TZOB Genel Başkanı Bayraktar Açıklaması

'Zeytinliklerle ilgili düzenlemenin komisyona geri çekilmesi yerinde bir karardır' 'Bu yapısıyla Zeytin Sahaları Koruma Kurulları zeytinlikleri koruyamaz. Kamu yararı kavramı, Toprak Koruma Kurullarında olduğu gibi istismar edilebilir'

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kamuoyunda 'Üretim Reformu Paketi' olarak bilinen Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesine İlişkin Kanun Tasarısı’nda, zeytinliklerle ilgili düzenlemenin komisyona geri çekilmesinin yerinde bir karar olduğunu bildirdi.

Bayraktar, yazılı açıklamasında, tasarıda yer alan zeytinliklerle ilgili düzenlemenin bu şekliyle geçmesi halinde, zeytinlikleri her türlü sanayi tesisine açık hale getireceğini ifade ederek bunun Türkiye’nin zeytincilikte dünya ikinciliği hedefiyle örtüşmediğini belirtti.

Yapılmak istenen değişikliklerle önemli bir tarım, sanayi, ticaret ve istihdam alanı olan zeytincilik sektörünün büyük ölçüde zarar göreceğini, geçimini zeytinliklerden sağlayan üreticilerin de mağdur olacağını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:

'Bir alanı zeytinlik dışına çıkarmak telafisi mümkün olmayan sorunlar doğurmaktadır. Zeytinlik alanlarında yatırım yapanların kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlü kılınsa da bu alanlarda tarımı bırakan, üretimden uzaklaşan üreticilerin yeniden tarıma dönmesi mümkün görülmemektedir. Zeytin yetiştirilen alanlarda yapılacak faaliyetler nedeniyle doğal yapısı bozulan toprağın verim gücü düştüğü gibi, toprak ve su erozyonuna açık hale gelecek, çölleşme riski daha da artacaktır. Tasarıda alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir hükmü getirilmektedir.'

Tasarıda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebileceğinin belirtildiğine dikkati çeken Bayraktar, tarımdan birinci derecede sorumlu olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yetkisinin valiliklere devredilmesiyle kararın sadece valinin inisiyatifine bırakıldığını ifade etti.

- 'Toprak Koruma Kurulları tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasını önleyememiştir'

Zeytin Sahaları Koruma Kurulunun oluşturulmasının öngörüldüğünü anımsatan Bayraktar, Kurul'un zeytinlik sahası bulunan her ilde valinin başkanlığında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Çevre ve Şehircilik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Maliye ile Orman ve Su İşleri bakanlıklarının ildeki üst düzey temsilcileri, Ziraat Fakültesi, Ziraat Odaları ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı araştırma enstitüsünden birer üye, ticaret borsası, ticaret borsası yoksa ticaret ve sanayi odasından bir temsilci, Zeytinyağı İhracatçılar Birliğinden bir temsilci olmak üzere 11 üyeden oluşacağı bilgisini verdi.

Bayraktar, Kurulun oluşumuna bakıldığında kamu ağırlıklı bir yapının söz konusu olduğuna işaret ederek 'Bu da endişemizi artırmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Araştırma Enstitüsü, Ziraat Odası, Zeytinyağı İhracatçılar Birliği, Ziraat Fakültesi olumsuz oy kullansa bile zeytinlik alanlar aleyhine karar çıkma riski fazladır.' değerlendirmesini yaptı.

Bu yapısıyla Zeytin Sahaları Koruma Kurullarının zeytinlikleri koruyamayacağını savunan Bayraktar, kamu yararı kavramının Toprak Koruma Kurullarında olduğu gibi istismar edilebileceğini iddia etti. Bayraktar, 'Toprak Koruma Kurulları tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasını önleyememiştir.' görüşünü aktardı.

Bayraktar, zeytinciliğin geleceğinin ve son yıllarda yapılan büyük yatırımların heba olmaması için zeytin ağaçlarının korunmasını istedi.

Kanun tasarısında durumu ve sınıfı çok iyi veya iyi meraların dışındaki meraların tahsis amacının değiştirilmesi bölümünün de olduğunu belirten Bayraktar, durumu ve sınıfı çok iyi veya iyi olmayan meralar olsa da meraları, yerleşim alanları içinde bulunan endüstri, teknoloji geliştirme, organize sanayi bölgeleri, sanayi sitelerinin ve münferit sanayi işletmelerinin yerleşim yerleri dışına çıkarılması için ihtiyaç duyulan yerler olarak görmenin doğru olmadığını, bütün meraların korunması ve geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Kaynak: AA