Kuzey Amerikali Aronya Meyvesinin Konya Ovasinda Elle Hasadi Basladi
Konya’da, halk arasinda ’süper meyve’ olarak bilinen, ana vatani Kuzey Amerika olan aronya meyvesinin hasadi basladi. Kansere yakalanan esinin tedavisi sürecinde aronya ile tanisan ve sonrasinda yetistirmeye baslayan Tahsin Tosun’un bahçesindeki aronya meyveleri tek tek elle toplaniyor.
"Emek veriyoruz, çalisiyoruz, üretmeye gayret gösteriyoruz insallah neticesini de alacagiz"
Özenle baktigi meyvelerin hasat sezonunun basladigini ve verimden memnun oldugunu anlatan aronya üreticisi Tahsin Tosun, "Rabbimin verdigine her zaman sükrediyoruz. Hasadimiz iyi, bereketli gidiyor. Su an toplanmaya basladi.
Emek veriyoruz, çalisiyoruz, üretmeye gayret gösteriyoruz insallah neticesini de alacagiz. Aronya meyvesinin hasat dönemi yeni basladi.
Insallah 1 veya 1 buçuk aylik süre zarfinda taze meyve elimizde olacak. Hasadi elle yapiyoruz. Elle yaparken de genel itibariyle sap kisimlarinin düzenli kesilmesi için ve dallara zarar vermemesi amaciyla makas kullaniyoruz. Hasadi biraz zor oluyor ama isimiz bu. Bir kisinin günde toplayacagi asagi yukari 40 kilo civarinda, en hizli toplayan 50 kilo civarinda meyve toplar" dedi.
"Amacim çok yüksek verim elde etmek degil, saglik meyvesini en saglikli sekilde yetistirebilmek"
Konya Ovasinda aronya yetistirmenin çok ugras gerektirdigine dikkat çeken Tahsin Tosun, "Gerek kuraklik, gerekse kiraç araziler en büyük yasadigimiz sikinti su tabii ki. Bunlarin hepsini olumlu bir sekilde bir araya getirip üretmeye gayret gösteriyoruz. Çok zorlaniyoruz tabii ki. Bir yandan da ürünümüz organik olsun istiyoruz ama Konya Ovasi için çali bitki üreticiligi tarimin gelecegi açisindan çok önemli. O açidan arazinin küçüklügüne veya büyüklügüne bakmadan çali yetistiriciligi genel olarak tavsiye ettigimiz bir durum. Aronya meyvesi bir çali bitkisi. Kökeni Kuzey Amerika ve Kizilderililerin bol miktarda ilaç olarak kullandiklari bir meyve. Dolayisiyla bu meyveyi herhangi bir kimyevi gübre veya kimyasal ilaç kullanarak zehirlemeye kimsenin de hakki yok. Bu meyveyi organik olarak yetistirmek bizim organomineral gübre veya organik ilaç olarak geçen ürünleri kullanmamiz anlamina gelmiyor. Bunlari da kullanmadan bu meyveyi mutlak suretle yetistirebiliriz ve yetistiriyoruz. Nihayetinde normal yetistiricilige göre çok daha fazla gayret gösteriyoruz, çok daha fazla emek veriyoruz. Üretimdeki amacimiz iri meyvelere sahip olmak degil, saglik meyvesini en saglikli sekilde yetistirebilmek" seklinde konustu.
Aronya meyvesi günlük 35 gram tüketildiginde vücut ihtiyacinin karsilandigini belirten Tosun, "Aronya meyvesinin tüketimi aslinda gramajlidir. Meyvenin 100 gram taze meyvenin 16 bin küsürlerde orac degeri vardir. Insan vücudunun da günlük olarak antioksidan ihtiyaci 3 bin ila 5 bin orac degeri arasindadir. Yani günlük 35 gram bir taze aronya meyvesi tüketimi insan vücudunun bütün antioksidan ihtiyacini karsiliyor" diye konustu.
"Biz de sifa almak için denemek istedik"
Esinin rahatsizligi için aronya meyvesi almaya gelen Meriç Reisoglu, "Biz Konya’da tedaviye basladik, tedavimize bakan hocamiz tavsiye etti. Birkaç arkadas vardi onlar da tavsiye etmisti aronya meyvesini. Bu meyveyi yetistirenlerin Kursunlu Mahallesinde oldugunu ögrenince biz de sifa için denemek istedik. Biz de Ilginliyiz. Yoldan geçerken aradik, görüstük. Kis aylarinda daha önceden tozunu almistik. Simdi de meyvesi yetisince meyveyi almaya geldik" ifadelerini kullandi.
"Hevesleniyorum bu meyveyi yetistirmeye ama benim dikme imkanim yok"
Aronya bahçesinde çalisan isçilerin çavusu Müslüme Oguz ise "Her sene böyle meyve toplamaya çagiriyorlar bizi. Ben burada çavusluk yapiyorum. Arkadaslara, tanidiklara söylüyorum gelmek isteyenleri getiriyorum. Biraz sicak oluyor ama zor olsa da ekmek paramiz, harçligimiz. Bu meyveyi yetistirmeye hevesleniyorum ama benim dikme imkanim yok. Ama dikmek isteyenlere tavsiye ederim, memnun kaliyoruz" dedi.