Sedef Hastaligi Ve Sedef Romatizmasina Dikkat

Toplumda yüzde 1-3 oraninda görülen, deride kirmizi, kabarik ve üzeri sedef beyazi kabuklarla kapli deri kesfetmek ile tanimlanan sedef hastaligi, bulasici olmamasina ragmen degisik hastaliklari tetikleyebiliyor.

Sedef Hastaligi Ve Sedef Romatizmasina Dikkat
SANKO Üniversitesi Tip Fakültesi Iç Hastaliklari Ana Bilim Dali Ögretim Üyesi Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Bünyamin Kisacik ile Deri ve Zührevi Hastaliklar Ana Bilim Dali Baskani Doç. Dr. Fatma Elif Yildirim, sedef hastaligi ve sedef romatizmasini degerlendirdi.

Prof. Dr. Kisacik, sedef hastaliginin gerçekten çok zor cilt hastaligi oldugunu, vücudun her tarafini etkileyebildigini belirterek, “Ancak bizim için bu hastaligin farkli tarafi sedef hastaliginin romatizmaya neden olabilmesidir. Sedef hastalarinda ortalama 5-7 yil sonrasinda sedef romatizmasi gelisebilir” dedi.

Hastalarin büyük kisminda önce sedef hastaligi, sonra romatizma gelisirken bir kisminda ise önce romatizma sonra sedef ya da es zamanli iki durum bir arada ortaya çikabildigine dikkat çeken Prof. Dr. Kisacik, söyle konustu:

“Bu hastalik herkeste romatizmaya neden olmuyor. Ancak farkli cografyalarda yapilan çalismalarda sedef hastalarinin yaklasik yüzde 20 kadarinda sedef romatizmasi gelisebildigi anlasilmistir. Sedef romatizmasina yatkin sedef hastalari, özellikle saçli deride sedefi olan hastalar ve tirnaklarinda sedef tanilarina rastlanan kisilerdir.”

Tani ve tedavisi

Sedef ve romatizma var ise bu hastalarin sedef romatizmasi tanisi aldigini anlatan Prof. Dr. Kisacik, “Bazi kisilerde önce romatizma sonra sedef ortaya çikmaktadir. Bu teshiste romatoloji uzmaninin tecrübesi önemlidir. Uygun eklem tutulum sekillerine göre tani konmaktadir” ifadelerini kullandi.

Sedef romatizmasi tedavisinin ekip isi oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Kisacik, söyle devam etti:

“Bazi hastalarda sedef hastaligi baskinken bazi hastalarda ise romatizma daha baskindir. Bu yüzden dermatoloji ve romatolojinin is birligi büyük önem tasimaktadir. Hastalar siklikla birlikte degerlendirilmekte ve tedaviye ortak karar verilmektedir. Tedavide uluslararasi kilavuzlarin önerdigi yol su sekilde siralanabilir:

‘Hastalarin hastaligi ve gidisati konusunda bilgilendirilmesi’, ‘Sedef hastaligina eslik eden diger hastaliklarin kontrolü’, ‘Kilo kontrolü ve egzersiz’, ‘Sedef romatizmasinin tutulum yerine planlanan ilaç tedavisi’. 2000’li yillarin basindan itibaren ilaç tedavilerinde çok önemli degisiklikler oldu. Biyolojik tedavi dedigimiz çok etkili ilaç tedavileri kullanmaya basladik. Farkli tedavi alternatifleri hem sedef hastaligina hem de sedef romatizmasini çok etkili ve hizli olarak tedavi edebilmektedir. Sedef ve sedef romatizmasi hastalarinin tüm sorunlarina ekip olarak yaklasmaya ve en dogru tedaviyi verme çabamiza devam edecegiz.”

Sedef hastaligi her yas grubunda ortaya çikabilir

SANKO Üniversitesi Tip Fakültesi Deri ve Zührevi Hastaliklar Ana Bilim Dali Baskani Doç. Dr. Fatma Elif Yildirim ise sedef hastaliginin çocukluk döneminde daha nadir görülmekle birlikte her yas grubunda ortaya çikabildigine vurgu yapti.

Hastaligin kesin nedeninin henüz bilinmedigini, ancak ortaya çikmasinda hem genetik hem de çevresel faktörlerin birlikte rol oynadigina isaret eden Doç. Dr. Yildirim, sözlerini söyle sürdürdü:

“Sedef hastaligi görünür lezyonlari nedeni ile hastalarin yasam kalitesini önemli ölçüde bozabilmektedir. Yapilan arastirmalar sedef hastaliginin hayat kalitesini diyabet (seker hastaligi), tansiyon ve kalp hastaliklarina kadar yol açabildigini göstermistir. Özellikle el, ayak, saçli deri, genital bölge gibi fonksiyonel öneme sahip bölgelerde görülen deri lezyonlari hastalarin yasam kalitesini daha fazla bozabilmektedir. Görünür bölgelerde olan lezyonlar bulasici sanilip hastalar toplum tarafindan damgalanabilmektedir. Bu da zaten daha hassas kisilik yapisina sahip sedef hastalarini psikolojik açidan daha fazla etkileyebilmektedir. Yani sedef hastaligi strese sebep olmakta, stres de sedef hastaligini tetikleyerek psikolojik hastaliklarla sedef hastaligi arasinda çift yönlü bir etkilesim olusturmaktadir.”

Sadece deriyi ilgilendirmiyor

Günümüzde sedef hastaligina eslik edebilen çok sayida hastaligin tespit edilmesinin aslinda sedefin sadece deriyi ilgilendirmekle sinirli kalmayan sistemik bir hastalik oldugu görüsünü desteklediginin altini çizen Doç. Dr. Yildirim, sunlari kaydetti:

“Yaygin deri hastaligi olan sedef hastalarinda kalp ve damar hastaliklari, kalp krizi, seker hastaligi gibi sistemik hastaliklara yakalanma riski maalesef daha yüksektir. Sedef hastaligi nadiren ‘Eritrodermik’ ve ‘Püstüler’ formlari ile hayati tehlike olusturabilmektedir. Kesin bir tedavisi bulunmayan sedef hastaliginin semptomlari, uygun yöntemler ile kontrol altina alinarak, uzun süreli iyilik hali saglanabilmektedir.

Sedef hastaligi tedavisini planlarken cilt hastaliklari uzmaninin yani sira farkli uzmanlik dallarinin bir arada tedaviye karar vermesi tedavi basarisini artirmaktadir. Özellikle sedef hastalarinda gözlenebilen eklem tutulumu ki buna sedef romatizmasi (psoriatik artrit) da denilmektedir dermatolog ve romatolog is birligini tedavide son derece önemli kilmaktadir.”

Sedef hastaligi iyilesir mi?

Sedef hastalarinin hekimlerine yönelttigi en merak edilen sorunun “Sedef hastaligim iyilesir mi?” sorusu oldugunu söyleyen Doç. Dr. Yildirim, bu sorunun kesin bir yanitinin bulunmadigini ifade etti.

“Kesinlikle yanlis diyebilecegimiz yanitlar arasinda ‘yasam boyunca devam eder’ ve ‘verdigim tedavi ile yüzde 100 iyilesir’ degerlendirmelerinin bulundugunu bildiren Doç. Dr. Yildirim, hastalik seyrinin hastadan hastaya degiskenlik gösterdigini belirtti.

Doç. Dr. Yildirim, “Kimi hastada sedef hastaligi tamamen kaybolabilmekte, kimi hastada ise ara ara alevlenme ara ara iyilesme dönemleri ile seyredebilmektedir” uyarisinda bulundu.

Sedef hastaliginin tedavisi nasil yapilir

Sedef hastaligi tedavisine karar verirken hastaligin siddeti ve sedefin hasta yasam kalitesi üzerine etkisinin belirlenmesinin son derece önemli oldugunu belirten Doç. Dr. Yildirim, su degerlendirmeyi yapti:

“Genellikle vücudun yüzde 10’undan daha azinda lezyonlar bulunmakta ise krem tedavileri uygulanmaktadir. Ancak hastanin yasam kalitesini etkileyen el, ayak, genital bölgelerinde lezyon var ise veya krem tedavileri ile hiç düzelme saglanamamissa hastalarda krem tedavisinin yani sira sistemik tedavi olarak adlandirdigimiz ilaçlar ve igneler tedavide kullanilabilmektedir. 2000’li yillarin basinda gelistirilen biyolojik tedavi olarak adlandirdigimiz ilaçlar ile son zamanlarda sedef hastaligi daha az yan etki ile daha etkili bir sekilde tedavi edilebilmektedir. Tabi tedavi plani yapilirken hasta ile her hastaya göre farkli sekilde tedavi plani belirlenmektedir. Yine tedavi planlanirken daha önce de belirttigim gibi eklem tutulumunun romatoloji uzmani birlikte degerlendirilmesi son derece önemlidir.”

Sedef hastalarinin dikkat etmesi gereken konular

Doç. Dr. Yildirim, sedef hastalarinin tansiyon, kalp hastaliklari ve seker hastaligina daha yatkin olmalari nedeni ile beslenmelerine dikkat etmelerinin çok önemli oldugunu söyledi.



Hastalarin kesinlikle yememesi gereken bir besin olmamakla birlikte saglikli beslenmelerinin çok önemli olduguna dikkat çeken Doç. Dr. Yildirim, uyarilarini söyle siraladi:

“Asiri kilo alimindan kaçinmalari gerekmektedir. Kilo artisi sedef hastaligini siddetlendirebildigi gibi sedef hastalari kilo almaya daha yatkindir. Bu nedenle fast food, karbonhidrat agirlikli beslenmeden hastalarin kaçinmasi gerekmektedir. Alkol ve sigara kullanimi sedef hastaligini siddetlendirmektedir. Bazi ilaçlar sedef hastaligini siddetlendirebildigi için ilaç kullanimina son derece dikkat edilmelidir. Sedef hastaligini tetikledigi düsünülen ilaçlar arasinda sistemik alinan kortizon, lityum, bazi tansiyon ilaçlari, mantar tedavisinde kullanilan ilaçlar ve aspirin bulunmaktadir. Beta hemolitik streptokok enfeksiyonlari gibi bazi enfeksiyonlar hastaligi siddetlendirmekte veya tetikleyebilmektedir. Bu nedenle el yikama gibi genel hijyen kurallarina dikkat edilmelidir.”
Kaynak: İHA