AB Zirvesi Öncesi 'Kritik' Troyka

Türkiye'nin, limanların Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne açmaması konusunun ele alınacağı 10-11 Aralık'taki AB Zirvesi öncesi, Perşembe günü İstanbul'da bakanlar düzeyindeki Türkiye-AB Troykası toplantısı gerçekleşecek.

AB Zirvesi Öncesi 'Kritik' Troyka
AB Dönem Başkanı İsveç’in Dışişleri Bakanı Carl Bildt ve Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in katılacağı toplantıda Türkiye’nin AB sürecinin yanısıra dış politika üzerinde de durulacak. AB tarafının, Türkiye’nin “Ek Protokol”ü uygulaması gereğini tekrarlaması bekleniyor. Bu arada, toplantıda Kafkaslar, Balkanlar ve İran’ın, ağırlıklı maddeler olacağı belirtiliyor.

ANKA’nın edindiği bilgiye göre, Bakanlar düzeyindeki Türkiye-AB Troykası toplantısı, Perşembe günü İstanbul’daki Four Seasons Oteli’nde yapılacak. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun evsahipliğini yapması beklenen toplantıya Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katılacak.

Toplantıda AB tarafını Dönem Başkanı İsveç’in Dışişleri Bakanı Carl Bildt ve Avrupa Komisyonu Üyesi Olli Rehn’in temsil edeceği toplantının, 10-11 Aralık’ta yapılacak olan AB Zirvesi öncesi gerçekleşeceği için de önem taşıdığı belirtiliyor.

Türkiye’nin AB müzakereleri ve reform sürecinin ele alınacağı toplantıda Türk tarafının “Kürt Açılımı”na ilişkin bilgi vermesi bekleniyor. AB’nin adım atılmasını istediği, ifade özgürlüğü, azınlıklar, kadın ve sendika hakları gibi konulardaki beklentilerinin tekrarlanması kesin gözüyle bakılan görüşmelerde Türkiye’nin limanlarını Güney Kıbrıs Rum Yönetimine açmasını öngören Ek Protokol’ü uygulaması gereğine yeniden vurgu yapılacağı da belirtiliyor.

-AB ZİRVESİ’NİN PROTOKOL MADDESİ-


Bu arada, Aralık ayında AB’nin Ek Protokol’ü uygulanması meselesini ele alacak olması nedeniyle Birliğin tavrının Troyka toplantısında görüşülecek konuların arasında yer alması bekleniyor.

Rum Yönetiminin Türkiye’ye “yaptırım” kararının alınması için yoğun girişimlerde bulunduğu belirtilirken Dönem Başkanı İsveç olmak üzere çoğu AB ülkelerinin ise, Kıbrıs’ta devam eden müzakerelerin önemini göz önünde tutarak “yaptırım”a karşı olduğu ifade ediliyor.

-“KIBRIS SONUÇ BİLDİRGESİNE BİR CÜMLEYLE GİRER”-


ANKA’nın görüştüğü, AB diplomatları ise, AB Zirvesi’nin gündeminde Lizbon Antlaşması’nın uygulamasından İran, iklim meselesi ve Ukrayna’ya (gaz tedariği) kadar birçok önemli maddenin bulunduğunu belirterek Türkiye’nin Ek Protokol’ü uygulamaması meselesinin ön planda olacağını sanmadıklarını belirttiler.

“Zirvenin bir takım önemli öncelikleri olacak, özellikle Lizbon Antlaşmasının uygulanması” diyen bu diplomatlar “Rumlar, liderlerin dikkatlerini çekmek için çok çaba göstermeleri gerekecek. Sonuç bildirgesinde bir cümleye yer verilmesinin ötesinde bir şey çok zor görünüyor. Ancak bir cümle koymak gerekecek” şeklinde konuştu.

-DIŞ POLİTİKA ÖNEMLİ MADDE-


Türkiye-AB Troykası toplantısında dış politika önemli bir madde oluşturacak. Bu çerçevede, Kafkaslar, Balkanlar ve İran’a ağırlık verileceği ifade ediliyor. AB diplomatları, Bosna’nın halen AB ve ABD’de büyük kaygı yaratan bir konu olduğunu, bu ülkede çeşitli gruplar arasında yaşanan sorunların çözülmesine büyük önem verildiğini vurgulanırken Türkiye’nin Boşnaklar ile çok yakın bir diyaloğu olduğuna, son dönemde de Sırplar ile temasları yoğunlaştırdığına dikkat çektiler.

-“TÜRKİYE’NİN İRAN POLİTİKASININ ANLAŞILMASI KOLAY DEĞİL”-

İran’ın da İstanbul’da üzerinde durulacağı diğer önemli konu olduğu belirtilirken üst düzey bir AB diplomatı, “Türkiye’nin İran politikasının anlaşılması, AB başkentlerinde her zaman kolay olmuyor” dedi. Diplomat şöyle devam etti:

“Türkler ile yaptığımız görüşmelerde nükleer silahların çoğalması konusunda net bir kaygıları olduğunu görüyoruz. Türkiye, silahların çoğalmasını istemiyor. Ancak Türkiye’nin bu kaygılarının, sürdürmek istediği bölgesel politika ile nasıl bağdaştırılır? Türkiye’nin Irak politikası çok iyi anlaşılıyor ve destekleniyor ancak İran konusunda böyle değil.”

-“EKSEN KAYMASI’ KAYGISI GÖRÜNMÜYOR”-

Buna karşın, diplomat, Batılı medya ve düşünce kuruluşlarınca sürdürülen yoğun tartışmalara rağmen “Türkiye’nin nereye gittiği" konusunda AB başkentlerinde "çok büyük bir kaygıyı görmediğini" belirterek "Türkiye’de Avrupa ile işbirliğini sürdürme iradesi var. Başbakan Erdoğan da yakında Washington’a gidecek. Türkler, bölgesel politikanın, Batı ile ilişkiler ile çelişmediği yönünde güvenceyi veriyor” şeklinde konuştu.

Ancak AB diplomatik çevrelerinde Türkiye’nin dış politikasının, “bazen olası kriz durumlarına adapte olmadığı” da düşünülüyor ve bunun bir örneği olarak Ermenistan ile yakınlaşmanın nedeniyle Azerbaycan ile yaşanan sıkıntılar gösteriliyor.