'Özgürlükler Ayırır Mı Birleştirir Mi?' Sempozyumu

Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Müdürü Recep Şentürk, "Özgürlükler Ayırır mı Birleştirir mi?" sempozyumunun amacının toplumsal barışa katkıda bulunmak olduğunu belirterek, "Bu da tabii ki özgürlükleri kısıtlayarak değil özgürlükleri artırarak gerçekleştirilir" dedi.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Medeniyetler İttifakı Enstitüsü (MEDİT) ile Brigham Young Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "Özgürlükler Ayırır mı Birleştirir mi?" sempozyumu, üniversitenin Topkapı Yerleşkesi'nde başladı.

Sempozyumun açılışında konuşan Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Müdürü Recep Şentürk, sempozyuma dünyanın çok farklı yerlerinden yaklaşık 30 uzmanın katıldığını belirtti.

Şentürk, şunları kaydetti:

"İfade özgürlüğü nereye kadar gider? Nereden sonra dine hakarete dönüşür? Sınırlarını belirlememiz gerekiyor. Tabii eleştiri serbesttir. Herkes rahatlıkla başka dinleri eleştirebilir, onların teolojik sistemleriyle ilgili konuşabilir. Ancak, bunun hakarete dönüşmemesi lazım. Çünkü hakarete dönüştüğünde bunu karşı taraf farklı bir şekilde tepki verir. Bizim dinimizde başka dinlere, kitaplarına ve tanrılarına, kutsal saydıkları şeylere hakaret etmek ve küfretmek yasaktır. İslam hukukun amacı bütün dinlerin dokunulmazlıklarını koruma altına almaktır. Osmanlı, Endülüs ve Hindistan'da çok farklı dinlerden insanlar barış içinde yaşamışlardır. O yüzden birbirlerinin dinlerine hakaret etmemişlerdir. Ama şimdi dünyada çok kültürlü toplumla isimlendirdiğimiz, toplum yapısı ortaya çıkıyor. Bu sempozyumun amacı toplumsal barışa katkıda bulunmaktır. Bu da tabii ki özgürlükleri kısıtlayarak değil özgürlükleri artırarak gerçekleştirilir. Herkesin kendini özgür hissetmesi, özgürlüklerini kullanması ve bu özgürlükler başkasının özgürlüğünü çiğnemeden gerçekleşmesi gerekir. Ancak bu taktirde toplumsal huzur ve barış sağlanabilir."

- "Nefret" suçu

Brigham Young Üniversitesi Hukuk ve Din Çalışmaları Uluslararası Merkezi Direktörü Prof. Dr. Cole Durham da "Dini açıdan kutuplaştıran söylem" konulu sunum gerçekleştirdi.

Durham, ifade ve din özgürlüğünün insanları kutuplaştırmaması gerektiğine işaret ederek, insanların farklı inanç ve dinlere saygılı olmasının önemine değindi.

Durham, "İfade özgürlüğünün korunması gerekli, ancak özgürlüğün saldırı içermemesi konusunda da bir çizgi var. Günümüzde nefret suçunun kanun kapsamına girmesiyle ilgili yaptırımlar var. Kanun nefret konuşmalarını yasaklıyor. Nefret suçuyla ilgili Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda görüşüldü. Nefretin suç sayılmasıyla ilgili çalışmalar var. İnsan hakları sisteminde de dine inananların korunması gerekmektedir" diye konuştu.

Kaynak: AA