'Yesil Altin' Kenevirin Son Kalesi 'Samsun'
Stratejik ürünlerin basinda gelen kenevir, Samsun’da 253 üretici tarafindan 4 bin 879,5 dekar alanda üretiliyor. Türkiye’nin ‘kenevir üretim merkezi’ olan Samsun’da üretim alanlarinin bin 650,5 dekar alaninda tohum, 3 bin 228,9 dekar alaninda da lif yetistirilecek.

“Kenevirin son kalesi Samsun”
Samsun’un kenevir için önemli bir konum oldugunu ifade eden Ibrahim Saglam, “Kenevir, son derece stratejik bir ürün. Kimyadan sagliga, sagliktan sanayiye, sanayiden tekstil ve uçak sanayine kadar birçok alanda kullanilabiliyor. Kenevirin son kalesi ilimiz Samsun’dur, 2013 yilinda 7 dekara kadar azalan kenevir üretimi 2020 yilinda 2 bin 633 dekar alanda tohum 14 dekar alan da lif üretimine sahiptir. 2021 yilinda ise 113 dekara kadar gerileyen tohumluk üretimi üreticinin aslinda kendir (kenevir) tarimindan vazgeçmeyecegine isaret etmektedir. Bakanligimizin tarimsal desteklemeler deki münavebe kurallari da dikkate alindiginda kenevirin yazlik tarla bitkileri için iyi bir münavebe bitkisi oldugu bilinmekte bu durumda 2022 yilinda baslayan yatirimlarla birlikte yine Samsun için öncelikli ürünler arasinda olan kenevirde 2024 yili için 1 Ocak - 1 Nisan’da üretim izini müracaati alinmis ve 240 üretici bin 650,5 dekar alanda tohum 2 bin 973,1 da lif olmak üzere toplam 4 bin 623,751 dekar alanda üretim gerçeklestirilecek. Havza’da da 13 üretici 255 bin 764 da lif üretecek. Böylece toplam 3 bin 228,9 dekar alanda lif üretilmis olacak. Toplam üretim alani da 4 bin 879,5 dekar alana yükselecek. Toplam üretici sayisi 253 kisi olacak bicimde üretim devam etmektedir” dedi.
“Yesil altinin üretimi Samsun’da artarak devam edecek”
Kenevirin bazi bitkiler gibi yetistirilmesinin zor olmadigina deginen Müdür Saglam, “Bugüne kadar üretime ilgili kurak etkisi disinda belirgin bir sorunla karsilasilmamistir. Endüstri ve sanayi bitkisi olan kenevirin Samsun’daki önemi kültürünün bilinmesi, girdi maliyetlerinin ( ilaç, gübre) diger yazlik ürünlere göre düsük olmasi, kislik ürünlerden sonra yetistiriciliginin ekolojik olarak uygun olmasi önemini artirmaktadir. Mamul degil hammadde olan kenevirin sanayisi ile birlikte kitigi (lif alindiktan sonra kalan çubuk) lifi ve tohumu ile yesil altin olarak ilimizde tarimi artarak devam edecektir. Ürünün sadece CBD ve THC olarak degerlendirilmesi kenevire haksizlik olacaktir. Kadim zamandan beri tarimi bilinen ürün Samsun için önemli bir katma degerdir. Sözlesmeli tarim modeli ve sanayide degerlendirilmesi ile birlikte (ip, kedi kumu) kenevir iyi bir münavebe bitkisi olarak ilimize ve ülkemize yüksek katma deger saglayacaktir. Ilimizde resmi ya da gayri resmi sözlesmeli tarimda üretim yapilan bitkinin degerlendirme alanlarinin çok genis olmasi bir katma degerdir ancak özellikle il disindan gelen ya da yurtdisindan gelen girisimcilerin diger ürünleri birakip sadece bitkideki metabolitler üzerine yogunlasmasi ve sanki dünyanin her yerinde metabolitlerin (THC - CBD) ilgili çok rahat üretim kullanim ve çalismalar yapiliyormus gibi yaklasimda bulunmasi ve sosyal medyadaki bilgi kirliligi girisimcileri yanlis yönlendirmektedir. Konuyla ilgili bakanligin ve sahada denetim yapan yönetmelik kapsaminda ki kurumlarin güncel bilgilerle donatilmasi önemlidir” diye konustu.
“70 ülke tarafindan üretimi, ithalati ve ihracati kontrol altina alindi”
Halk arasinda kendir olarak bilinen kenevirin dünyadaki birçok ülke tarafindan üretim, ithalat ve ihracatinin kontrol altina alindigina da deginen Saglam, sunlari söyledi:
“TEK sözlesmesiyle üretimi ithalat ve ihracati bizimle birlikte 70 ülke tarafindan kontrol altina alinan bitkilerden bir tanesi olan kenevir, sanki diger ülkelerde çok rahat üretiliyor, kullaniliyor, satiliyor, ithalat ve ihracat yapiliyor gibi bir yaklasimla gelmeleri oldukça yanlistir. 12 Haziran 2024 tarihinde ilimizde düzenlenen ve sahada çalisan daha önce kenevir yetistiriciligi hakkinda egitim almayan personele yönelik düzenlenen çalismada bazi sonuçlar çikmistir. Buna göre yetistiricilik kontrol denetim ve üretici yönlendirme konusunda tecrübe sahibi olan personel mutlaka güncel bilgilerle donatilmalidir. Bölgede yetistiriciligi tavsiye ettigimiz sertifikali Narli ve Vezir disinda Vezirköprü popülasyonu mevcut olup bunun disinda farkli çesitlerin bölgeye girisi kesinlikle engellenmelidir. Dis dölek bitki olan elimizdeki çesitlerin sertifikali çesitler dahil genetik ve morfolojik özellikleri degisebilir. Bu da ileriye dönük sikinti olusturacaktir. Yerel yönetimlerden de destek alinarak tarlalarin endüstriyel kenevir oldugu ve uyusturucu özelligi olmadigi yönünde uyarici tabelalarla farkli müdahalelerin önlenmesi saglanacaktir.”
