CHP'li İmamoğlu'na büyük protesto! Saraçhane önünde toplandılar: İhaleyi kime verdin?

CHP'li İBB'nin Büyükada'da faaliyete geçirdiği ve Ada halkının, bölgenin huzurunu kaçıran 'Azmanbüs' adlı elektrikli minibüslere tepki sürüyor. Yapılan eleştirileri, suç duyurularını görmezden gelen İmamoğlu, bölge halkının haklı isyanıyla karşı karşıya geldi.

CHP'li İmamoğlu'na büyük protesto! Saraçhane önünde toplandılar: İhaleyi kime verdin?
CHP'li İmamoğlu'na büyük protesto! Saraçhane önünde toplandılar: İhaleyi kime verdin?
İstanbul'un işlek yerlerinden olan ve turistlerin en çok tercih ettiği yerlerden biri olan Ada'da gündem Azmanbüs.

CHP'li Ekrem İmamoğlu iş bilmezliğini birkez daha kanıtladı. 

İstanbul'un Adalar ilçesinde kullanıma sokulan elektrikli minibüsler Adalıların tepkisini çekmişti. Ada halkı ‘azmanbüs' dedikleri elektrikli minibüs yerine daha önce kullanımda olan ‘adabüs'lerle ulaşımın sağlanmasını istiyor. İBB ise “İETT tarafından, Adalar'a özel olarak üretilmesi istenen yeni elektrikli araçlar için açılan ihalelere ulusal ve uluslararası araç üreticilerinin katılım sağlamaması sebebiyle” bu araçların alındığını belirtmişti.

İmamoğlu'nun skandal kararı sonrası hizmete geçen Azmanbüs'ler Ada halkının ve bölgenin huzurunu kaçırdı. Halkın isyanını dinlemeyen, görmezden gelen İmamoğlu'na dayanamayan Ada halkı Saraçhane'nin önünde protesto gerçekleştirdi.

CHP'li İmamoğlu'na büyük protesto! Saraçhane önünde toplandılar: İhaleyi kime verdin?

DAHA ÖNCE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet hakkında 'Görevin gereklerini yerine getirmede ihmal', Görevi kötüye kullanma' ve 'Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet' ile 'Kıyı Kanunu'na muhalefet' suçlarından suç duyurusunda bulunuluştu.

Saraçhane önünde halkın isyanıyla karşı karşıya kalan CHP'li İmamoğlu şu ifadelerle karşı karşıya kaldı:

Sayın Ekrem İmamoğlu
 
Koruma bölgesi olan Adalarımızda yollara sığmadığı için AZMANBÜS adını taktığımız araçların olamayacağını bir kez daha haykırmak için buradayız.

2020 yılında faytonlu taşımacılığa, hiç bir ön hazırlık yapmadan son verdiniz. Bunun sonucunda 1000 civarında at bağlandıkları ahırlarda hareketsizlikten öldü. Bir o kadarı da Adalar'dan meçhule gitti çünkü sahiplendirmelerde, biz hayvan hakları savunucularının ısrar ettiği şartları aramadınız. Bu dev canların günahı boynunuzadır.

Adaları plansız programsız yönetiminiz, faytonların yerini motorlu araçlarla doldurma kararınız ile devam etti. İdare Mahkemesinin yok hükmünde olduğuna hükmettiği Ukome kararına dayanarak (!) Adaları, motorize hale getirdiniz. Şimdi de Adalar'da toplu taşımanın zaruri olduğu iddiasıyla ada yollarına sığmayan azmanbüslerle bunu sürdürüyorsunuz.
Oysa;

-Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurullarının 1999'dan itibaren başlayan kararları ile Adaların tüm yolları, öncelikli olarak yaya yolu statüsündedir.

 -Adalar koruma bölgesidir. Toplu taşıma yapılamaz. Dünya mirası olan Adalar'a sit statüsünü kazandıran niteliklerin korunması en önemli önceliğimiz olmalıdır.

-Toplu taşıma gelen çok sayıda ziyaretçi için de gerekli değildir. Yapılması gereken bütün medeni ülkelerde olduğu gibi Adalar'ın kapasitesinin belirlenmesi ve doğru bir ziyaretçi planlaması yapılmasıdır.

Ziyaretçilerin Adalar'a has güzellikleri yürüme, bisiklet ve deniz araçlarıyla da keşfetmeleri sağlanmalıdır.
 
-Ada içi ulaşım tescilli AdaMini taksilerle kolaylıkla sağlanabilir.

-Engelli, hasta ve yaşlı vatandaşlarımızın ulaşım ihtiyaçları, özel durumlarına dayanan bireysel akülü araç kullanma izinleriyle zaten karşılanmaktadır.

-Faytonların kaldırılması bir toplu taşıma ihtiyacı doğurmamıştır. Çünkü faytonlar toplu taşıma aracı değildi. Taksi hizmeti vermekteydi.


Israrla vurgulamak isteriz ki Azmanbüsler bizim için sadece bir estetik tasarım sorunu değildir. Azmanbüslerin getirilmiş olması Adalar'ın koruma alanı olduğunun inkarıdır ve kaçınılmaz olarak şehirleşmesine yol açacaktır.
 
Bir diğer endişemiz de Azmanbüslerin kullanımının, Ada yollarının genişletilmesine, bahçelerimizin istimlak edilmesine, ormanlarımızın kesilmesine sebep olmasıdır.  

Bütün bunlar koruma altındaki kültürel varlıklarımızı, mimari mirasımızı, doğayı tahrip edecek, sokak canlarımızın yaralanmasına ve ölümlerine neden olacaktır.
Bütün bu nedenlerle Azmanbüslerin Adalarımızda olmasına karşı çıkıyoruz.

Halkın yaşadığı yerde söz sahibi olması, sizin de bugüne kadar savunduğunuz gibi demokrasi ilkelerinin olmazsa olmazıdır.

Bizler de yasalara dayanarak yaşam alanımızı savunuyoruz.

İBB ve İETT, Adalar'dan yükselen sesi dinlemeli, demokrasinin ve koruma ilkelerinin gereğini yerine getirmelidir.
 
Adalarımızı yaşanmaz hale getiren kaçak akülülerin toplanması konusunda -çok geç kalınmış olsa da- yasaların uygulanmaya başlandığını memnuniyetle görüyoruz. Azmanbüslerin Adalar'dan bir an önce çıkarılması konusunda da aynı hassasiyeti göstermenizi bekliyoruz.  
 
 Dünya mirası Adalar'a, yasalara aykırı olarak ve Adalıları dikkate almadan getirdiğiniz azmanbüslerin her birinin bedelinin 220 bin Euro'yu, yani 7,5 milyon lirayı aştığı söyleniyor. 'İsrafı bitirip hizmeti getirdik' diyordunuz. Adalar'a azmanbüs getirme süreci, yaya bölgesine motorlu araç sokmanın hiçbir zemini yokken ihale yapılmasından tutun da olağanüstü yüksek maliyetli bu aracın halka dayatılmasına kadar, pek çok yönüyle araştırılması, aydınlatılması ve düzeltilmesi gereken bir süreçtir.

Yaşadığı yeri korumaya çalışan, kanunlar uygulansın diyen insanları polise şikâyet eden bir İBB yönetimiyle karşılaşmış olmaktan dolayı da büyük bir hayal kırıklığı içindeyiz. Azmanbüsün önünde duran yayalar, İETT'nin talebiyle emniyet tarafından tartaklanarak gözaltına alındılar. Barışçıl, anayasal protesto hakkını kullanan Adalıların, gözdağı amacıyla karakola ifadeye çağırılmasına hâlâ devam ediliyor.

Sayın Ekrem İmamoğlu,

Adalarımızla ilgili bütün sorunları bizimle birlikte çözebilirsiniz. Adalıları dışlayarak ürettiğiniz/ üreteceğiniz çözümler kaçınılmaz olarak yeni sorunlara, gerginliklere ve size karşı telafisi mümkün olmayacak bir güven kaybına yol açacaktır.
 
Katılımcı belediyecilik anlayışı gereği SESİMİZİ DUYUNUZ, YASALARA UYUNUZ ve Adalar'ın doğasına, dokusuna, kültürüne aykırı AZMANBÜSLERİ DERHAL GERİ ÇEKİNİZ.