Azmiyle Kanseri İkinci Kez Yenmeyi Başardı
Antalya'da, 17 yaşındayken bel ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede yumuşak doku kanseri teşhisi konulan ve tedavi sürecinin ardından iyileşen Seher Altındiş, 8 yıl sonra nükseden hastalığı, azmi ve mücadelesiyle ikinci kez yendi Doktorların, ilk kemoterapi tedavisinden sonra hamile kalma ihtimalinin düşük olduğunu belirttiği Altındiş, buna rağmen dünyaya getirdiği oğlunun da desteğiyle kötü günleri unutmaya çalışıyor Altındiş: 'Kanseri grip gibi gördüm. Büyük bir hastalık olarak bakmadım. Hiçbir zaman 'kansere yakalandım, öleceğim' diye düşünmedim'
TAHSİN KÜÇÜKKARACA - Antalya'da ikinci kez tekrarlayan kanseri kök hücre nakliyle yenen Seher Altındiş, hamile kalma olasılığının düşük olduğu söylenmesine rağmen doğurduğu ve şimdi 9 yaşında olan oğluyla güzel günlerin hayalini kuruyor.
33 yaşındaki Seher Altındiş'e 17 yaşındayken şiddetli bel ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede yumuşak doku kanseri teşhisi konuldu. İki yıl kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gören Altındiş, hastalığını yendi.
Bu süreçte Altındiş'e, aldığı tedaviyle yumurtalıkları zarar gördüğü için hamile kalma ihtimalinin düşük olduğu belirtildi. Altındiş, 11 yıl önce hayatını Aydın Altındiş ile birleştirdi. Altındiş çifti, evliliklerinden kısa süre sonra oğulları Oktay'ı kucaklarına aldı.
Oktay henüz bir yaşındayken kanserin nüksetmesi üzerine Altındiş, kök hücre tedavisi gördü. 8 yıl sonra ikinci kez yakalandığı hastalığı yenmeyi başaran Altındiş'e, düzenli olarak kontrole gittiği doktorları, hastalığı tamamen vücuttan attığını bildirdi.
- Hayatının büyük bölümünde kanserle mücadele etti
Seher Altındiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, henüz genç kızken yakalandığı kanseri hiçbir zaman ciddiye almadığını söyledi.
Sadece, uzun olan saçları kemoterapi sonrası döküldüğünde çok etkilendiğini aktaran Altındiş, her zaman yaşam azmini ve direncini yüksek tutmayı bildiğini dile getirdi.
Çocuklarının olmama ihtimaline rağmen kendisiyle evlenen eşinden sonra hayatının tamamen değiştiğini vurgulayan Altındiş, bir gün rahatsızlandığı için gittiği hastanede hamile olduğunu öğrenince ne yapacaklarını bilemediklerini ifade etti.
Altındiş, her şey yolundayken kanserin tekrarlandığını belirterek, şöyle konuştu:
"Oğlum henüz bir yaşındaydı. Bir süre ayrı kaldık. Onun hayalini sevdim ama hep kanseri yeneceğimi biliyordum. Kanseri grip gibi gördüm. Büyük bir hastalık olarak bakmadım. Hiçbir zaman 'kansere yakalandım, öleceğim' diye düşünmedim. Kök hücre nakliyle kötü günleri geride bıraktım. Kanserle adeta kardeş gibi olduk. Hayatımın büyük bölümünde bana hep eşlik etti."
"İmkansızlıkları imkanlı hale getirmek kendi elimizde." diyen Altındiş, "Kanser hastaları hiçbir zaman ümitlerini kesmesinler. Mutlu olmasını bilsinler. Kendilerini güçsüz sanmasınlar. Sıradan bir hastalık gibi görüp, morallerini yüksek tutsunlar." ifadelerini kullandı.
Ailesiyle kötü günlerin izlerini silmeye çalıştığını anlatan Altındiş, katıldığı toplantılarda kanser hastalarına moral vermeye çalıştığını kaydetti.
Altındiş, genç kızlığından bu yana kendisiyle ilgilenen doktorunun yönlendirmesinin kendisi için en büyük moral kaynağı olduğunu söyledi.
Kaynak: AA
33 yaşındaki Seher Altındiş'e 17 yaşındayken şiddetli bel ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede yumuşak doku kanseri teşhisi konuldu. İki yıl kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gören Altındiş, hastalığını yendi.
Bu süreçte Altındiş'e, aldığı tedaviyle yumurtalıkları zarar gördüğü için hamile kalma ihtimalinin düşük olduğu belirtildi. Altındiş, 11 yıl önce hayatını Aydın Altındiş ile birleştirdi. Altındiş çifti, evliliklerinden kısa süre sonra oğulları Oktay'ı kucaklarına aldı.
Oktay henüz bir yaşındayken kanserin nüksetmesi üzerine Altındiş, kök hücre tedavisi gördü. 8 yıl sonra ikinci kez yakalandığı hastalığı yenmeyi başaran Altındiş'e, düzenli olarak kontrole gittiği doktorları, hastalığı tamamen vücuttan attığını bildirdi.
- Hayatının büyük bölümünde kanserle mücadele etti
Seher Altındiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, henüz genç kızken yakalandığı kanseri hiçbir zaman ciddiye almadığını söyledi.
Sadece, uzun olan saçları kemoterapi sonrası döküldüğünde çok etkilendiğini aktaran Altındiş, her zaman yaşam azmini ve direncini yüksek tutmayı bildiğini dile getirdi.
Çocuklarının olmama ihtimaline rağmen kendisiyle evlenen eşinden sonra hayatının tamamen değiştiğini vurgulayan Altındiş, bir gün rahatsızlandığı için gittiği hastanede hamile olduğunu öğrenince ne yapacaklarını bilemediklerini ifade etti.
Altındiş, her şey yolundayken kanserin tekrarlandığını belirterek, şöyle konuştu:
"Oğlum henüz bir yaşındaydı. Bir süre ayrı kaldık. Onun hayalini sevdim ama hep kanseri yeneceğimi biliyordum. Kanseri grip gibi gördüm. Büyük bir hastalık olarak bakmadım. Hiçbir zaman 'kansere yakalandım, öleceğim' diye düşünmedim. Kök hücre nakliyle kötü günleri geride bıraktım. Kanserle adeta kardeş gibi olduk. Hayatımın büyük bölümünde bana hep eşlik etti."
"İmkansızlıkları imkanlı hale getirmek kendi elimizde." diyen Altındiş, "Kanser hastaları hiçbir zaman ümitlerini kesmesinler. Mutlu olmasını bilsinler. Kendilerini güçsüz sanmasınlar. Sıradan bir hastalık gibi görüp, morallerini yüksek tutsunlar." ifadelerini kullandı.
Ailesiyle kötü günlerin izlerini silmeye çalıştığını anlatan Altındiş, katıldığı toplantılarda kanser hastalarına moral vermeye çalıştığını kaydetti.
Altındiş, genç kızlığından bu yana kendisiyle ilgilenen doktorunun yönlendirmesinin kendisi için en büyük moral kaynağı olduğunu söyledi.