Çin'den Hong Kong'a 'Tek Ülke-İki Sistem' Vurgusu

Pekin yönetimi, Hong Kong'a 'tek ülke-iki sistem' ilkesindeki kararlığını yineledi.

China Daily gazetesinin haberine göre, Hong Kong'daki temaslarında bölgenin resmi yetkilileri, iş adamları ve birçok kesiminin temsilcileri ile akşam yemeğinde bir araya gelen Çin Ulusal Halk Meclisi Daimi Komitesi Başkanı Cang Dıciang, merkezi yönetimin, 'tek ülke-iki sistem' kararlığını yineleyerek bölge halkının, Çin ve Hong Kong'un parlak geleceği içinde güven içinde olacaklarını savundu.

Cang, 'tek ülke-iki sistem' ilkesinin, serbest piyasa ekonomisi ve uluslararası finans merkezi olarak Hong Kong'un statüsünü ve halkın yaşam tarzını başarılı şekilde devam ettirdiğini belirtti.

Devlet politikası ve stratejik tercih olarak belirlenen 'tek ülke –iki sistem' uygulamasının, Hong Kong ve anakara arasındaki bağı güçlendirmede etkili olması nedeniyle değiştirilmeyeceğini vurgulayan Cang, Hong Kong'da uygulanan bu sistemden vazgeçileceğine dair iddiaların da asılsız olduğunu dile getirdi.

Cang ayrıca, Çin ve Hong Kong arasında benimsenen ilkenin, taraflar için en iyi çıkarı barındırdığını ve Hong Kongluların 'aidiyetleri ve otonom yönetim yapısını' kaybetmeyeceklerini söyledi.

Diğer yandan, 'yerelcilik' adı altında Hong Kong'un anakaradan ayrılmasını savunan küçük ayrılıkçı gruplara işaret eden Cang, hukuk üstünlüğünün, Hong Kong toplumu ve özgürlüğünün de en önemli temelini teşkil ettiğine dikkati çekerek, bu temelin sarsılması durumunda Hong Kong'un refahı ve istikrarını nasıl sürdüreceğini sordu.

Çin'in, Hong Kong’da yönetici adaylarını kendilerinin belirleyeceğinin açıklamasıyla 2014 yılında Hong Kong'da meydana gelen Çin karşıtı protestoların ardından Pekin yönetimi ilk kez üst düzey ziyaret gerçekleştirirken, Cang'ın Hong Kong'a gelişiyle de Pekin aleyhinde küçük çaplı gösteriler düzenlendi.

Çin'in, 2014'ün Ağustos ayında Hong Kong halkının kendi liderini seçebileceğini ancak adayların Pekin yönetimine bağlı geniş temsili bir komite tarafından belirleneceğini açıklamasının ardından, Eylül ayında başlayan 'tam demokrasi' yanlısı gösteriler yaklaşık 3 ay devam etmişti. 28 Eylül'de başlayan ve iki ayı aşkın bir süre devam eden gösterilerde ve çıkan olaylarda 518 kişi yaralanmıştı. Gösteriler sırasında bin civarında protestocu gözaltına alınmıştı.

Kaynak: AA