4. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Berger: '(Suriyeli sığınmacılar) Bir nesle gelecek fırsatı sunmak çok önemli. Avrupa Birliği, Türkiye ve bütün bölge kesinlikle bir nesli kaybetmeyi göze alamaz. Yani aşırıcılık ve şiddet gruplarına bu nesli kaybedemeyiz. Dolayısıyla başka bir alternatif sunmamız gerekiyor' 'Avrupa Birliği şu konuda çok net, 15 Temmuz darbe girişiminde her zaman Türkiye'nin yanında olduk. Türkiye'de demokratik kurumları her zaman destekledik ve her türlü terör faaliyetine karşı olduk' 'Söz konusu mülteciler ve göçmenler olduğunda, kesinlikle Türk halkı ile makamlarının misafirperverliğini tebrik etmemiz gerekiyor'
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, 'Bir nesle gelecek fırsatı sunmak çok önemli. Avrupa Birliği, Türkiye ve bütün bölge kesinlikle bir nesli kaybetmeyi göze alamaz. Yani aşırıcılık ve şiddet gruplarına bu nesli kaybedemeyiz. Dolayısıyla başka bir alternatif sunmamız gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
Kamu Denetçiliği Kurumunun konusu 'Göç ve mülteciler' olan 4. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumunda konuşan Berger, AB'nin her zaman Türkiye'de demokrasi ve demokratik kurumların destekçisi olduğunu vurguladı.
Berger, 'Avrupa Birliği şu konuda çok net, 15 Temmuz darbe girişiminde her zaman Türkiye'nin yanında olduk. Türkiye'de demokratik kurumları her zaman destekledik ve her türlü terör faaliyetine karşı olduk.' diye konuştu.
- 'Türk halkı ile makamlarının misafirperverliği tebrik edilmeli'
Berger, 'Söz konusu mülteciler ve göçmenler olduğunda, kesinlikle Türk halkı ile makamlarının misafirperverliğini tebrik etmemiz gerekiyor.' ifadesini kullandı.
AB'nin dış sınırlarının insani trajedilere sahne olmaya başladığını dile getiren Berger, göç yönetimi açısından AB üyesi ülkelerin, geçiş ve menşe ülkelerle ortak sorumluluğu olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle sığınmacıları ilk kabul eden ülke ve geçiş noktası özelliğine sahip olduğunu belirten Berger, Türkiye'nin kayıtlı bulunan 3 milyondan fazla sığınmacıyla dünyada en çok sığınmacı barındıran ülke konumunda olduğuna dikkati çekti. Berger, bu nedenle Türkiye'nin insanı yardım ve destek görmesi gerektiğini vurguladı.
- 'Aşırıcılık ve şiddet gruplarına bu nesli kaybedemeyiz'
Türkiye'den AB'ye şu ana kadar 360 bin kadar sığınmacının yerleştirildiğini hatırlatan Berger, AB'nin sığınmacılara destek çerçevesinde 2016-2017 yılları için taahhüt edilen 3 milyar avroluk bütçe çerçevesinde de sığınmacıların ve ev sahibi kurumların destekleneceğini anlattı.
Psikososyal destek, eğitim, burs imkanları, sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık personelinin eğitilmesi, gıda, nakit ve kupon yardımı, kış koruma yardımı, engellilere yardım gibi başlıklar altında çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Berger, özellikle sağlık ve eğitim yardımlarının önemine dikkati çekti.
Berger, 'Bir nesle gelecek fırsatı sunmak çok önemli. Avrupa Birliği, Türkiye ve bütün bölge kesinlikle bir nesli kaybetmeyi göze alamaz. Yani aşırıcılık ve şiddet gruplarına bu nesli kaybedemeyiz. Dolayısıyla başka bir alternatif sunmamız gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
Suriye krizinde milyonlarca sığınmacının çektiği acıların ancak uzun vadede sürdürülebilir bir siyasi çözüm sağlanırsa biteceğinin altını çizen Berger, Türkiye'nin bu konudaki çabalarını ve çalışmalarını da takdir ettiklerini vurguladı.
Kaynak: AA
Kamu Denetçiliği Kurumunun konusu 'Göç ve mülteciler' olan 4. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumunda konuşan Berger, AB'nin her zaman Türkiye'de demokrasi ve demokratik kurumların destekçisi olduğunu vurguladı.
Berger, 'Avrupa Birliği şu konuda çok net, 15 Temmuz darbe girişiminde her zaman Türkiye'nin yanında olduk. Türkiye'de demokratik kurumları her zaman destekledik ve her türlü terör faaliyetine karşı olduk.' diye konuştu.
- 'Türk halkı ile makamlarının misafirperverliği tebrik edilmeli'
Berger, 'Söz konusu mülteciler ve göçmenler olduğunda, kesinlikle Türk halkı ile makamlarının misafirperverliğini tebrik etmemiz gerekiyor.' ifadesini kullandı.
AB'nin dış sınırlarının insani trajedilere sahne olmaya başladığını dile getiren Berger, göç yönetimi açısından AB üyesi ülkelerin, geçiş ve menşe ülkelerle ortak sorumluluğu olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle sığınmacıları ilk kabul eden ülke ve geçiş noktası özelliğine sahip olduğunu belirten Berger, Türkiye'nin kayıtlı bulunan 3 milyondan fazla sığınmacıyla dünyada en çok sığınmacı barındıran ülke konumunda olduğuna dikkati çekti. Berger, bu nedenle Türkiye'nin insanı yardım ve destek görmesi gerektiğini vurguladı.
- 'Aşırıcılık ve şiddet gruplarına bu nesli kaybedemeyiz'
Türkiye'den AB'ye şu ana kadar 360 bin kadar sığınmacının yerleştirildiğini hatırlatan Berger, AB'nin sığınmacılara destek çerçevesinde 2016-2017 yılları için taahhüt edilen 3 milyar avroluk bütçe çerçevesinde de sığınmacıların ve ev sahibi kurumların destekleneceğini anlattı.
Psikososyal destek, eğitim, burs imkanları, sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık personelinin eğitilmesi, gıda, nakit ve kupon yardımı, kış koruma yardımı, engellilere yardım gibi başlıklar altında çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Berger, özellikle sağlık ve eğitim yardımlarının önemine dikkati çekti.
Berger, 'Bir nesle gelecek fırsatı sunmak çok önemli. Avrupa Birliği, Türkiye ve bütün bölge kesinlikle bir nesli kaybetmeyi göze alamaz. Yani aşırıcılık ve şiddet gruplarına bu nesli kaybedemeyiz. Dolayısıyla başka bir alternatif sunmamız gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
Suriye krizinde milyonlarca sığınmacının çektiği acıların ancak uzun vadede sürdürülebilir bir siyasi çözüm sağlanırsa biteceğinin altını çizen Berger, Türkiye'nin bu konudaki çabalarını ve çalışmalarını da takdir ettiklerini vurguladı.