Hoşap Kalesi'ndeki 400 Yıllık Sarnıçın Kale İle Bağlantısı Gün Yüzüne Çıktı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top başkanlığında tarihi Hoşap Kalesi’nde devam eden kazı çalışmaları sırasında geçen yıl bulunan 400 yıllık sarnıcın bu yılki kazı çalışmalarında kale ile bağlantı yolunu gün yüze çıkartıldı.

Hoşap Kalesi'ndeki 400 Yıllık Sarnıçın Kale İle Bağlantısı Gün Yüzüne Çıktı
Van-Hakkari karayolunun 60. kilometresinde yüksek kayalıklar üzerine kurulu olan kartal yuvası görünümüyle yerli ve yabancıların büyük ilgisini çeken kalede, 2007 yılından bu yana Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top başkanlığında yapılan kazı çalışmaları devam ediyor. Hoşap Kalesi’nde yaklaşık olarak 8 yıllık kazı çalışmalarında aynı zamanda geçen yıl bir sarnıç ta bulunmuştu. Bu yılki kazı çalışmalarında sarnıcın kale ile bağlantı yolunu ortaya çıkarıldı.

Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top, burasının bir su sarnıcının olduğunu, kaleden 60-70 merdivenlerle duvarın içerisinden inilerek buraya ulaşıldığını söyledi.

60 santim genişliğinde hemen hemen 1,5 metre yüksekliğinde kademeli olarak taşlarla üzeri kapatılmış iki tarafı taş duvar ve taş merdivenlerle oluşturulmuş bir mimariyi burada gördüklerini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top, “Burası giriş burcunun biraz önceki eğitim alanından aşağıya kadar bir su yolu. Buraya merdivenlerle iniliyor. Muhtemelen kalede muasara edildiği zaman yada sıkıştırıldığı zaman su burada depolanıp kullanılıyormuş” dedi.

"DUVARLARI SIVALI VE ÖYLE BİR HARÇ KULLANILMIŞ Kİ BU HARÇ SU SIZDIRMIYOR”

Hoşap Kalesi’nde yaptıkları kazı çalışmalarında kendilerini şaşırtan buluntular elde ettiklerini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top, “Kalenin bu sene çalıştığımız en yoğun alanlarında bir tanesi. Geçen yıl giriş burcunun içerisine bakan bir pencereden merdiven aracıyla biz buraya giriş sağlıyorduk. Buradaki asıl hedefimiz buranın kale ile olan irtibatını bulmaktı. Bu sene bunu gerçekleştirdik ve burada aşağıya doğru da biraz daralan, hemen hemen bir insan boyundan daha kısa ve üzeri de bakın çok orijinal taş mimari ile yapılmış. Duvarları sıvalı ve öyle bir harç kullanılmış ki bu harç su sızdırmıyor. Yani bugün bile siz taş duvar yapsanız kullandığınız malzeme bir nem, bir rutubet olarak dışarı sızar. Buradaki biriken suların herhalde zemini de zaten kaya ve sular dışarıya sızmıyor. Bu çok ilginç. Biz şu an zeminden aşağıdayız ama ne kadar kot olarak aşağıdayız bunu tam ölçmüş değiliz. Sanırım o giriş burcunun temel seviyesinde yada biraz daha aşağıdayız. Bura bakın zamanla suların buralara kadar yükseldiğini duvarlardaki biriken kireç tabakaları gösteriyor. Bu su kuyusunun kaynağı konusunda muhtemelen burada sızan yağmur ve kar sularının birikmesiyle elde ediliyordu. Ama böyle yoğun bir kaynak değil. Biz şu anda burada depolama şeklinde dışarıdan getirdiğimiz suları bırakıyoruz ve burada kalenin restorasyonunu için yukarı kotlara su çıkarıyoruz. Bu sarnıcın halen daha işlevini sürdürdüğünü söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA