Cumhurbaşkanı Erdoğan: Manşetlerle çarpışa çarpışa bugünlere geldik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 10. Anadolu Medya Ödülleri'nde açıklamalarda bulunuyor. 28 Şubat dönemindeki korkunç medya atmosferini kimsenin hatırlamak istemeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik. Manşetlerle hükümete ayar verildiği, İmam Hatiplerde gazetecilerin nöbet tuttuğu, köşe yazarlarının jurnalcilik yapmayı gururla anlattığı o utanç verici günleri artık geride bırakmaktan memnuniyet duyuyoruz." dedi.


'ANADOLU MEDYASI BU TOPRAKLARIN VAZGEÇİLMEZ PARÇASIDIR'
'Birazdan ödüllerini takdim edeceğimiz kurumlarımızı ve basın mensuplarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Gazze başta olmak üzere sadece görevini yaptığı için dünyanın birçok noktasında gazeteciler hayatını kaybetti. Gazze'de 212 gazeteci hayatını kaybetti. Filistinli gazeteciler canice katledilmeye devam ediyor. Bu kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum.
Özgür, sorumlu ve milli basın insanımızı doğru bilgilendirmenin yanı sıra milli iradenin de en önemli destekçilerinden biridir. Geleneksel hale gelen bu toplantılarını sadece marifet sahiplerini taltif ettiğimiz bir ödül töreni olarak görmüyoruz. Hak ve hakikat mücadelesine gönül vermiş medya mensuplarımız ile bir dayanışmamızın simgesi olarak görüyoruz.
Sadece Ankara ve İstanbul'da değil ülkemizin dört bir yanında çeşitli mecralarda çalışma basın emekçisi arkadaşlarımız var. Adaletin birer neferi olarak gördüğüm bu kardeşlerimizin ne denli zor şartlar altında görev yaptığının farkındayım. Şunu kimse aklından çıkarmamalıdır, gurur kaynağı olan Anadolu medyası, bu topraklara aittir ve bu toprakların vazgeçilmez parçasıdır. Sizlerin varlığı günümüzde çok daha hayati ve değerli hale gelmiştir.
'ANADOLU MEDYASI VARSA MİLLETİN SESİ VARDIR'
Anadolu medyasının ayakta kalması bizim önem verdiğimiz bir konu. Siz medya mensuplarımızla bir kez daha aynı havayı solumaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Hakikatin peşinde koşanlar, dördüncü kuvvet olmanın ağır yükünü taşıyanlar sadece haber yapmaz. Bu şuurla hareket edenler ayrıca tarihe not düşer, özgür ve özgür bir duruş sergiler. Anadolu Yayıncılar Derneği 320 mahalli ve bölgesel radyoyu, televizyonu ve dergiyi bir araya getirerek böyle önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Anadolu medyası varsa milletin sesi vardır. Varlığınızı ve yerine getirdiğiniz vazifeyi çok değerli bulduğumu bir kez daha söylemek istiyorum. Bütün bunları meselelerin uzağında bir isim olarak söylemiyorum. İtibar suikastlarına maruz kalmış, tek sesli medya düzenini iliklerine kadar hissetmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum.
'MANŞETLERE ÇARPIŞA ÇARPIŞA GELDİK'
Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik. 25-30 yıl öncesinin manşetlerine göz attığınızda Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göreceksiniz. 28 Şubat dönemindeki korkunç medya atmosferini kimse hatırlamak istemez. Manşetlerle hükümete ayar verildiği, İmam Hatiplerde gazetecilerin nöbet tuttuğu, köşe yazarlarının jurnalcilik yapmayı gururla anlattığı o utanç verici günleri artık geride bırakmaktan memnuniyet duyuyoruz.
'TÜRKİYE'DE MEDYA ARTIK ESKİSİNDEN DAHA ÖZGÜR'
Türkiye bugün 2002 öncesine göre daha özgür, daha zengin çok daha serbest bir medya ekosistemine sahiptir. Devlet düşmanlığı gazetecilik olarak gösterildi.
Eline mikrofon ve kamera alanın kendini gazeteci ya da muhabir olarak gördüğü zamanları yaşıyoruz. Sorumlu yayıncılığın gereğini yapan medya mensuplarımız iki elin parmak sayısını geçmez.
"SOKAK RÖPORTAJI ADI ALTINDA TERÖR ESTİRİYORLAR"
Eline mikrofon ve kamera alanın kendini gazeteci ya da muhabir olarak gördüğü zamanları yaşıyoruz. Sorumlu yayıncılığın gereğini yapan medya mensuplarımız iki elin parmak sayısını geçmez. Sokak röportajı adı altında terör estiriyorlar. Basın özgürlüğü adı altında milletimize hakaret ediliyor. Hükümete ayar verildiği utanç verici günler geride kaldı.
