip liselinin Hukuk Fakültesi'ni kazanabilmesi için Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) Matematik 1 türünden 40, Türkçe'yi Kullanma Gücü'nden 40, Temel Fen Bilimleri'nden 40, Sosyal Bilimleri Kullanım Gücü'nden 40 ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) Matematik ve Geometri türünden 80, Türk Dili ve Edebiyatı ile Coğrafya'dan 80 netin toplamında yüzde 85 başarı göstermesi ile AOBP'nin en yüksek olan 65 olması gerektiğini söyledi.

Şahin, önceki sistemde bir imam hatipli veya meslek liselinin 345 civarındaki bir Hukuk Fakültesi'ni kazanması için soruları tam olarak cevaplasa bile, AOBP'nin yarısı olan 40 puan olmasından dolayı söz konusu bölümü kazanma şansının sıfır olduğunu belirterek, düz liselilerin de alan dışı tercihlerinde Hukuk Fakültesi'ni tercih etme şanslarının olmadığını söyledi. Yeni sistemle bu konuda bir şans yakalayabilecek olan meslek lisesi öğrencilerinin ise, bu başarı için çok zorlanacağını da kaydederek, oluşacak 15 puan türü için 10 puan farkın ne kadar nete tekabül ettiğini söylemenin bilimsel olmadığını söyledi.

Şahin, gelişmiş ülkelerde devlet eliyle yetiştirilen din elemanı olmadığını belirterek, “İmam hatip liseleri herhangi bir üniversite okuyacak diye engeller konmasının anlamı yoktur. Zaten açılan özel üniversitelerle imam hatip lisesi öğrencileri ve meslek lisesi öğrencilerinin bir kısmı özel üniversitelere yerleştirilerek arzuladıkları eğitimi alabiliyorlar” dedi.

PARALI EĞİTİME DOĞRU YÖNLENDİRME VAR

Şahin, YGS'de 140, LYS'de 180 puan barajının önceki sınav sistemine oranla daha düşük tutulduğunu dile getirerek, “Özel üniversitelere yerleştirme şansı daha çok artırılmış. Dolayısıyla paralı bir eğitime doğru yönlendirme var. YGS'de 140 puan barajı, her soru türünden ortalama 4'er net yapmak demektir. Aslında açılmış olan özel üniversitelerin çok düşük puanlarla öğrenci almaları, meslek ve imam hatip liselilere fakültelerde okuma şansı sağlıyor ” şeklinde bir değerlendirmede bulundu.

MESLEK VE DÜZ LİSELİNİN İLK BİNE GİRMESİ ÇOK ZOR

Şahin, YÖK'ün ilk bine giren öğrencilere katsayı farkını uygulamamasıyla ilgili olarak, “Bu karar, başarıyı ödüllendirmedir. Ancak, ilk bine girmek için 495 ve üzeri almak lazım. Bir meslek lisesi öğrencisinin tüm testlerin yüzde 98'ini net olarak cevaplaması gerekir ki, gerçekleşme şansı çok zayıftır. Yine Fen Lisesi, Anadolu Lisesi öğrencileri ile düz liselerin okul birincileri bu şansa erişebilir” şeklinde değerlendirmede bulundu.

SİSTEM BAŞARILI ÖĞRENCİYİ VE DERSHANELERİ DESTEKLİYOR

Şahin, YGS ve LYS sisteminin daha hakkaniyetli olduğunu belirtirken, yeni katsayı sistemiyle başarılı öğrencilere istediği mesleği seçebilme şansı verdiğine dikkat çekerken, meslek lisesi öğrencilerinin iyi üniversitelere girmesinin zor olduğunu, ortalama üniversitelere girebileceklerini söyledi. Şahin, sistemin, planlı, programlı çalışan bir öğrenciye hedefine ulaşmasında avantaj sağlayacağını belirterek, “Sistem başarılı ve hedefini önceden belirlemiş öğrenciyi destekliyor. Örneğin Tıp ile Mühendisliğe baktığımızda, Mühendislik daha fazla Matematik neti gerektirirken, Tıp, Fen Bilimlerinde daha fazla net yapmayı gerektiriyor. Öğrenci ne istediğini bilerek ve o alanın gerektirdiği derslere yoğunlaşacak. Öğrencinin hedeflerini önceden belirlemesi gerekiyor. Sistem dershane ihtiyacını gidermezken, öğrencinin istediği alana yönelip yoğunlaşmasında daha çok dershaneye ihtiyaç duyacağını da gösteriyor” diye konuştu.

KATSAYI FARKININ DOĞRU İŞLEMESİ İÇİN EĞİTİMİN İLKÖĞRETİMDEN İTİBAREN YAPILANMASI LAZIM

Şahin, sınavda başarılı olunabilmesi için ilköğretimden lise son sınıfa kadar öğrencinin aldığı eğitimin doğru orantılı olduğunu belirterek, “Buradaki katsayı farklılıklarından amaç, öğrenciyi doğru mesleğe yönlendirmedir. Sınavda başarılı olabilmek için öğrencinin ilkokuldan itibaren kaliteli bir eğitim alması gerekir. Düz liselerin üniversiteye yerleşme oranı yüzde 10'u bile bulmazken, meslek lisesi ve imam hatiplilerin oranı yüzde 3'ü bulmamaktadır. Dolayısıyla meslek liseleri ve düz liseler arasındaki katsayı makası daraltılsa da, ilköğretim ve ortaöğretimin yeniden biçimlenmesi gerekiyor. ÖSYM'nin, 2009 verilerine göre, sınava giren 500 bin üzerindeki sözel öğrencinin, Sosyal 2 testinden 29-30 nete dahi ulaşamamış olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

DÜZ LİSELİ MESLEK LİSELİDEN YİNE ÖNDE

Şahin, yeni sistemin en çarpıcı özelliklerinden birinin, bazı öğretmenliklerde düz liselinin meslek liselinin önüne geçebileceğini belirtti. Şahin'in konuyla ilgili verdiği örneğe göre, Kimya Meslek Lisesi öğrencisi YGS1 ile Kimya öğretmenliğini tercih edebilecekken, düz lise öğrencisi MF2 puanıyla bu bölümü tercih edebilecek. Düz lise öğrencisi alan dışı tercihten dolayı 10 puan düşük alsa da, meslek lisesi öğrencisinden sınavda daha fazla net yaparak daha yüksek puan aldığı zaman, Kimya Meslek Lisesi öğrencisinin önüne geçerek, yerleştirmede öncelik kazanacak. Şahin, bu örneğe Bilgisayar öğretmenliği gibi diğer bazı öğretmenliklerde de rastlanabildiğini belirtti.

VELİLER SİSTEMLE İLGİLİ REHBERLİK HİZMETİ ALMALI

Şahin, velilerin sınav sistemini baştan sona incelemeleri gerektiğini belirterek, rehberlik hizmeti almalarını önerdi. Şahin, velilerin çocuklarının almalarını istedikleri eğitimin gerektirdiği ders yoğunluklarını tespit etmeleri ve öğrencilerin ise hazırlıklarını buna göre planlamaları gerektiği konusunda velileri de uyardı. Şahin, özellikle TM öğrencilerinin hızlı okuma ve yorumlama becerilerini geliştirmeleri konusunda dikkatli olmalarını söyleyerek, Türk Dili ve Edebiyatı sorularının çok uzun paragraflar halinde olmasının beklendiğini kaydetti.